Image may be NSFW.
Clik here to view.
Sahadaki on bir tercihi, bence mükemmeldi. Aslında ‘basit’in keşfiydi.Burak denince aklımıza Umut gelmez miydi? Test edilmiş, onaylanmış ve alkışlanmış bir birliktelikti bu. Ayrıca bu ikiliden oluşan ‘ofansif güç’ Selçuk besleyiciliğinden, desteğinden ve inceliğinden mahrum düşünülebilir miydi? Yetmedi orta sahaya bir de ‘Arda lüksü’nü serpiştirdiğinizde Milli Takım’ın organizasyon merkezi ‘bitirim’ bir hal almaz mıydı? Soldan takımı ileriye Caner’den daha iyi taşıyacak biri bulunabilir miydi? Sağdan da Gökhan Gönül’den…Mehmet Topal’dan daha iyi görünmez oyunun fayda bekçisi var mıydı? Gökhan Töre’nin gücünden, oyun aklından ve top kullanma becerisinden vazgeçilebilir miydi? Ömer Toprak gibi kaç tane modern savunmacı görebildik son dönemlerde sahalarımızda. Eksikleri olsa da Semih’in görev bilinci takdire şayan değil mi? Ve kaleci Volkan’ın takıma verdiği güven görmezden gelinebilir mi?Sözün özü olması gereken kadro sahnedeydi. Kazansa da kaybetse de doğru takım buydu. Fatih Terim macerayı ve zoru değil, kolayı, aklıselimi tercih etmişti.Ve maç başladıktan kısa bir süre sonra Türk Milli Takım’ın ağırlığı, kalitesi, kalibresi kendini hissettirdi. Ev sahibi Romanya’nın tribün destekli iştiyakı 10 dakikalık ılık bir heyecan dalgasının ötesine geçemedi. İlk yarıda direkten dönen bir top dışında korkutucu pozisyonlara giremediler. Çok iyi top kullanan oyunculardan kurulu orta sahamız, oyunu etkili şekilde ileriye taşıdıkça Romanya’nın korkuları ve savunmacı refleksi ön plana çıkmaya başladı. Ancak başarılı olamadılar. Fayda derecesi yüksek Caner’in ortasında Umut, bir kişiyi arkasına taktı, Burak da markajcısından çabuk davranarak topu filelere astı. Sonra soğukkanlı ve rasyonel bir oyunla devreyi tamamladık.İkinci yarıda Romanya’nın baskı kurma çabasını genelde boşa çıkardık. Ev sahibi takım, ofsayt, direk ve Volkan’ın iyi yer tutuşuna takılan birkaç pozisyonun ötesine geçemedi. Oyunu ceza sahamıza yıkmaya heveslendikleri süreçte de Terim’den iyi bir hamle geldi. Burak’ın yerine Olcay girdi ve orta sahamız daha iyi top tutup direnç kazandı. Böylece Romanya’ya oyuna hakim olma, baskılı oynama fırsatı verilmedi. 5 dakikalık uzatmanın son bölümünde de Mevlüt, zaferi biraz daha fiyakalı hale getiren golü attı.Son söz: Bence Milli Takım, karşılaşmadan önce soyunma odasında ilk on bir tahtaya yazıldığında maçı kazanmıştı. İlk düğmeyi doğru iliklemek ne kadar önemli değil mi?
Clik here to view.
