Giydiği tişörtün hem önünde hem de arkasında insan ve hayvan resimleri varmış. Bu sebeple namaz kıldığı camide kendisine uyarıda bulunanlar olmuş: Giydiğin elbisede namazı mekruh hale getiren insan ve hayvan resimleri var, böyle resimli elbiselerle namaz kılınmaz! demişler.Bazıları da: Camiye gelirken resimsizleri giyerek gel, hem senin namazın, hem de arkanda resimlerine bakmak zorunda kalanın namazı mekruhluktan kurtulmuş olur, diye de eklemişler. Elbisesindeki resimlerden dolayı ilk defa böyle ikazlarla karşılaşınca şüpheye düşüp bize sorma gereği duymuş. - Resimli giysilerle namaz kılmaya siz nasıl bakıyorsunuz, bu konudaki ikazlar yerinde mi, beni şüpheden kurtaracak bilgiye ihtiyacım var demiş? Resim konusunda en başta şu ayırımı yapmalıyız. - Resim canlıya ait olur, cansıza ait olur. Cansıza ait ağaç, göl, dağ, yeşillik gibi tabiat manzaralarında hiçbir mahzur söz konusu olmaz. Bunları yapmakta, duvarlarda asılı bulundurmakta bir yasak yoktur. Ancak canlılara ait resimler böyle mahzursuz değildir. Çünkü canlıya ait insan ve hayvan resimleri, namaz kılanın kıblesinde asılı halde bulunursa namaz sahih olsa da mekruh olur. Yan tarafta asılı bulunursa mekruhluk azalır, arkada kalırsa mahzur daha da azalmış kabul edilir. Ayrıca bu resimler yaşamayacak derecede yarım olursa, yahut da bakınca seçilemeyecek kadar silik ve küçük görülürse yine mahzur söz konusu olmaz. Nitekim vesikalık resimler ya da ayak altında serili duran eşya üzerine işlenmiş resimler de mahzur getirmez. İşte bu bilgilerden sonra denebilir ki: Karşıdan bakınca açıkça görülen insan ve hayvan resimli elbiseleri namazda giymek (namazı bozmasa da) mekruh hale getirir. Nitekim fıkıh kitaplarında namazın mekruhları sayılırken resimli elbiselerle kılınan namazlar da bu mekruhlar arasında sayılarak şöyle denmektedir. -Üzerinde canlı varlıklara ait boy resimlerinin bulunduğu elbise ile namaz kılmak mekruhtur!.. Mümkünse böyle boy resimli tişört gibi giysiler namazda giyilmemeli, yahut da üzerine resimsiz elbise giyerek görünmez hale getirilmelidir!. Ceplerde bulunan vesikalık yarım resimlerin mahzuru olmadığı gibi, üzeri örtülmüş resimler de mahzur getirmez. Bundan dolayı hatıra olarak çekilen aile boy resimleri kapalı yerlerde muhafaza edilir, kılınacak namazı mekruh hale getirecek şekilde duvarlara asılmazlar. Eve alınacak köpek ile duvara asılacak boy resmi konusunda hadis-i şerifler şöyle uyarıda bulunmaktadır: - İçinde köpek ve asılı resim bulunan eve rahmet melekleri girmez!. Bundan dolayı hayata İslam kültürüyle bakan hassas insanlar, evlerine gereksiz yere köpek almazlar, duvarlarına da boy resimleri asmazlar. Köpek beslemek isteyenler evin içinde değil dışındaki avlusunda özel bir yerde besleyip bakarlar, meleklerin gelmesine engel olur diye eve köpek sokmaktan kaçınırlar. Bu gibi sosyal meselelerde hayata İslam kültürüyle bakanlar zorlanmazlar. Ancak hayata Batı kültürüyle bakanların içinde bunları benimsemekte zorlananlar da olabilir. Bizim onlara tercih ve takdir size aittir, demekten başka bir diyeceğimiz olmaz. Çünkü her insan kendi tercihinin sorumlusu olacaktır Allah yanında.
Giydiği tişörtün hem önünde hem de arkasında insan ve hayvan resimleri varmış. Bu sebeple namaz kıldığı camide kendisine uyarıda bulunanlar olmuş: Giydiğin elbisede namazı mekruh hale getiren insan ve hayvan resimleri var, böyle resimli elbiselerle namaz kılınmaz! demişler.Bazıları da: Camiye gelirken resimsizleri giyerek gel, hem senin namazın, hem de arkanda resimlerine bakmak zorunda kalanın namazı mekruhluktan kurtulmuş olur, diye de eklemişler. Elbisesindeki resimlerden dolayı ilk defa böyle ikazlarla karşılaşınca şüpheye düşüp bize sorma gereği duymuş. - Resimli giysilerle namaz kılmaya siz nasıl bakıyorsunuz, bu konudaki ikazlar yerinde mi, beni şüpheden kurtaracak bilgiye ihtiyacım var demiş? Resim konusunda en başta şu ayırımı yapmalıyız. - Resim canlıya ait olur, cansıza ait olur. Cansıza ait ağaç, göl, dağ, yeşillik gibi tabiat manzaralarında hiçbir mahzur söz konusu olmaz. Bunları yapmakta, duvarlarda asılı bulundurmakta bir yasak yoktur. Ancak canlılara ait resimler böyle mahzursuz değildir. Çünkü canlıya ait insan ve hayvan resimleri, namaz kılanın kıblesinde asılı halde bulunursa namaz sahih olsa da mekruh olur. Yan tarafta asılı bulunursa mekruhluk azalır, arkada kalırsa mahzur daha da azalmış kabul edilir. Ayrıca bu resimler yaşamayacak derecede yarım olursa, yahut da bakınca seçilemeyecek kadar silik ve küçük görülürse yine mahzur söz konusu olmaz. Nitekim vesikalık resimler ya da ayak altında serili duran eşya üzerine işlenmiş resimler de mahzur getirmez. İşte bu bilgilerden sonra denebilir ki: Karşıdan bakınca açıkça görülen insan ve hayvan resimli elbiseleri namazda giymek (namazı bozmasa da) mekruh hale getirir. Nitekim fıkıh kitaplarında namazın mekruhları sayılırken resimli elbiselerle kılınan namazlar da bu mekruhlar arasında sayılarak şöyle denmektedir. -Üzerinde canlı varlıklara ait boy resimlerinin bulunduğu elbise ile namaz kılmak mekruhtur!.. Mümkünse böyle boy resimli tişört gibi giysiler namazda giyilmemeli, yahut da üzerine resimsiz elbise giyerek görünmez hale getirilmelidir!. Ceplerde bulunan vesikalık yarım resimlerin mahzuru olmadığı gibi, üzeri örtülmüş resimler de mahzur getirmez. Bundan dolayı hatıra olarak çekilen aile boy resimleri kapalı yerlerde muhafaza edilir, kılınacak namazı mekruh hale getirecek şekilde duvarlara asılmazlar. Eve alınacak köpek ile duvara asılacak boy resmi konusunda hadis-i şerifler şöyle uyarıda bulunmaktadır: - İçinde köpek ve asılı resim bulunan eve rahmet melekleri girmez!. Bundan dolayı hayata İslam kültürüyle bakan hassas insanlar, evlerine gereksiz yere köpek almazlar, duvarlarına da boy resimleri asmazlar. Köpek beslemek isteyenler evin içinde değil dışındaki avlusunda özel bir yerde besleyip bakarlar, meleklerin gelmesine engel olur diye eve köpek sokmaktan kaçınırlar. Bu gibi sosyal meselelerde hayata İslam kültürüyle bakanlar zorlanmazlar. Ancak hayata Batı kültürüyle bakanların içinde bunları benimsemekte zorlananlar da olabilir. Bizim onlara tercih ve takdir size aittir, demekten başka bir diyeceğimiz olmaz. Çünkü her insan kendi tercihinin sorumlusu olacaktır Allah yanında.