Her fırsatta kendimi İstanbul’a atıyorum. Evet İstanbul’a atılmak diye de bir şey var.Oyun oynarcasına bir pamuk yığınına girer gibi. Islanmayı, üşümeyi düşünmeden yağmurun altına fırlar gibi. Onun, İstanbul’un sönmeyen ışıklarını, hiçbir notaya tam sığmayan saklı müziklerini, fotoğraf kamerasının zapt edemeyeceği köşelerini arıyorum. Bir kere bahtınız açılıp şansınız güldü»»
↧