Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Şahin Alpay - AKP iktidarı 'Sünnici' mi?

$
0
0
Birkaç yıldır Bahçeşehir Üniversitesi’nde lisansüstü öğrencilere “Türkiye’de siyaset ve dış politika” konulu bir ders veriyorum. İç ve dış politika arasındaki etkileşimin irdelendiği bu dersi ben “icat” ettim.Bu yıl dersi oldukça ilgili ve meraklı bir öğrenci grubuyla yaptık. Güney komşumuz Suriye’de yaşanmakta olan insanlık dramı, Ankara’nın bu politikayla ilgili olarak izlediği politika ve bunun iç politikaya yansımaları, iç ve dış politika arasındaki etkileşimin en çarpıcı örneklerinden biri olarak ele alındı.Derste şu temel soruyu aramızda tartıştık: Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, kimilerinin iddia ettiği gibi, “mezhepçi, Sünnici” bir politika mı izlemektedir? Bu soruyu önce dış politika açısından ele aldık. Karşı tez olarak şu noktalara dikkat çekildi: AKP iktidarı “komşularla sıfır problem” politikası uyarınca, ikisi de Sünni ağırlıklı olmayan İran ve Suriye yönetimleriyle yakın ilişkiler kurdu. Bunun üzerine muhalefet “Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor, Ortadoğu’ya mı yöneliyor?... Şengen’in yerine Şamgen’e mi geçiliyor?..” şeklinde sorular ortaya atmıştı. AKP iktidarının Suriye’de muhalefete verdiği destek, Sünnilere destek olarak yorumlanamaz, çünkü rejim Nusayri–Sünni ittifakına dayandığı gibi, ordunun yaklaşık yüzde 80’i de Sünni çoğunluğa mensup askerlerden oluşmaktadır.Neticede AKP’nin dışarıda “mezhepçi, Sünnici” politika izlediği iddiası ikna edici bulunmadı. Rejim’in gücü, İran ve Rusya’dan alabileceği destek konularında yanlış hesap yapılmış olsa da AKP hükümetinin dış politikada esas olarak, mezhepçi değil (kendi anlayışına göre) milli çıkarlara endeksli bir çizgi izlediği görüşü ağır bastı.Peki, AKP hükümeti, ülke içinde “mezhepçi, Sünnici” bir politika mı izlemektedir? Bu yöndeki tezin aleyhine olarak şu argümanlar gündeme geldi: “Alevi açılımı”nı, Alevi çalıştaylarını ilk kez bu hükümet gündeme getirdi. Aleviler ilk kez bu hükümet döneminde kimliklerini en açık bir şekilde ifade imkânı buldular. En çok sayıda cemevi bu hükümet döneminde açıldı. Sünni–Hanefi İslam anlayışını temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı’nı (DİB) AKP hükümeti değil Kemalist Cumhuriyet rejimi kurdu. Türkleştirme yanında Sünnileştirme politikaları, İttihatçıların ve Kemalistlerin politikasıdır. Alevi kimliğini tanımayan Kemalist rejimdir.AKP hükümetinin “mezhepçi, Sünnici” bir politika izlediği lehine ileri sürülen argümanlar ise şunlar oldu: Kemalistler DİB’i dini devlet tekeli ve kontrolüne almak için kullandılar; AKP’nin DİB’i sahiplenmesindeki amaç ise Sünniliğin kayırılmasıdır. Alevi açılımı tamamen lafta kaldı. Alevilik hâlâ resmen tanınmıyor, ibadethane statüsü cemevlerinden hâlâ esirgeniyor. AKP grubunda pek çok Sünni Kürt milletvekili var, ama Türk ya da Kürt Alevi yok. Alevi yurttaşlar bu nedenlerle kendilerini Sünni egemenliğine karşı bir koruyucu olarak gördükleri, içinde temsil edilme imkânı buldukları CHP’ye oy vermeye devam ediyor. Netice olarak AKP iktidarının içeride Sünnileri kayıran, mezhepçi bir politika izlediği argümanı daha ikna edici bulundu. Bazı öğrenciler, AKP’de Sünnilik bir yana, Nurcu geleneğe nazaran Nakşi geleneğin ağır bastığına dikkat çektiler.Evet, maalesef AKP bir “Sünni partisi” görünümünü koruyor. AKP, eğer gerçekten bütün halkın temsilcisi olma, Türkiye’yi ileri demokrasiye götürme iddiasını taşıyacaksa, Alevi kimliğinin bütün icaplarıyla tanınmasına öncülük etmelidir. Türkiye eğer demokrasiyi pekiştirecek ise DİB mutlaka özerkleştirilmelidir.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue