İsrail, sadece birkaç ülke ile özel ilişkilere sahip. Bunlardan birincisinin Amerika olduğu herkesin malumu; ikincisi de pek bilinmese de Almanya sayılır.Geçmişin olumsuz etkisinde 1965 yılında o zamanki Batı Almanya ile başlayan diplomatik ve diğer ikili ilişkiler bugün gerçekten de ‘özel’ tanımını hak eden bir konumda ve gelişmeye de devam ediyor. Bu ilişkiler elbette diplomatik alanla sınırlı değil; parlamenter, sivil toplum kuruluşları, askeri, stratejik ve hükümetler arası alanlarda da ilerleme kaydediliyor. Son alan olan hükümetler arası alanda Almanya hiçbir ülkeyle yapmadığı karşılıklı toplantı ya da zirveleri İsrail ile yapıyor. Başbakan Angela Merkel’in başlattığı bu zirvelerin ilki 2008’de İsrail’in 60. kuruluş yıldönümü vesilesiyle İsrail’de yapılmıştı. Bu çerçevede bu zirvelerden ikincisi de geçen yıl aralıkta Berlin’de yapıldı. Burada taraflar, ikili bilim-teknoloji işbirliğini derinlemesini ele aldılar. Ekonomik ve ticari alanda da ilişkiler son derece iyi sayılır. Almanya, İsrail’in Avrupa’daki en büyük ticari ortağı durumunda bugün. İsrail, Almanya’dan her yıl yaklaşık 2,5 milyar dolarlık ithalat yapıyor. Askeri ilişkiler ise özellikle denizaltı alanında devam ediyor. Almanya, bir kısmı hibe yoluyla olmak üzere İsrail’e Dolphin sınıfı ve söylendiğine göre nükleer füzeler atma kabiliyetine de sahip son model denizaltılar sağlamaya devam ediyor. Bu çerçevede 6 Dolphin denizaltısının sözleşmesi de tamamlanmış bulunuyor. Buna ek olarak İsrail, Merkava-4 tanklarında Alman motoru kullanıyor. Motorları lisans altında imal ediyor. Almanya da Spike adlı tanksavar füzeleri İsrail’den alıyor. Ayrıca bazı haberlerde iki ülkenin ortak bir nükleer erken uyarı sistemi üzerinde çalıştıkları da söylenmişti. Bu konu gerçekse, şu an hangi aşamada olduğu bilinmiyor. Yahudi varlığı ve nüfusu bakımından Almanya bugün Avrupa’daki Yahudi hayatının en canlı olduğu ülkelerin başında geliyor. Bugün Almanya, Avrupa’da Fransa (600 bin) ve İngiltere’den (300 bin) sonra en çok Yahudi’nin (200 bin) yaşadığı üçüncü ülke. Yahudi hayatı ve faaliyetleri federal hükümetin de desteğiyle çok canlı şekilde gelişiyor. Bu da İsrail-Almanya ilişkilerinin pek bilinmeyen diğer yönü. Gelişen bu ilişkilere rağmen iki ülke arasında zaman zaman problemler de elbette çıkıyor. Bu çerçevede mesela Almanya geçen yıl BM’deki Filistin devletinin tanınması oylamasında son anda çekimser kalarak İsrail’i kızdırmıştı. Almanya ayrıca, Filistin’in İsrail işgali altındaki toprakları konusunda da İsrail’in paralelinde hareket etmiyor, bu konuda sürekli İsrail’i kınıyor, eleştiriyor. Bu da elbette İsrail’in hoşuna gitmiyor. Ayrıca, ikili şahsi ilişkiler bakımından Başbakan Merkel ve Başbakan Netanyahu’nun yıldızlarının hiç barışmadığı, ikisinin birbirlerinden hiç hoşlanmadıkları da çoktandır biliniyor. Esasen Merkel ile Netanyahu ilişkileri biraz Obama-Netanyahu ilişkilerine benziyor. Merkel de özellikle Filistin barış süreci, bununla ilgili Netanyahu’nun tavrı ve de elbette Yahudi yerleşim planları konusunda Obama gibi düşünüyor, Netanyahu’ya güvenmiyor. Geçmiş yıllarda Merkel’in Yahudi yerleşimleri konusunda Netanyahu’yu ağır şekilde eleştirdiği, hatta Almanya’nın İsrail’e yapıp vermeyi taahhüt ettiği 6. Dolphin sınıfı denizaltı işini askıya almakla uyardığı da söylenmişti mesela. Diğer yandan, Merkel, AB’nin işgal altındaki topraklardaki insani ve diğer faaliyet ve yatırımlarında İsrail ile işbirliğine yasak getiren yeni AB ortak düzenlemesine karşı tavır içinde bulunuyor, bu yasakları savunmuyor. Başbakan Merkel, İsrail konusunda işte böyle bazen İsrail’i sonuna kadar destekliyor, bazen de eleştiriyor, bazı konularda İsrail’e karşı çıkıyor. Ancak bu değişken tavırlarına rağmen son tahlilde İsrail’in güvenliği söz konusu olduğunda her zaman İsrail’in yanında olacağını defalarca ilan etmiş bulunuyor. Nitekim bu çerçevede en son bir Alman-Yahudi yayın organına verdiği mülakatta “İsrail söz konusu olduğunda Almanya asla tarafsız olmaz. Güvenliğinin teminatı söz konusu olduğunda İsrail, Almanya’nın desteğinden her zaman emin olmalıdır.” diyor. Velhasıl, İsrail, anlattığımız sebeplerle Merkel’in seçim zaferine en çok sevinen ülkelerden birisi bize göre.
↧