Türkiye, son yıllardaki makroekonomik kazanımlarının üzerinde, 2023 yılı için koyduğu dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmek hedefine ulaşmak istiyorsa çok daha fazla Ar-Ge harcaması yapmalı. Eğer etkin yapılırsa, Ar-Ge, daha katma değerli ürün ve daha yüksek ciro üreten şirket, daha yüksek ücret alan çalışan, daha zengin bir ülke manasına geliyor. Peki Ar-Ge’yi kim yapacak? Ar-Ge, ilk başta büyük şirketlerin görevi. Bunun altını çizelim. Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkması için, büyüklere göre kaynakları çok sınırlı olan KOBİ’lerden Ar-Ge yapması beklenemez. Ar-Ge yapılacaksa bunu büyük özel şirket ve grupların yapması gerekiyor. Ancak büyük şirketlerimiz Ar-Ge konusunda pek de istekli görünmüyor. Dünya Ar-Ge sıralamalarında Türkiye’nin büyük şirketleri ve grupları neredeyse yok.Büyük Türk şirketleri Ar-Ge yapmıyorGelin rakamlara bakalım; kaynağım EU Industrial R&D Scoreboard 2012. Dünyanın en çok Ar-Ge yapan ilk 1.500 şirketi arasına 2012 yılında beş Türk şirketi ve grubu girmiş. Ancak bunların Ar-Ge harcamalarının ciroları içindeki payı rakiplerine göre çok düşük. Sıralamada Türkiye’nin ilk firması 484’üncü sırada yer alabilen Koç Grubu. Koç Grubu büyük ve çeşitlenmiş şirketlere sahip. Ancak sıralamada grup şirketleri yerine grubun kendisi yer almış. Verilere göre Koç Grubu toplam olarak 2012 yılında 151 milyon Euro Ar-Ge harcaması yapmış. Ancak bir önceki sıradaki, Hollanda’dan Gemalto şirketi Koç Grubu’nun onda biri ciroyla aynı Ar-Ge harcamasını yapmış. Koç Grubu’nun Ar-Ge harcamalarının ciroya payı (Ar-Ge yoğunluğu) sadece yüzde 0,5. Oysa, Toyota’da bu oran yüzde 4,4. Sıralamada Türkiye’nin ikinci firması Sabancı Grubu’nun perakende şirketi Teknosa. Teknosa’nın Ar-Ge sıralamasına girmesi, sıralamayı yapanların bir hatası olsa gerek. Zira bir perakendeci olan Teknosa’nın geçen sene 119 milyon Euro Ar-Ge harcaması yapmadığını biliyoruz. Sabancı Grubu’nun başka herhangi bir şirketi sıralamaya girememiş. Üçüncü şirketimiz, Zorlu Gru-bu’nun elektronik firması olan Vestel. Verilen bilgilere göre Vestel 2012 yılında 58 milyon Euro’luk Ar-Ge harcaması yapmış. Ciroya oranla Ar-Ge harcamaları (yüzde 2) ortanca değere göre (yüzde 4,6) yine düşük. Bir sonraki şirketimiz Ford. Bu şirketimiz 2012 yılında 44 milyon Euro’luk Ar-Ge harcaması yapmış. Cirosunun yüzde 1’ine tekabül ediyor. Oysa, Ford şirketi Amerika’da cirosunun yüzde 3,9’una tekabül eden 4,1 milyar Euro’luk Ar-Ge harcaması yapmış. Listedeki en son Türk şirketi Rodi Giyim. Bu şirketimiz 41 milyon Euro Ar-Ge harcaması yapmış görünüyor. Bu rakam tasarımı kapsıyor olabilir; ancak bir muhasebeleştirme hatası da var mıdır diye düşündürüyor doğrusu. Listeye herhangi bir başka Türk şirketi girememiş. Oysa, 1.500 şirketin yer aldığı listenin en sonuncusunun yaptığı Ar-Ge 35 milyon Euro’ya kadar iniyor. Sonuç Türkiye açısından üzücü ve bir o kadar da alarm verici. Türk firmaları, özellikle büyük firma ve gruplar Ar-Ge yapmıyor. Muhtemelen, bu konuda yeterli farkındalığa sahip değiller. Güney Koreli Samsung’un senede 7 milyar Euro Ar-Ge harcaması yapıp bizden sadece bir grubun 100 milyon Euro’nun üzerinde Ar-Ge yapmasını başka nasıl açıklayabiliriz? Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi; ancak, en çok Ar-Ge yapan 1.500 firmanın içine sadece 5 firma sokabilmiş. Bu beş firmanın toplam Ar-Ge harcamalarının hepsini doğru kabul edip topladığımızda ulaştığımız Ar-Ge rakamı sadece 413 milyon Euro. Yani diğer 1.495 firmanın yüzde 0,08’i.Dünya eğilimleriPeki dünya nerede? Dünyanın en çok Ar-Ge yapan ilk 1.500 firması 2012 yılında toplam 15,7 trilyon Euro ciro ve 511 milyar Euro Ar-Ge harcaması yaptı. Bu ikinci rakam Türkiye’de, üniversiteler, devlet kurumları ve özel şirketler tarafından gerçekleştirilen toplam Ar-Ge harcamalarının 100 katına tekabül ediyor. 2012 yılında Güney Kore’nin Samsung şirketi tek başına tüm Türkiye’den (kamu, özel) daha fazla, Panasonic ise Türkiye toplamı kadar Ar-Ge harcaması yaptı. Türkiye’nin toplam 5 milyar Euro civarındaki Ar-Ge harcamasına karşılık küçük Finlandiya’nın büyük şirketi Nokia yine 5 milyar Euro, Japon Toshiba ve Çinli Huawei ise 3’er milyar Euro’luk Ar-Ge faaliyeti yürüttüler geçen sene. Dünyanın en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 1.500 firması 2012 yılında Ar-Ge harcamalarını yüzde 7,8 artırdı; yani, kendi içinde bulundukları ülkelerin nominal ekonomik büyümesinden çok daha fazla. Bu şirketler bir elin parmaklarını aşmayan sayıda ülkeye mensup dersek mübalağa etmiş olmayız: ABD, Almanya, İsviçre, Japonya, Güney Kore vs. Rakamlara bakılırsa Ar-Ge harcamaları şu faydaları sağlıyor: (Doğru) Ar-Ge ciroları ve kârı artırıyor. 2002-2011 yılları arasında, sıralamada en çok Ar-Ge yapan şirketler aynı zamanda satış ve kârlılıklarını en çok artıran şirketler oldu. Ar-Ge ülkeleri öne çıkartıyor. ABD özel sektörün Ar-Ge faaliyetleri açısından Avrupa Birliği ülkelerinden daha ileride. ABD’de şirketler AB’ye göre daha çok Ar-Ge yapıyorlar. Ancak bunun ana sebeplerinden bir tanesi ABD’de bilgi teknolojileri ve ilaç sanayiinde AB ekonomilerine göre daha fazla şirketin faal olması. Bu ikisi, Ar-Ge/Ciro oranları yüzde 5’in üzerinde olan, Ar-Ge yoğunluğu en yüksek sektörler. Ar-Ge istihdam getiriyor. Ar-Ge ligindeki şirketler 2003 ile 2011 yılları arasında istihdamlarını yüzde 20’nin üzerinde artırdılar. Bunların içinde en yüksek seviyede Ar-Ge yapan şirketlerdeki istihdam artışı ise yüzde 36 oldu. Oysa, Avrupa ve ABD genel olarak bakıldığında işsizlikle boğuşuyor.
↧