Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Selim Işıklar - Yabancı yatırımcı tehlike kokusu mu aldı?

$
0
0

Türk borsası 2000 yılındaki krizden sonra 2013 yılına kadar yabancı fonların banka ve güçlü şirketleri seçerek çok ucuz fiyatlardan toplamaya başlaması ile birlikte büyük bir performans göstermişti.

Yabancı yatırımcıların borsadan özellikle 2005'te 4 milyar dolar, 2007'de 4,5 milyar dolar ve son olarak 2012 yılında net 5,2 milyar dolarlık alımları 1997 yılından bu yana yabancıların toplam net alımlarını oluşturdu. İstanbul Borsası'ndan yaklaşık 19 yılda net 14 milyar dolarlık yabancı alımı söz konusu. Belirttiğim senelerdeki net alımların dışında bazı seneler alım, bazı seneler satış yaparak borsayı hakimiyetlerine aldılar.

Borsa şirketlerimizin tümünün değeri şu an 185 milyar dolar civarında. Bu piyasa değerinin yaklaşık 111 milyar dolarlık kısmı ilk 20 şirkete, yaklaşık yüzde 60'ı ise ilk 20 şirkete ait. Yabancı yatırımcılar söz konusu şirketlerin neredeyse yarısından fazlasına sahipler. 2012'de yaptıkları 5 milyar dolarlık o müthiş alımın ardından ilk kez 2015 yılında 2,5 milyar dolarlık bir satış yaparak Borsa'da net satıcı konumuna gelmeye başladılar. Satışların özellikle 1 Kasım seçimlerinin ardından hızlanması dikkat çekici. 2016 yılına 100 milyon dolarlık alımla başlayan yabancılar şubat ayında bazı hisselerde net satışa geçmiş gözüküyor.

KOÇ, BANKALARIN TAHTINI SALLIYOR

Piyasalardaki gelişmelere odaklanırken, bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Borsanın en değerli şirketleri sıralamasında bankaların tahtını Koç Holding sallamaya başladı. Koç Holding en değerli şirket sıralamasında ilk basamağa çıkmak üzere. Genç yaşta kaybettiğimiz merhum Mustafa Koç'un yönettiği grubun 5 şirketi en değerli şirketler arasında ilk sıraları paylaşıyor. Yüksek kâr elde eden ve bunu yatırımcısıyla paylaşan Koç Holding tüm şirketlerimize örnek olmalı ve yatırımcı dostu şirket sayısı artmalı.

Son iki-üç yılda önce patinaj yaşayan, daha sonra aşağı yönlü seyre giren Türkiye ekonomisine ve elbette bu ekonominin barometresi olan borsamıza daha fazla ilgi ve güven olması için istikrar ve demokrasinin bir arada bulunması gerekiyor. Son yıllardaki siyasi gelişmelerin ardından güven kaybının giderek büyümesi, piyasalarımızı küresel ölçekte yaşanan fırtınalara karşı daha kırılgan bir yapıya sokmuş durumda. Ekonomide yaşanan belirgin sıkıntılar, artan enflasyon, bir türlü artıya geçemeyen cari denge ve son yıllarda dış politika kaynaklı ticarette yaşanan kayıplar, önümüzdeki dönemde çözüm bekleyen sorunların başında geliyor. Merkez Bankası faiz politikası, petrolün düşüş göstermesi ve ekonomi yönetiminin nispeten şimdilik dengeleri gözetmesi gibi ekonomiye can simidi olan gelişmeler, şu ana kadar muhtemel bir krizi engelledi. Ancak son dönemde özellikle Rusya ile ilişkilerin kopması ve Suriye, Irak konusunda Türkiye'nin atacağı adımların riskleri iyiden iyiye tırmandırması piyasalarda endişeye yol açıyor.

TÜRKİYE'Yİ NEDEN TERK EDİYORLAR?

İyimser olan yatırımcılar bir süre sonra karamsarlığa kapılabiliyor. Borsa'nın dolar bazında yüzde 50 değer kaybetmesine rağmen yabancı yatırımcıların son hafta bazı büyük şirketlerde çok net satış yaparak 2015 boyunca yaptıkları satışları sürdürmesinin anlamı şu olabilir: Türkiye'nin yeni bir olumlu mesaj veremeyen görüntüsü. Belki de, yakın zamanda yeni bir tehdit unsurunu önceden haber aldılar. Bu sebeple usul usul piyasalarımızı terk ediyorlar.

Altında yükseliş sürüyor

Öncelikle kırılması güç olan 1.180 dolar seviyesindeki direnç noktasının yukarı doğru kırılması ile birlikte uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1.300 doları hedeflemeye başladı. 2016 yılına girilirken ABD Merkez Bankası FED'in faizi artırmasıyla birlikte dolar istikrarsız bir görüntü çizmeye başladı. Para birimlerinin yanı sıra petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ile birlikte paranın yön aramaya başlaması altına ilgiyi artırmış olabilir. Euro/dolar paritesinin 1,08 seviyesinden 1,13 seviyelerine kadar yükselmesi altın fiyatındaki yükselişi destekledi. Altın fiyatları son bir yılın en yüksek seviyesine yükselirken (1.260 doları gördü) ilginç olan yüzde 20'ye yakın soluksuz bir yükseliş kaydetmesiydi.

SAVAŞ ENDİŞESİ FİYAT ARTIŞINDA ETKİLİ OLDU

Ortadoğu'da yaşanan çatışmaların küresel bir savaşa dönüşebileceği endişesi de bu yükselişte etkili olabilir. Ama ilk söylediğim FED'in uzun süredir beklenen ve geçen yılın son ayında artırdığı faizlerin ardından yön arayan para ilk olarak altını seçti. Döviz piyasalarının yanı sıra hisse senedi piyasalarının istikrarsız olması bu süreçte parayı kolaylıkla altın piyasalarına yöneltmiş olabilir. Sonuçta onstaki yükseliş, şu an için diğer emtialar ve hisse senedi piyasaları için yukarı sinyal olup olmadığı 1.300 doların kırılmasından sonra belirginleşebilir. Bu noktadan sonra geri çekilmelerde 1.180 dolar/ons seviyesine kadar geri çekilme yaşanabilir. Teknik göstergelerde aylıklarda özellikle son büyük yükseliş sonrası alım sinyalinin kuvvetlenmesi 2011 yılından bu yana devam eden düşüş trendinin sonlandığı izlenimi verdi.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue