![]()
Geçen hafta anlattığım hüzünlü hikâyenin yankısı büyük oldu. Yazar dostlarım, okurlar, içlerindeki ukdeye dokunduğumu söylediler. Kendi hikâyelerini anlatanlar, yazanlar oldu.Kitaplarından, yapıp ettiklerinden anne-babasının, yakınlarının haberdar olmaması, çoğu yazarın içinde taze bir yara gibi dururmuş meğer. O yoksunluk, o hüzün Hasan Ali Toptaş’la, benimle sınırlı değil. Daha derin, daha yakıcı bir mesele. Bir ülkenin, birkaç neslin tedavi edilemez kitap korkusu...»»