Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Mehmet Kamış - Yeni Türkiye

$
0
0
Bu ülkeyi en güzel ifade eden kelimelerden birisidir tedirginlik... Ve Türkiye’yi çözümlerken, yönetirken, sorunları konusunda kafa yorarken de üzerinde en çok durulması gereken kelime yine tedirginliktir.Çünkü bu ülkenin son yüzyılında onlarca kesim, onlarca inanç, onlarca etnik yapı tedirginlik içinde yaşamış, bu duygunun tahakkümü altında hayatını sürdürmüştür. Dindarlar, Aleviler, Sünniler, Kürtler, Süryaniler, Ermeniler, bütün cemaatler sürekli olarak işlemedikleri suçlarla cezalandırılmış, gelecekte bir tehdit olabilir endişesiyle adeta cezaları peşin olarak tahsil edilmiştir.Sadece Osmanlı’nın yıkılmasından sonra yaşananları kastediyor değilim. Daha yakın zamanda meydana gelen olayları, hatta Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanı olduğu dönemleri hatırlayın. Bir adamın devlette herhangi bir göreve gelmemesi için konulan ölçü, onun yetersizliği, birikimsizliği, liyakatsizliği değildi. Adamın yakın bir akrabasının çocuğunun falan dershaneye gitmesi, filan kolejde okuması ya da akrabalarından birisinin başörtülü olması, reddedilmesi için yeterliydi. Kişinin bir makama gelip gelmeyeceğine kapıcılardan toplanan istihbarat raporları karar veriyordu. Türkiye, işlenmemiş suçların cezalarının tahsil edildiği bir ülke olmaya devam ediyordu. Bu yüzdendir ki hâlâ Türkiye’de yaşayan her kesim, hala var olma endişesi, tedirginliği içindedir.12 Haziran seçimlerinde bu tedirginliği yok edecek yeni bir ülke hayali için sandıklara koşmuştuk. İşin doğrusu, 12 Haziran seçimlerinden önce, yeni yollar yapan, yeni binalar diken, ekonomiyi düzeltmiş, gelir seviyesini çok artırmış bir hükümet özleminden ziyade tedirginliklerimizi ortadan kaldıracak bir yeni dönemin hasretini çekiyorduk. Ekonomi de önemliydi ama işlemediğimiz suçların cezalarını ödemekten kurtulacağımız bir ülkenin hayali bizi daha çok heyecanlandırıyordu. Herkes için ötekiliğin ortadan kaldırılma ihtimali vardı.Yeni Türkiye’de aidiyetlerinden dolayı kimse kınanmayacak, falan dershaneye gitmek, filan okuldan mezun olmak, kara listeye alınmak için bir gerekçe olmayacaktı. Gizli istihbarat raporlarıyla, fişlemelerle, kanunlarda, hukukta yazmayan gerekçelerle kimse öteki haline getirilmeyecekti.12 Haziran seçimlerinden iki yıl sonra hayal ettiğimiz o ülkeyi bulamadığımızı ve Türkiye’nin maalesef o tedirginliği üstünden atamadığını görüyoruz. Hatta hükümetle yan yana pozisyon alarak sağa sola tehditler yağdıran, çatışmaktan, savaşmaktan, yok etmekten bahseden bir zümrenin ortaya çıktığını müşahede ediyoruz. Savaş diliyle yeni bir Türkiye kurmaya niyetlenen güvenlik öncelikli bir anlayışın, hükümetteki o eski reformculuğun yerini alma gayretinde olduğunu bile gözlemleyebiliyoruz.Oysa; her tarafında kavga, savaş ve karmaşanın olduğu bir coğrafyada, bizi cazibe merkezi haline getirecek, bölgenin lideri yapacak şey; barışta, demokraside ve hukukta kararlı olmaktan geçiyordu? Osmanlı bugünkü kadar karışık etnik ve dinî kimliklere sahip Ortadoğu’yu demir yumrukla değil sulh yönetmişti. Hıristiyan bir Ortadoğulu olan Amin Maalouf, Osmanlı dönemindeki Ortadoğu’dan neredeyse bir rüya dönem olarak bahsediyor. Osmanlı, siyasi güç olarak dünyanın zirvesinde bulunduğu dönemlerde bile Kudüs’te barışı sağlamak için ana giriş kapısı El-Halil’e ‘Lâilâhe illallah İbrahim Halilullah’ levhası astırmıştı. İsteseydi Yahudiliği ve Hıristiyanlığı Kudüs’ten tamamen silebilirdi ama onlar adaleti tercih etti. Osmanlı’nın en güçlü olduğu zamanlarda bile bölgeyi güçle değil sulh ile yönetmesinin ardındaki hikmeti iyi analiz etmek gerekir.Gezi olayları bize bir kere daha hatırlattı ki, bu ülkenin temel bir problemi var ve bu temel problem başka güçler tarafından kolayca provoke edilebiliyor. Bu problemi, rahatsız olanlara haddini bildirerek çözemeyiz. Aksine Cumhuriyet’ten bugüne kadar mağdur edilmişlerin tedirginliğini ortadan kaldıracak bir ülke kurgularsak, insanlara güven ortamı içerisinde yaşadığını hissettirebilirsek, hiç kimse bu oyunu bir kere daha tekrar edemez.Hükümetin etrafında kümelenerek sağa sola tehditler savuranlar, toplumdaki temel tedirginliği tavana çıkartmaktan başka bir görev ifa etmiyor. Ağızlarından düşürmedikleri ‘yeni Türkiye’ sözü, eli sopalı ‘eski Türkiye’nin’ farklı bir versiyonundan başka bir şey değil.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue