
İsveçli hakem Martin Strömbergsson, başarılı bir müsabaka yönetti. Mücadelenin her anında kontrolü elinde tuttu.
Yorumlarla iyi bir hakem profili çizdi. Gösterdiği sarı kartlarda haklıydı. Özellikle ofsaytlarda, avantaja dönüşerek kalecilerin kontrol altına aldığı toplarda oyunu kesmedi. Seyir zevkine ve hızlı oyuna katkı sağladı. Her iki takımın futbol oynamaktan başka bir düşünce taşımaması, rakibe ve kararlara olan saygıda da birleşince, agresif bir yapıdan uzak bir oyun ortaya çıktı. Tabii ki burada hakem ve kararlarına olan inanç ve güven önemliydi. Yardımcı hakemler bıçak sırtı dediğimiz; oyuna, skora ve sonuca etki edebilecek önemli ofsayt pozisyonlarına yakalandılar. Ve ofsayt olmayan, yanılabilecekleri pozisyonlarda hep doğru kararları vererek oyunu devam ettirmeleri doğruydu. Yani hakemler adına bir futbol maçında verilmesi ya da verilmemesi gereken tüm kararlar, kural ve talimatlara uygun bir şekildeydi. 2-0'lık skor avantajına sahip Fenerbahçe'nin, rövanşta da başarılı oyununu sergileyip bir üst tura çıkmasını, Türk futbolu adına bekliyoruz.