Image may be NSFW.
Clik here to view.
Trabzonspor, geride kalan hafta içinde büyük bir iş başardı, UEFA Avrupa Ligi’ne kaldı. Kötü oynadı, ama turu geçerek büyük moral buldu. Bu sevince CAS’ın kararı da eklenince mutluluk katmerlendi.Volkan Şen krizi de başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geri adımı, Mustafa Akçay’ın duyarlılığı ile çözülünce Akhisar deplasmanına takım adeta patlamaya hazır bomba gibi çıktı. Fakat Akhisar, Trabzon’un tüm planlarını altüst ederek haklı bir galibiyet aldı. Bruno, perdeyi açtı, Niasse’nin şovu Trabzon’un tüm havasını bozdu.Trabzon yaşadığı olumlu gelişmelerin getirdiği hava ile coşkuluydu, maçın havai fişeklerini de daha 3. dakikada Malouda ateşleyecekti, fakat tecrübesine yakışmayan bir vuruşla kaçırılması imkansız golü atamayarak Trabzon’un sonunu hazırladı. Oysa Trabzon maça iyi başlamıştı. Volkan ‘Şen’ döndüğü ilk 11’de yüreğini ortaya koyuyordu. Önemli 3-4 pozisyonu daha ilk 11 dakikaya sığdırmışlardı. Fakat gol Akhisar’dan geldi. Bruno öyle bir gol attı ki, Trabzon’un yaşadığı tüm güzellikleri adeta burnundan fitil fitil getirdi.Trabzon baskın gibi gözüküyordu. Özellikle kendine göre sol kanadı kullanıyordu. Sahanın Çingene bohçasına benzeyen yamalı bölgesinden bastırıyor ya da bastırıyormuş gibi yapıyor ama ‘bu da kaçar mı?’ denecek pozisyon bulamıyordu. Malouda’nın maçın başındaki pozisyonu, UEFA golcüsü Henrique’nin sağ çaprazdan plasesinde yüreklerin ağızlara gelmesi ve ikinci yarının başındaki direkten dönen rövaşatası dışında Trabzon adına pozisyon yoktu.Akhisar, oyunu kendi yarı alanında kabul ediyor gibi bir izlenim verse de 3. bölgede hem çabuk çoğalma hem de etkili olma becerileri yüksekti. Bruno’nun golüne özenmiş olmalı ki Niasse’nin yarım volesinin gol olmaması Akhisar’ın şanssızlığı, Trabzon’un ise büyük şansıydı. Fakat bu şans fazla uzun sürmedi. Risk alan Trabzon’un defansta verdiği açıkları Bilal’in derin paslarıyla iyi değerlendiren Niasse, farkı ikiye çıkarırken takımını rahatlattı, Trabzon’un umutlarını alıp götürdü. Niasse üçü de bulacaktı ama Colman’ın faulü buna izin vermedi. Niasse atamadı, fakat Kenan’a yaptığı asistle farkın 3’e çıkmasını sağladı.Süre ilerledikçe Trabzon’da panik ve onun getirdiği telaş vardı. Ne bire birlerde ne uzun toplarda ne de sonlarda başlayan doldur-boşaltlarda etkili oldu. Akhisarlılar yakın markaj ve presle Trabzon’un usta ayaklarını bezdirdi. Bilal’in organizatörlüğünde önemli işler yaptılar. Trabzon’un klasik 61. dakika şovu tam başlamıştı ki Güray’ın biraz da tartışılacak pasında Niasse’nin farkı ikiye çıkaran golü geldi. Bu da Trabzon’u tamamen bitirdi.Trabzon, moralli ve iyi başladığı Akhisar maçını kaybetti. Adrian’ı kızdırdı, gittiği hiçbir takıma katkısı olmayan Batuhan’a umut bağladığı dakikaları heba etti. Akhisar ise büyük sıkıntılarına rağmen iyi şeyler yapmaya devam ediyor. 3-0’lık Trabzon galibiyetiyle de bunu gösterdiler.
Clik here to view.
Trabzonspor, geride kalan hafta içinde büyük bir iş başardı, UEFA Avrupa Ligi’ne kaldı. Kötü oynadı, ama turu geçerek büyük moral buldu. Bu sevince CAS’ın kararı da eklenince mutluluk katmerlendi.Volkan Şen krizi de başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geri adımı, Mustafa Akçay’ın duyarlılığı ile çözülünce Akhisar deplasmanına takım adeta patlamaya hazır bomba gibi çıktı. Fakat Akhisar, Trabzon’un tüm planlarını altüst ederek haklı bir galibiyet aldı. Bruno, perdeyi açtı, Niasse’nin şovu Trabzon’un tüm havasını bozdu.Trabzon yaşadığı olumlu gelişmelerin getirdiği hava ile coşkuluydu, maçın havai fişeklerini de daha 3. dakikada Malouda ateşleyecekti, fakat tecrübesine yakışmayan bir vuruşla kaçırılması imkansız golü atamayarak Trabzon’un sonunu hazırladı. Oysa Trabzon maça iyi başlamıştı. Volkan ‘Şen’ döndüğü ilk 11’de yüreğini ortaya koyuyordu. Önemli 3-4 pozisyonu daha ilk 11 dakikaya sığdırmışlardı. Fakat gol Akhisar’dan geldi. Bruno öyle bir gol attı ki, Trabzon’un yaşadığı tüm güzellikleri adeta burnundan fitil fitil getirdi.Trabzon baskın gibi gözüküyordu. Özellikle kendine göre sol kanadı kullanıyordu. Sahanın Çingene bohçasına benzeyen yamalı bölgesinden bastırıyor ya da bastırıyormuş gibi yapıyor ama ‘bu da kaçar mı?’ denecek pozisyon bulamıyordu. Malouda’nın maçın başındaki pozisyonu, UEFA golcüsü Henrique’nin sağ çaprazdan plasesinde yüreklerin ağızlara gelmesi ve ikinci yarının başındaki direkten dönen rövaşatası dışında Trabzon adına pozisyon yoktu.Akhisar, oyunu kendi yarı alanında kabul ediyor gibi bir izlenim verse de 3. bölgede hem çabuk çoğalma hem de etkili olma becerileri yüksekti. Bruno’nun golüne özenmiş olmalı ki Niasse’nin yarım volesinin gol olmaması Akhisar’ın şanssızlığı, Trabzon’un ise büyük şansıydı. Fakat bu şans fazla uzun sürmedi. Risk alan Trabzon’un defansta verdiği açıkları Bilal’in derin paslarıyla iyi değerlendiren Niasse, farkı ikiye çıkarırken takımını rahatlattı, Trabzon’un umutlarını alıp götürdü. Niasse üçü de bulacaktı ama Colman’ın faulü buna izin vermedi. Niasse atamadı, fakat Kenan’a yaptığı asistle farkın 3’e çıkmasını sağladı.Süre ilerledikçe Trabzon’da panik ve onun getirdiği telaş vardı. Ne bire birlerde ne uzun toplarda ne de sonlarda başlayan doldur-boşaltlarda etkili oldu. Akhisarlılar yakın markaj ve presle Trabzon’un usta ayaklarını bezdirdi. Bilal’in organizatörlüğünde önemli işler yaptılar. Trabzon’un klasik 61. dakika şovu tam başlamıştı ki Güray’ın biraz da tartışılacak pasında Niasse’nin farkı ikiye çıkaran golü geldi. Bu da Trabzon’u tamamen bitirdi.Trabzon, moralli ve iyi başladığı Akhisar maçını kaybetti. Adrian’ı kızdırdı, gittiği hiçbir takıma katkısı olmayan Batuhan’a umut bağladığı dakikaları heba etti. Akhisar ise büyük sıkıntılarına rağmen iyi şeyler yapmaya devam ediyor. 3-0’lık Trabzon galibiyetiyle de bunu gösterdiler.
