Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Ekrem Dumanlı - Defolu demokrasinin çağrışımları

$
0
0
Daha bir sene önce seçmenin üçte ikisinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi, askerî bir darbe ile alaşağı edildi. Şimdi herkes kendi penceresinden gördüğünü konuşuyor. Üzülmemek elde değil. Hangi darbe meşru ve masum olmuş ki Mısır’daki öyle olsun. “En iyi darbe, en kötü demokrasiden daha kötüdür.” kaidesini başköşeye serlevha yapalım. Ancak Mısır’da yaşananların çağrışımlarına da kulak kabartalım ki antidemokratik güçlerin ekmeğine yağ sürülmesin.1- Görünen o ki 'darbe dönemi kapanmıştır' diye özetlenen hükmün hiçbir gerçekliği bulunmamakta. Ülke içi ve dışındaki şartlar 'olgunlaşınca' tanklar sokağa çıkabiliyor, insanlar esir alınabiliyor, milyonlarca kişinin oy verdiği partiler bir hamle ile kapatılabiliyor. Silah zoruyla bunlar yapılırken çaresiz halkın demokrasiye olan inancı yerle bir edilebiliyor. Avuçlarını ovuştura ovuştura fırsat bekleyen odakların şartları olgunlaştırmasına fırsat vermemek gerekiyor...2- Her ne maksatla yapılırsa yapılsın darbe gibi bir insanlık suçu işlendiğinde içeriden ve dışarıdan pek çok şakşakçı çıkabiliyor. Bunlardan bir kısmı darbenin nasıl bir yıkım olduğunu yaşayarak öğrenecek; ama iş işten geçmiş olacak. Mısır medyasının bir bölümü canlı yayında darbe kutlaması yaptı. Bizdeki goygoycular da onlardan geri değil. Bizdeki darbeleri de bir kısım insanlar sevinç gözyaşlarıyla karşılamıştı vaktiyle; ama hiçbir darbe çözüm getirmedi.3- Başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere ABD, Birleşmiş Milletler (BM) gibi dünya siyasetinde etkin rol oynayan ve yaptırım gücü olan odaklar, Mısır'daki askerî müdahaleye darbe bile diyemedi. Demek istemedi. Sebepleri saymakla bitmez. Ancak bir mevzu var ki İslam dünyasının buna kafa yorması gerekiyor: Bir ülke içe kapandığında ve bu haliyle dışta tedirginlik imajı oluştuğunda, ülke içindeki despotik girişimler üzerindeki dış baskı ortadan kalkıyor. Bizdeki darbe teşebbüslerine en sert tepki gösteren AB bile Mısır söz konusu olduğunda susmayı tercih etti. Yalnızlaşmamış, uluslararası odaklardan büsbütün kopmamış bir Mısır mevzubahis olsaydı dünya bu kadar kem küm eder miydi; bilinmez…4- Uluslararası siyaset merkezleri darbe gibi insanlık suçuna bigane kaldı da uluslararası medya demokratik bir duruş mu sergiledi? Hayır! Varlık nedeni ve özgürlükçü doğası sebebiyle demokrasiye sahip çıkması beklenen Batılı medya, darbe mağdurlarını daha şimdiden yok sayarak darbenin suç ortağı olan çoğu itibarıyla da nasıl bir insanlık suçu işlediğinin farkında olmayan yığınlara tam destek verdi. Bu duruş karşımıza defolu demokrasi çıkarıyor ve demokrasiyi itimatsız istifhamlarla sorgulanır hale getiriyor. Batı medyası bunun farkında mı? Ya da umurunda mı? Zaman gösterecek belki de...5- Alelacele Mısır ordusuna destek veren Batılılar, bu gidişatın şiddet yanlısı radikallere güç katacağını mı anlayamadı; yoksa ‘siyasal İslam'ın sandık eşliğindeki yürüyüşünden mi endişe duydu? Görünen o ki siyaset yoluyla iktidara yürümenin (Cezayir'de ve Filistin'de olduğu gibi) mümkün olmadığını, buna uluslararası egemen güçlerin müsaade etmediğini gören umutsuz gruplar silaha yönelebilir. Belki de İslam'ı terörle özdeşleştirmek isteyen odakların arayıp da bulamadığı bir mecra oluşuyor. Özellikle Arap dünyasını demokrasiden bezdirmek, yıldırmak ve umutsuz hale getirmek kime yarar ki?6- Ortaya çıkan manzara gayet vazıh: Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'yi statükonun takiyyeci direnişçileri alaşağı etti. Orduda, yargıda, bürokraside... İç dengeler yeterince bilinemeyince kendi eliyle göreve getirdiği bürokratlar Brütüs rolüne çabucak soyundu. Cumhurbaşkanı Mursi'yi korumakla görevli Muhafız Alayı'nın darbeyi sevinçle karşılaması ibret vericiydi. Türkiye'de 1960 darbesini yapanlar da Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı darbeci Muhafız Alayı komutanı Osman Köksal eliyle tutuklamıştı. Mısır demokrasisi bizdeki acı tecrübeleri keşke bilseydi. Eminim daha ucuz atlatırlardı badireyi.7- Mursi'nin sokağın karşısına sokağı çıkarması müspet bir sonuç doğurmadı. Hatta iç savaşa yol açacak çok büyük bir tehlikeyi de yanında getirdi. Ordu ve yargıya öteden beri hakim olan vesayet sisteminin karşısında siyasi iktidara halktan başka destek verecek kimsecikler yoktu. Bürokrasideki tuzakları bertaraf edecek bir kadro da yoktu ortada. O yüzden darbecilere meydan okumak, retorik bir anlam taşısa da (hatta takdire şayan görülse de) demokrasiyi koruma adına neticeye tesir edecek bir hamle değildi. Nitekim iktidara verilen süre biter bitmez korkulan oldu ve asker hakimiyetini ilan etti...8- Her darbeyi gerekli gören bir zümre vardır. Bizde de olmuştu; hâlâ da var. Büyük umutlarla işlerin düzene gireceğini sanır bu kitleler. Oysa hiçbir darbe çözüm olamaz. Bir zaman sonra “kurtarıcılardan kurtulma” arzusu Mısır halkının en büyük talebi haline gelecek. Bu nedenle Mısır halkının olaylara sabırla yaklaşması ve demokratik yollardan vazgeçmemesi gerekiyor. Bu durumu bilen darbeci güçler sokağı daha da ısıtmak, partileri kapatmak, yasaklı ve mahkûm listesini genişletmek isteyecek. Türkiye tecrübesi gösterdi ki çözümü sokakta arama yerine tekrar tekrar sandığa gitmek hem ülkeye hem mağdur duruma düşenlere yarayacaktır...9- Mursi'nin onur kırıcı bir muamele ile iktidardan düşürülmesi sadece Mısır'ı etkilemez. İslam dünyasının bir bölümünde (özellikle siyasetle içli dışlı zümrelerde) büyük hayal kırıklıklarına yol açar. Bu inkıraz duygusunun siyaset yapanlar tarafından ta baştan hesap edilmesi, en kötü senaryoya göre hazırlık yapılması gerekiyordu. Mısır'ın halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı'nın hiçbir B planının olmadığı anlaşıldı. Artık bu saatten sonra sadece iktidardan düşürülen parti meselesi değil; topyekûn Mısır demokrasisi defolu hale gelmiştir ve bu travma (bizdeki 27 Mayıs darbesinin sonuçları gibi) bir dizi yanlışı da yanında taşıyacaktır...10- Mısır'ı Türkiye ile birebir mukayese yapanlar genelde yanlış analizlere imza atıyor. Bugün Mısır'ın yaşadığını biz 1960'ta tecrübe ettik. Daha sonraki darbelerden de acı dersler çıkardık. Bizdeki meşum darbelerden ders çıkarmayıp tehlikenin geçtiğini sananlar yanılıyor. Başta Ergenekon gibi davalar hukukun elini güçlendirmeseydi Türkiye'de de darbe riski hâlâ çok yüksek olurdu. Bugün darbe için can atan zümreler hâlâ var ve uyuyan hücreler öyle bir işaret bekliyor. Bizdeki risk, "Artık öyle bir tehlike yok" hipnozuyla gevşemekten kaynaklanıyor. Yoksa darbelerin ne korkunç bir yıkım olduğunu herkes bilir; hem asker hem sivil...Hoş geldin ya şehr-i RamazanTam da zamanında geldi o mukaddes zaman dilimi. Öfkelerin aklımızı esir edecek kadar köpürdüğü, ruhlarımızın nefes alamayacak kadar bunaldığı bir dönemde Ramazan ayı kapımızı çaldı. İyi ki geldi! Belki bu güzel mevsim hürmetine müminler dedikoduyu bir kenara bırakır, kitlelerin gıybetini yapıp kardeşlerinin günahlarını almaktan hicap duyar, koğuculuk gibi, yalan gibi, iftira gibi, hırs gibi, kıskançlık gibi mümin sıfatı olarak görülmeyen duygulardan Ramazan vesilesiyle sıyrılır, melekleşir, ruhanileşir... Sizinle Ramazan duygularını paylaşabilmek için harika bir ekip aylardır çalışıyor. Çok özel bir itina ile hazırlanan Ramazan sayfamızdan hem çok şey öğrenecek hem de çok şey paylaşacaksınız. Bugün gazetemizi elinize aldığınızda ilk sürprizimizi gördünüz. Sizin için ön ve arka kapak sayfalarımızı iç sayfalarını da dahil ederek Ramazan muştusuna ayırdık. Çok manidar günlerde yine öyle yapılacak, durağan gibi gözüken bazı zaman dilimlerinde ezber bozan formatlarla karşınıza çıkılacak. İnanın sadece okumak yetmez; arşiv yapmanızda fayda var; öyle dolu dolu Ramazan sayfaları sizi bekliyor. Sadece o sayfalar değil; pek çok vesile ile ‘Ramazanlaşma zamanı’na dair doyurucu yayınlar çıkacak karşınıza. Mesela Yeni Bahar derginiz de size çok özel metinlerle sesleniyor olacak. Cuma eki’nde okuyacağınız yazılara doyamayacaksınız. Bir de Irmak TV’nin süper bir hazırlığı var sizler için. Bir ay boyunca Mekke ve Medine’den canlı programlarla karşınıza çıkacak Irmak. Uydu vasıtasıyla indirilen ve dünyanın her yerinden aynı anda seyredilen Kâbe ya da Medine görüntülerinden söz etmiyorum. Bu iki mukaddes beldeden program yapacak ve oradan canlı yayınlarla evlerimize konuk olacak Irmak. Merakla bekleşiyoruz. Tabii ki pek çok televizyon kanalı birbirinden güzel iftar ve sahur programları yapıyor. Onları da takdirle karşılıyor, ayakta alkışlamayı kendimize vazife addediyoruz. Ancak Irmak’ın Mekke-Medine yayınları yeni bir rahmet kapısını aralayacak diye umut ediyoruz. Sözün özü: Siz aziz okurlarımızın, ülkemizin, alem-i İslam’ın Ramazan ayını Zaman ailesi adına tebrik eder, bu mübarek ayın hakkını eda etmeyi Cenab-ı Mevla’dan niyaz ederiz...

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue