İlk darbeyi, ilk deplasman maçında yedi Fenerbahçe. Üstelik 2-0 gibi çok önemli bir avantajı kullanmayı beceremedi.Çünkü disiplinsizdi... Ciddiyetsizdi... Rehavet içindeydi ve hepsinden önemlisi gayretsizdi.Oysa ilk yarıyı adeta bir antrenman rahatlığında tamamlamıştı. Rakip ürkek, dağınık ve dirençsiz kalınca, henüz 26. dakikada iki farklı üstünlüğü yakalamıştı.Evet, başlangıçta kontrol tamamen ondaydı. Oyunu dilediği gibi yönlendiriyor, Konyaspor sahanın hiçbir bölgesinde en ufak bir rahatsızlık vermediği için istediğini yapabiliyordu.Ama ikinci yarı... Oyunda roller tamamen değişti. Bu defa atak, saldırgan, baskı uygulayan ve Fenerbahçe’yi oynatmayan bir Konyaspor vardı. Fenerbahçe uzun süre Konyaspor’un bu istekli, agresif tavrından ders çıkaramadı. 2-0’dan oyunu döndüremeyeceğini sandı. Thorvaldsson’la gelen iki uyarıya karşın rehavetten kurtulamadı. 72’de Mert, Thorvaldsson’un penaltısını kurtardı. Fenerbahçe hâlâ oyunun elinden gitmekte olduğunun farkına varamadı. Ardından vahim savunma hataları sonucu üç gol yedi ve kolay kolay unutamayacağı bir dersi alarak oyunu noktaladı. Dünün ikinci yarısı Fenerbahçe açısından gerçekten iç karartıcıydı. Orta saha çöktü. Savunma döküldü. İnanılmayacak sayıda pozisyon verildi. Her şeye rağmen 2-0’da da 2-1’den sonra da skoru değiştirebileceği pozisyonlar da geldi. Birinde Alper, ikincisinde Emenike o fırsatları değerlendiremedi. Hakkını teslim edelim, bu üç pozisyonda da kritik müdahaleler yapan Itandje’nin takımına büyük katkısı vardı.Oyunun geneline baktığınızda Fenerbahçe’nin ayakta kalan oyuncusu Mert’ti. Ama penaltıyı kurtardıktan sonraki bölümde o da bir şey yapamadı. Emenike vasat bir görüntü verdi. Girdiği pozisyonlarda gol vuruşları yetersizdi. 22’de Ali Turan’ın yaptığı kontrolsüz faulde hakemin penaltı vermesi gerekli idi. Ancak Tolga Özkalfa bu pozisyonu değerlendiremedi.Dün de görüldü, futbol asla rakibi hafife almaya ve ciddiyeti elden bırakmaya gelmiyor. Fenerbahçe deneyimindeki bir takım dün bu yetersizliği gösterdi ve ağır bir bedel ödedi.Konyaspor’u kutlamak lazım. İlk yarıda çok kötü oynadı. Ama ikinci yarıda Uğur Tütüneker’in oyuna yaptığı müdahaleler ile adeta kimlik değiştirdi ve şahlandı. Bu bölümde oynadığı oyunun karşılığında da hak ettiği bir galibiyeti alarak lige üç puanla başladı.
İlk darbeyi, ilk deplasman maçında yedi Fenerbahçe. Üstelik 2-0 gibi çok önemli bir avantajı kullanmayı beceremedi.Çünkü disiplinsizdi... Ciddiyetsizdi... Rehavet içindeydi ve hepsinden önemlisi gayretsizdi.Oysa ilk yarıyı adeta bir antrenman rahatlığında tamamlamıştı. Rakip ürkek, dağınık ve dirençsiz kalınca, henüz 26. dakikada iki farklı üstünlüğü yakalamıştı.Evet, başlangıçta kontrol tamamen ondaydı. Oyunu dilediği gibi yönlendiriyor, Konyaspor sahanın hiçbir bölgesinde en ufak bir rahatsızlık vermediği için istediğini yapabiliyordu.Ama ikinci yarı... Oyunda roller tamamen değişti. Bu defa atak, saldırgan, baskı uygulayan ve Fenerbahçe’yi oynatmayan bir Konyaspor vardı. Fenerbahçe uzun süre Konyaspor’un bu istekli, agresif tavrından ders çıkaramadı. 2-0’dan oyunu döndüremeyeceğini sandı. Thorvaldsson’la gelen iki uyarıya karşın rehavetten kurtulamadı. 72’de Mert, Thorvaldsson’un penaltısını kurtardı. Fenerbahçe hâlâ oyunun elinden gitmekte olduğunun farkına varamadı. Ardından vahim savunma hataları sonucu üç gol yedi ve kolay kolay unutamayacağı bir dersi alarak oyunu noktaladı. Dünün ikinci yarısı Fenerbahçe açısından gerçekten iç karartıcıydı. Orta saha çöktü. Savunma döküldü. İnanılmayacak sayıda pozisyon verildi. Her şeye rağmen 2-0’da da 2-1’den sonra da skoru değiştirebileceği pozisyonlar da geldi. Birinde Alper, ikincisinde Emenike o fırsatları değerlendiremedi. Hakkını teslim edelim, bu üç pozisyonda da kritik müdahaleler yapan Itandje’nin takımına büyük katkısı vardı.Oyunun geneline baktığınızda Fenerbahçe’nin ayakta kalan oyuncusu Mert’ti. Ama penaltıyı kurtardıktan sonraki bölümde o da bir şey yapamadı. Emenike vasat bir görüntü verdi. Girdiği pozisyonlarda gol vuruşları yetersizdi. 22’de Ali Turan’ın yaptığı kontrolsüz faulde hakemin penaltı vermesi gerekli idi. Ancak Tolga Özkalfa bu pozisyonu değerlendiremedi.Dün de görüldü, futbol asla rakibi hafife almaya ve ciddiyeti elden bırakmaya gelmiyor. Fenerbahçe deneyimindeki bir takım dün bu yetersizliği gösterdi ve ağır bir bedel ödedi.Konyaspor’u kutlamak lazım. İlk yarıda çok kötü oynadı. Ama ikinci yarıda Uğur Tütüneker’in oyuna yaptığı müdahaleler ile adeta kimlik değiştirdi ve şahlandı. Bu bölümde oynadığı oyunun karşılığında da hak ettiği bir galibiyeti alarak lige üç puanla başladı.