Nişantaşı’nda daha dün dediğim, aslında uzun yıllar öncesi. Ama hatıralar karmakarışık sökün edince, zamanlar ileriye geriye iç içe geçer. Teşvikiye’ye taşındığımız yıllarda mıyım, on dokuzuncu yüzyılın sonunda yirminci yüzyılın başlangıcında, yoksa 1970’lerde harıl harıl “Hayatımın Romanı”nı mı yazıyorum, belki de Kırık Deniz Kabukları’na bir iki sahne ekleyebilmek için Nişantaşı’yla Osmanbey arasında sokaklar, eski evler, konaklar aranıyorum...Hepsine alıp götüren, aslında, Mehmet Öklü’nün eseri: Kimseye Etmem Şikâyet (Doğan Kitap).Mehmet Öklü’yü geçen yaz tanıdım. Ahmet Ümit’in Sultanı Öldürmek romanı dolayısıyla bir araya gelmiştik; Şişli’de, Mustafa Sarıgül’ün hoş bir çağrısı, roman kahramanı Müştak’ın»»
↧