Burada da unutmadık şairi. Londra Köprüsü’nden geçip de Eliot’ın dizelerini hatırlamamak mümkün mü: “Bir kış sabahının kirli sisi altında Londra Köprüsü’nden bir kalabalık seli aktı/ Ölümün bu kadar çok kurbanı olduğunu düşünmemiştim.” Kış değil bahardı. Fakat tedirgin bir bahar.Çiçeklerini açmakta zorlanıyor. Ağaçlar hâlâ çıplak. Yağmur yok. Türkiye’den getirdiğimiz güneşi tohum saçan bir çiftçi gibi serpiyoruz sağa sola. Thames çamur rengi akıyor. Keltçe “Tamesa”dan (Karanlık Olan) geliyor nehrin adı. Fakat biz 1891’de Ahmet İhsan’ın»»
↧