![]()
Beşiktaş’ın sorunları bir türlü bitmek bilmiyor. Bu yazı kaleme alındığında personelin 2’nci ay maaşı hâlâ ödenmemişti.2013’e ait vergi ödemeleri taksitlendirilerek yapılandırılmak suretiyle öteleniyor. Yayın gelirinin Ekim–Kasım 2013’e ait 9,3 milyon lirası TFF’den alınmış, tutarın yarısını temlik sahibi banka eylül ayı borç taksitine karşılık şimdiden tahsil etmiş. Yani delik büyük, yama küçük. Bu tür yazılar tribündeki taraftarı pek ilgilendirmediği için onlara çok sempatik gelmiyor. Onların istemi Quaresma, Ronaldinho ve Eto’o gibi sansasyonel transferler.Şahsım gibi iki kimlikli kişilerin düşüncelerini anlamakta zorluk çekip, “Sen gel yap.” diyebiliyorlar. Benim Beşiktaş’taki görevlerim esnasında neler yaptığımı, neler kazandırdığımı eskiler bilir. Beşiktaş tarihinde de zaten yerini almıştır. Onun için benim yazdıklarıma bu tarz tepki verenlerin on dakika düşünmesi gerekir. Bu açıklamayı yaptıktan sonra devam edelim. Yıldırım Demirören yönetimini geleceğe ait gelirleri kullanmasından ötürü çok eleştirenlerden biriyim. Şimdiye bakıyorum; gidişat benzerlikler gösteriyor. Altında şahsi sorumluluk imzam olan sermaye artırımından gelen bedel hiç de SPK’ya taahhüt edilen ödeme planına uygun sarf edilmemiş. Yüzde 37,5’i satılmış Futbol AŞ’nin yüzde 7,5’luk kısmı bir bankaya teminat olarak verilmiş, geriye kalan yüzde 4,99’luk bölümü içinde altında imzam olmayan Futbol AŞ. Yönetim kurulu kararıyla piyasaya arz edilmek üzere beklemektedir. Yani hisselerde en düşük miktara inmiştir. Spor tarihimizin en büyük sponsorluk anlaşması olarak lanse edilen ve geliri stat inşaatında kullanılacağı söylenen Vodafone’la reklam ve isim anlaşmasının 10+5 yıllık olduğu söylenmektedir. Yine bazı yöneticilerin sağda solda söylediği gibi 10 yıllık bölümün karşılığı 140 milyon dolar seviyesinde ise en önde ben olmak üzere imzalar atıldığında bu arkadaşları omuzlara almak hepimizin görevi. Karşımızdaki firma Beşiktaş’a pek benzemeyen ciddi uluslararası kurumsal kimlik taşımakta, işini sağlama almadan da sözleşme yapmaz. Taleplerinin bir kısmının hâlâ karşılanmadığının duyumlarını almaktayım. Bir de merak ettiğim tüm reklam, tanıtım, loca, kombine vs. satışlarını organize etmek üzere sözleşme imzalanan IMG-Doğuş ortaklığı bu işlerin neresinde yer almakta? Kombine satışlarında sıkıntı yaşanıyor; IMG ne için var, anlamakta zorlanıyorum. Birinci Yıldırım Demirören yönetiminde Beşiktaş Store’larla ilgili bir araştırma yapmıştım. Oradaki yanlışları belgeleriyle ortaya dökmüş, kulübün zarar ziyan tablosunu yayınlamıştım. O tarihteki yönetim kurulu her işte olduğu gibi bu olayı da örtbas etmişti. Şahsın istifası da yedek oluşundan dolayı söz konusu olmadığından başkan tarafından görevinden alınmış ve kulüp idaresiyle ilişkisi kesilmişti. Şimdilerde de bu konuda geçmiş tecrübeleri olan bir komitenin, Kartal Yuvaları’na dair çalışmalar yaptığı bilgisine ulaştım. Duyumlarım hiç de sevimli değil. Sonucubekleyeceğim ve ana sermayedar Futbol AŞ olduğundan oradaki sorumluluğum gereği bu konuya hukuksal haklarımı kullanarak katılımcı olacağım. Aynı anlayışla hiçbir olumlu tarafı olmayan, doğru haberleri yalanlamayı görev bilen, 2’nci başkanın sağ koluymuş gibi görüntü verip her türlü katkıdan emek ve bilgisini esirgemeyen bir genel müdüre sahip BJK TV ve iletişim departmanındaki incelemelerimi daha da derinleştireceğim. Maddî hiçbir getirisi olmayan; ancak yılda 3 milyon TL’ye yakın giderle şirketin sırtında kambur olan bu bölümün yeniden yapılandırılması gerektiğini ortaya koymuştum, yeniden gündeme getireceğim. Gelenin gideni aratmaması düşüncesiyle bildiklerimin bir bölümünü aktarmak suretiyle uyarı görevimi yapıyor ve Fikret Orman’a yüz yüze konuştuğumda söylediğim gibi bu defa yazıyla aman dikkat diyorum. Zira en yakınındaki kişiler bile değişik hesaplar içerisinde hareket ediyormuş, benden söylemesi… İyi Bayramlar... a.kececi@zaman.com.tr