Yalnız onu çeker, şairi; başkasının yanından yürüyüp geçtiği şeyler hızla. Yalnız onu, çocukken de çekiyordu; uçurtmasını rüzgârın yırttığı zamanlarda.Kırmızı kiremitlerinin üzerine yağmur yağdığı tahta bir evde. Kırık ayaklı bir at ileri geri sallanırken odalarında güzel aslanların güldüğü. Sonra bir Cezayir atına dönüştüğü tahta kısrağın o salınımda, çünkü Cezayir’de atların gördüğünü kimse görmedi. Bahçenin en yalnız köşesinde ağzında küçük»»
↧