Kale arkalarındaki ‘kellikler’ kuşkusuz ekrana yansımıştır ama tıklım tıklım maratonuyla memleketteki hazırlık maçı ölçülerinin çok üzerinde hatta rekor oluşturacak seyirci önünde oynandı maç. Tabii dışarıdaki bazı görevlilerin peşlerine taktıkları bir yığın insanı bedava sokacak kapıyı bulmak üzere dolaşmaları, aradan bin yıl bile geçse bazı durumların asla değişmeyeceğini gösterir gibiydi... Açıkçası Ege’de şampiyonluğu kutlama durumu vardı ve kendisini bağrına basan taraftarı önünde Cim Bom da epeyce iştahlı başladı. Daha maçın başında Drogba’nın golü tribünleri keyiflendirmişti ama hatalı bir ofsayt bayrağına takıldı. Bu sezonun adamı olmaya adaylığını şimdiden koyan Sneijder müthiş golüyle bu keyfi çok geçmeden geri getirdi. Tabii topu oraya kadar harika taşıyan Dany’yi de unutmamak gerek. Eski dost Schuster’e teslim edilen Malaga geçen sezon sadece La Liga’nın değil Avrupa’nın en parlak ekiplerinden biriydi. Transferde verdiği kayıp ve öteki sorunlara karşın gücünden fazla birşey kaybetmediğini gösterdi ama attıkları beraberlik golüne Cim Bom’un hemen verdiği yanıt tribünleri bir kez daha çılgına çevirmeye yetti. Üstelik Riera’nın ortasına Drogba’nın rakibi düğüm eden zekası ve en uygun noktada kafa vuruşu ustalığı, bunu haklı kılan nedenlerdi. Kutlama yaparken peşpeşe goller yiyip yenik duruma düşmek pek hoş değil ama ikinci yarıdaki değişikliklerle dengesi bozulan takımın özellikle savunmada verdiği açıklar biraz da kaçınılmazdı. Bu maç için biraz anlayışlı olabiliriz: Gecenin o vaktinde bile 30 derecenin üzerindeki sıcakta daha iyisini yapmak şimdilik mümkün değil. Sadece Drogba’nın serbest atış kullanmaktaki ısrarı biraz cansıkıcı. Ayrıca onu bu kadar çok oyunda tutmak niçin gerekli, pek çıkaramadım. Hamit’in iyileşmesi önemli, Emre Çolak ve Dany gibi yedek kalması olası oyuncuların büyük çabası görmezden gelinemez. Engin’in biraz zorlandığı dikkat çekiyor. Göstere göstere gelen ikinci beraberlik golünde Dany’nin yetersiz kalışı, penaltıya yol açan pozisyonda atılan uzun topta savunmanın dağılışı tatsız. Attığı golle yenilgiyi önlemesine ve hatta sonrasında coşmasına karşın Colin Kazım dahil olmak üzere birkaç futbolcu bu sezonu da kirada geçireceklerini bilir gibi, ‘ben kalacağım’ diyene rastlayamadık. Kaleci Eray’ın da Muslera’nın arkasındaki yarışta Ufuk ve Aykut’u geçmesinin boşuna olmadığını gördük. Kısacası, Galatasaray adına uzun boylu düşünecek birşey yok. Muslera ve Melo’nun da girmesiyle sezona en hazır durumdaki takım Cim Bom demek mümkün.
↧