Sow, Eskişehirspor maçının ilk onbirinde tercih edilmiyor. Geçen yıl Eskişehir’deki Caner-Veysel eksenli olaylı maçta rövaşata ile attığı gol sezonun en iyilerinden birisiydi. Bir önceki yılın Sow’unu özetleyecek harika bir vuruştu hatırlarsınız.Bu sefer maç İstanbul’da. Üstelik hoca Ersun Yanal. O rövaşata ile üzdüğü yeni hocası.Devre bitiyor, ikinci yarı başında ona ihtiyaç duyuluyor. İsmail Kartal Sow’u çağırıyor. Musa isteksiz! Yavaş yavaş gelip, usul usul hazırlanıyor. Yanal acele etmesini istiyor. Sabırsız. Başında bekliyor, ama Sow zorlamıyor.Yanal çıldırıyor!Sow yine üzüyor Yanal’ı...Drogba Galatasaray’ın değil, Türk futbolunun afişindeki esas adam oldu. Yine geçen sezon attığı, attırdığı golleri şöyle bir gözünüzden geçirin. Klası tartışılmaz. Refleks testi, yaşının değil, genç meslektaşlarının çok önünde olduğunu gösteriyor. Formula 1 pilotu kadar elastik ve dirençli bir adam.Bursaspor maçının üçüncü çeyreğinde 11 numaralı tabelanın kalktığını görünce yüzünden düşen bin parça oluyor. Kenara geliyor usul usul. Sonra yedek kulübesine bakmadan soyunma odasına yöneliyor.Kararı protesto ediyor!Konuşmuyor, kırıp döküp otobüse geçiyor..Ertesi gün normal hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor!Bu ligin değerli iki yabancı oyuncusu, ülkeden önemli paralar kazanan adamlar. Taraftarlar onları sevmeyi bırakın, yere göğe koyamıyor. Attıkları goller, kazandırdıkları zaferlere teşekkür edilir.Ne var ki ikisi de oyuna direkt başlamayarak ya da oyundan alınarak yanlış yapılmış bile olsa gençlere böyle mi örnek olmalıydı?Surat yapmak yakışmadı...ALMEİDA MESELESİSurat demişken Almeida’yı geçmeyelim. Geldiği günden beri yüzü bir türlü gülmüyor. Yüzündeki mutsuzluk çizgileri, isteksizlik kasları sürekli çalışıyor. Bir kez tebessüm ettiği yok. Bunun seyirciye verdiği negatif elektriğin takım arkadaşı için de geçerli olduğu su götürmez gerçek!Silah zoruyla mı oynuyorsunuz?Böylesine sistemindeki arızaları çözmeye çalışan, iyi yola giren bir takımda golcünün kendi meselesiyle takımın çıkarlarının önüne geçmesine bir dur demeli...Beşiktaş’ın acilen Almeida’yı değiştirmesi gerekiyor. Bu adamı ne yapsanız mutlu edemezsiniz. Hazır Pektemek, Eneramo ve Ömer Şişmanoğlu varken, eliniz dar değilken Almeida’dan ya oturup konuşup verim alma yoluna gidin ya da Almeida gidip Gekas gelsin mesela ya da Vleminkcx gibi bir istekli adam.BEŞİKTAŞ’IN EN BÜYÜK TRANSFERİBeşiktaş seyircisi yarın Olimpiyat Stadı’na çıkarma yapabilir. Trabzon maçındaki enerjiyi hafta sonu Gaziantepspor maçında da göreceğiz. Kayseri’de coşkulu bir tribün yaptılar. Muhtemelen bu sezon tüm Anadolu maçları böyle olacak. Feda sezonunun ardından, İnönü’ye kazma vurulması ve büyük sponsorluk anlaşmasının medyatik etkisi, taraftar ekonomisine hareket getirdi. Ne Bilic ne Atiba, Beşiktaş’ın en büyük transferi taraftarı oldu. İnsanların seyirci sayısı eriyor mu soruları kaygı yaratırken birdenbire taraftar buradayız mesajları veriyor. Forma alıyor, maça gidiyor, sesi yükseliyor. Bu, sponsorların dikkatini çekmez mi? Öyle bir çeker ki!Bu dönemin kıymetini bilip iyi değerlendirmek gerekiyor. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın yaptığını geç de olsa yapıyor Beşiktaş. Daha fazla medyatik olunmalı, daha çok dikkat çekmeli derken büyük hizmet biz hâlâ büyük bir nüfusa sahibiz diyen taraftardan geldi.Göz ardı etmeyelim.VOLKAN’IN GÖZYAŞLARITaraftar sinirlerine hakim olamıyor, aceleci ve emeğe saygı duymuyor. Kim bu taraftar! Az bir kesim. Çoğunluk yenilenen yüzüyle yeni takımını seviyor. Oyuncularına saygı duyuyor ve sabır sinyalleri veriyor. Volkan’ın gözyaşları duygusal yorgunluğuna bağlı belki ama tahammül edilmezliğe karşı bir eylem çağrısı aynı zamanda.Geçen yıl Halil Altıntop’un içinde saklayıp, içinde yaşadığı sorunları o taşıyamadı. Taşımasın da!Trabzon tribünlerinin büyük çoğunluğu bu az sayıdaki adama dur diyene kadar gözyaşı dinmeyecek. Üstelik zararı bu kadar iyi bir maya yakalanmışken, kendi çocuklarını iyi yabancılarla harmanlamış ışıl ışıl yükselirken olmuyor.Volkan’ın gözyaşları sadece Volkan’ın değil tribünde para verdim küfür etme hakkım, şehirde uyarıp fırça atmak görevim diyen taraftarın baskısından ürken, kaçıp gitmek isteyen her oyuncunun ruh halinin tarifidir.Bu kadarı yeter, yapmayın artık!Çoğunluğun bu adamları yola getirmesi Trabzonspor’un en büyük transferi olacaktır.ENES ÜNAL, SERCAN YILDIRIM OLMAYACAKUzun zamandır Twitter üzerinden takip ediyorum. Düzgün, tutarlı, neşeli, hayat dolu ve okuyup düşünen bir genç Enes Ünal.Alt yaş milli takımlarındaki ışıltısını, ulaştığı oyun ve gol sayısını düşününce 16 yaşına rağmen uluslararası tecrübesinin zirvelerde olduğunu görürsünüz.Ligin ikinci haftasında bir peri masalının kahramanı oldu. Şımartmayalım aman gibi sözlere gerek bile yok!Bu çocuk öyle kolay bozulmaz. Altyapısı inanılmaz iyi. Eski futbolcu olan babası başta ailesi onun kariyerine dokunacaktır. Sercan da onun gibi alt yaş grubu milli takımlarda yüzlerce kez oynayıp büyük tecrübe ile çıkış yapmış, ne var ki yürüyüşü kısa sürmüştü. Bu çocuk öyle olmayacak.Bursaspor kadrosu içinde büyüyüp, şampiyonluk yaşamış Sercan ile aynı yola çıkan Enes’in analizini iyi yapmalıyız.Bu yaştaki kırılmanın nedenlerini çözmek için Enes Ünal büyük fırsat..
Sow, Eskişehirspor maçının ilk onbirinde tercih edilmiyor. Geçen yıl Eskişehir’deki Caner-Veysel eksenli olaylı maçta rövaşata ile attığı gol sezonun en iyilerinden birisiydi. Bir önceki yılın Sow’unu özetleyecek harika bir vuruştu hatırlarsınız.Bu sefer maç İstanbul’da. Üstelik hoca Ersun Yanal. O rövaşata ile üzdüğü yeni hocası.Devre bitiyor, ikinci yarı başında ona ihtiyaç duyuluyor. İsmail Kartal Sow’u çağırıyor. Musa isteksiz! Yavaş yavaş gelip, usul usul hazırlanıyor. Yanal acele etmesini istiyor. Sabırsız. Başında bekliyor, ama Sow zorlamıyor.Yanal çıldırıyor!Sow yine üzüyor Yanal’ı...Drogba Galatasaray’ın değil, Türk futbolunun afişindeki esas adam oldu. Yine geçen sezon attığı, attırdığı golleri şöyle bir gözünüzden geçirin. Klası tartışılmaz. Refleks testi, yaşının değil, genç meslektaşlarının çok önünde olduğunu gösteriyor. Formula 1 pilotu kadar elastik ve dirençli bir adam.Bursaspor maçının üçüncü çeyreğinde 11 numaralı tabelanın kalktığını görünce yüzünden düşen bin parça oluyor. Kenara geliyor usul usul. Sonra yedek kulübesine bakmadan soyunma odasına yöneliyor.Kararı protesto ediyor!Konuşmuyor, kırıp döküp otobüse geçiyor..Ertesi gün normal hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor!Bu ligin değerli iki yabancı oyuncusu, ülkeden önemli paralar kazanan adamlar. Taraftarlar onları sevmeyi bırakın, yere göğe koyamıyor. Attıkları goller, kazandırdıkları zaferlere teşekkür edilir.Ne var ki ikisi de oyuna direkt başlamayarak ya da oyundan alınarak yanlış yapılmış bile olsa gençlere böyle mi örnek olmalıydı?Surat yapmak yakışmadı...ALMEİDA MESELESİSurat demişken Almeida’yı geçmeyelim. Geldiği günden beri yüzü bir türlü gülmüyor. Yüzündeki mutsuzluk çizgileri, isteksizlik kasları sürekli çalışıyor. Bir kez tebessüm ettiği yok. Bunun seyirciye verdiği negatif elektriğin takım arkadaşı için de geçerli olduğu su götürmez gerçek!Silah zoruyla mı oynuyorsunuz?Böylesine sistemindeki arızaları çözmeye çalışan, iyi yola giren bir takımda golcünün kendi meselesiyle takımın çıkarlarının önüne geçmesine bir dur demeli...Beşiktaş’ın acilen Almeida’yı değiştirmesi gerekiyor. Bu adamı ne yapsanız mutlu edemezsiniz. Hazır Pektemek, Eneramo ve Ömer Şişmanoğlu varken, eliniz dar değilken Almeida’dan ya oturup konuşup verim alma yoluna gidin ya da Almeida gidip Gekas gelsin mesela ya da Vleminkcx gibi bir istekli adam.BEŞİKTAŞ’IN EN BÜYÜK TRANSFERİBeşiktaş seyircisi yarın Olimpiyat Stadı’na çıkarma yapabilir. Trabzon maçındaki enerjiyi hafta sonu Gaziantepspor maçında da göreceğiz. Kayseri’de coşkulu bir tribün yaptılar. Muhtemelen bu sezon tüm Anadolu maçları böyle olacak. Feda sezonunun ardından, İnönü’ye kazma vurulması ve büyük sponsorluk anlaşmasının medyatik etkisi, taraftar ekonomisine hareket getirdi. Ne Bilic ne Atiba, Beşiktaş’ın en büyük transferi taraftarı oldu. İnsanların seyirci sayısı eriyor mu soruları kaygı yaratırken birdenbire taraftar buradayız mesajları veriyor. Forma alıyor, maça gidiyor, sesi yükseliyor. Bu, sponsorların dikkatini çekmez mi? Öyle bir çeker ki!Bu dönemin kıymetini bilip iyi değerlendirmek gerekiyor. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın yaptığını geç de olsa yapıyor Beşiktaş. Daha fazla medyatik olunmalı, daha çok dikkat çekmeli derken büyük hizmet biz hâlâ büyük bir nüfusa sahibiz diyen taraftardan geldi.Göz ardı etmeyelim.VOLKAN’IN GÖZYAŞLARITaraftar sinirlerine hakim olamıyor, aceleci ve emeğe saygı duymuyor. Kim bu taraftar! Az bir kesim. Çoğunluk yenilenen yüzüyle yeni takımını seviyor. Oyuncularına saygı duyuyor ve sabır sinyalleri veriyor. Volkan’ın gözyaşları duygusal yorgunluğuna bağlı belki ama tahammül edilmezliğe karşı bir eylem çağrısı aynı zamanda.Geçen yıl Halil Altıntop’un içinde saklayıp, içinde yaşadığı sorunları o taşıyamadı. Taşımasın da!Trabzon tribünlerinin büyük çoğunluğu bu az sayıdaki adama dur diyene kadar gözyaşı dinmeyecek. Üstelik zararı bu kadar iyi bir maya yakalanmışken, kendi çocuklarını iyi yabancılarla harmanlamış ışıl ışıl yükselirken olmuyor.Volkan’ın gözyaşları sadece Volkan’ın değil tribünde para verdim küfür etme hakkım, şehirde uyarıp fırça atmak görevim diyen taraftarın baskısından ürken, kaçıp gitmek isteyen her oyuncunun ruh halinin tarifidir.Bu kadarı yeter, yapmayın artık!Çoğunluğun bu adamları yola getirmesi Trabzonspor’un en büyük transferi olacaktır.ENES ÜNAL, SERCAN YILDIRIM OLMAYACAKUzun zamandır Twitter üzerinden takip ediyorum. Düzgün, tutarlı, neşeli, hayat dolu ve okuyup düşünen bir genç Enes Ünal.Alt yaş milli takımlarındaki ışıltısını, ulaştığı oyun ve gol sayısını düşününce 16 yaşına rağmen uluslararası tecrübesinin zirvelerde olduğunu görürsünüz.Ligin ikinci haftasında bir peri masalının kahramanı oldu. Şımartmayalım aman gibi sözlere gerek bile yok!Bu çocuk öyle kolay bozulmaz. Altyapısı inanılmaz iyi. Eski futbolcu olan babası başta ailesi onun kariyerine dokunacaktır. Sercan da onun gibi alt yaş grubu milli takımlarda yüzlerce kez oynayıp büyük tecrübe ile çıkış yapmış, ne var ki yürüyüşü kısa sürmüştü. Bu çocuk öyle olmayacak.Bursaspor kadrosu içinde büyüyüp, şampiyonluk yaşamış Sercan ile aynı yola çıkan Enes’in analizini iyi yapmalıyız.Bu yaştaki kırılmanın nedenlerini çözmek için Enes Ünal büyük fırsat..