Eğer İslamiyet, gayrimüslimlere a) din ve inanç özgürlüğünü, b) dinlerine göre ibadet etme ve eğitim verme, c) dinlerine göre yaşama ve pratik geliştirme, d) örgütlenme, sivil-medeni alanda var olma haklarını tanıyıp bunları hukuki teminat altına alıyorsa –ki bu konuda bir dizi nass göstermek mümkün; Hz. Peygamber’den son Osmanlılara kadar da üç aşağı beş yukarı tarihi pratik bu yönde olmuştur- gayet tabii ve gayet haklı olarak da Müslümanlar da en azından sayıca az yaşadıkları yerlerde benzer hakları içinde yaşadıkları siyasi rejimlerden talep etme hakkına sahiptirler.Henüz hiçbir siyasi rejim veya yönetim bu hakları ne Müslümanlara ne başka azınlıklara tanımıştır; diğeri bir din olarak İslamiyet, temel akaidini reddeden gayrimüslim topluluklara bu hak ve özgürlükleri hukuki olarak tanımakta ve korumaktadır. Belirtmek gerekir ki bunlar Müslümanların gayrimüslimlere»»
↧