Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Ahmet Kurucan - Mesalih-i hamse daha fazla olamaz mı?

$
0
0
Bir önceki yazımızda usul-u hamse ve mesalih-i hamse arasındaki farkı belirtmiş ve mesalih-i hamsenin sıralamasında öncelik sonralık mevzuunu ele almıştık. Bu hafta da mesalih-i hamsenin neden beş ile sınırlı olduğuna değinip daha fazla olamaz mı, sorusuna cevap arayacaktık.Detaylara geçmeden önce cevabın mihverini söyleyeyim; niçin olmasın? Neden böyle diyoruz? Çünkü mesalihin, makasıdın, zaruriyatın din, akıl, nefis, nesil ve mal diye ifadesi her şeyden önce ne Allah’ın ne de Efendimiz’in (sas) beyanıdır. Aksine dinin sabitelerinden ve adı üzerinde dünya ve ukba bütünlüğü içinde bizlere gösterdiği maslahatlardan hareketle yapılan bir tesbittir. Din, nesil, mal, nefis ve akıl’da bu maslahatların ifade edildiği üst başlıklardır. Bunları yapan da ulemadır. Bir başka tabirle beşeri bir bilgi ve değerlendirmedir.Cevabın bu ilk noktasını basit sayılabilecek bir misalle açmaya çalışayım; İslam’ın şartı. Öteden bu yana hep “İslam’ın şartı beştir.” deriz. Sebep; Efendimiz’in (sas) beyan buyurduğu “İslam beş esas üzerine bina edilmiştir.” hadisidir. Halbuki kelime-i şehadet, namaz, hac, oruç ve zekâtın dışında kalan ama dinin vaz’ ediliş gerekçesine hizmet eden birçok emir veya yasak, en azından bu beş esas kadar önemlidir. Yetim malı yememekten anne-babaya hürmete, faiz, rüşvet ve kumar yasağına kadar onlarca-yüzlerce örnek sıralayabiliriz. Bunlar hem dünya hem de ahiret hayatı için hayati öneme sahip olmakla beraber “İslam’ın beş şartı” diye bildiğimiz esaslar kategorisinde değildir. Değildir ama bu, onların önemsiz olduğunu göstermez. Bu örnekten hareket edecek olursak; “mesalih-i hamse”yi böyle anlayabiliriz.İkincisi; bu tasnifin yapıldığı zaman, mekân ve insan faktörlerine bir bütün olarak bakmak lazım. Başka bir ifadeyle arka plan şartları. Sözünü ettiğimiz mesalihi beş üst başlık halinde ele alan insan, içinde yaşadığı zamanın çocuğudur. Tarihi şartlarla muhattır. Dolayısıyla yapılan bu tasnif, tasnifin yapıldığı zaman ile sınırlıdır demesek/diyemesek bile –çünkü bunun asırlardır devam etmesi tasnifin camiyyetini ve buna bağlı olarak genel kabulün göstergesidir- zamanın ve mekânın izini, rengini, boyasını üzerinde taşır.Bugün, dünün tarım şartlarına bedel sanayi ve bilgi dönemi şartlarında yaşıyoruz. Ulaşım ve iletişim ecdadımızın hayal dahi edemeyeceği bir zeminde hayat bulmuş durumda. Dünya avucumuzun içinde. İstediğimiz bilgiye, istediğimiz an ulaşmak mümkün. Klişeleşmiş tabirle küçücük bir köy, küresel bir pazar haline geldi dünya. Tabii bu durumun siyasi, askerî, ekonomik, dini, kültürel vb. hayatın hemen her alanında çeşitli değişikliklere neden olması gayet tabiidir.Bu zaviyeden bakınca kendi içimizde ve bir manada kapalı kompartımanlar halinde yaşadığımızda hiçbir problem teşkil etmeyen şeyler, bahsini ettiğimiz şartların değişikliğine bağlı olarak bizi de etkilemektedir. Sözgelimi, düşünce ve ifade hürriyeti, sahip olduğumuz değerler açısından baktığımızda en azından teorik manada bizim için bir problem teşkil etmezken, başkalarının kendi tarihi şartlarına bağlı olarak dini, malı, aklı, nesli, nefsi koruma ölçüsünde ön plana çıkartması bizi de ister istemez buna karşı bir duruş belirlemeye itmektedir. Kaldı ki bu, yeni bir şey değil. Çünkü 1966 yılında yayınlanan Davabitu’l Maslaha kitabında merhum Said Ramazan el-Buti, hürriyetin altıncı maslahat olarak ilave edilmesi gerektiğini yazmıştır.İşte tam bu aşamada mesela bizim düşünce ve ifade hürriyetini mesalih kategorisinde ele almamızın hiçbir mahzuru yoktur. Yoktur, zira yapılan şey teorik olarak da istisnaları hariç pratik olarak da zaten var olan bir değerin üst başlık olarak ön plana çıkartılmasından ibarettir. Her ne kadar bazıları “mesalih-i hamse”ye irca edilebileceğini söylese de adalet, çevre, eşitlik, sosyal adalet ve güvenliğin sağlanması gibi meseleleri ifade hürriyeti benzeri mesalih kategorisinde üst başlık olarak düşünmek mümkündür.Bu düşünce Batı veya Batı değerlerinin dayatması mı? Katiyyen değil. Önemine binaen tekrar edeyim, bunlar zaten İslam’da var olagelen ama hakiki değerleri ancak sistem bütünlüğü içinde anlaşılan ilkelerin mevcud şartlar muvacehesinde sadece üst başlık olarak öne çıkartılmasından ibarettir.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue