Önce şu vurguyu yapayım. Gündüz maçlarını sayısının artmasına ben de taraftarım.Ama son zamanlarda gündeme getirilen “şiddet ve düzensizliğin önüne geçilecek” tezine çok da katılmıyorum. Evet, maçların gündüz oynanması, futboldaki şiddet ve düzensizliği bir ölçüde azaltabilir. Ancak oran, zannedildiği kadar yüksek olmaz.Geçen hafta bu sorunu yanlış yerden okuduğumuzu, aslında şiddeti futbolun yaratmadığını, toplumun yapısında olan şiddetten futbolun da etkilendiğini, somut verileri sunarak anlatmıştım.Bu defa gündüz maçlarının neden çözüm olmayacağını, palyatif bir önlemden fazla öteye neden geçemeyeceğini belirteyim. Şiddet ve düzensizlik, yalnızca Süper Lig’de yaşanmıyor. Gündüz maçlarının çok daha fazla oynandığı alt liglerde, hatta tümüyle oynandığı BAL’da da var.Geride bıraktığımız sezon Süper Lig’deki 306 maçın 209’u gece, 97’si gündüz oynandı. 1. Lig’de ise gündüz maçlarının sayısı 175, gece maçlarının sayısı 131’di.Oransal olarak baktığımızda Süper Lig’de yüzde 68,3’e yüzde 31,69 gece maçlarının lehine olan tablo, 1. Lig’de tam tersine yüzde 57,2’ye yüzde 48,8 gündüz maçları tarafındaydı. Hepimizi rahatsız eden şiddet ve düzensizlik, her iki ligde de hem gündüz, hem gece maçlarında yaşandı.Gündüz maçlarının sayısını artırmanın şiddet ve düzensizliği düşük oranda azaltmasının ötesinde, hem toplumsal hem de sportif yararı var. Toplumsal yararı, özellikle pazar ve pazartesi geceleri oynanan maçlarda, futbol seyircisini hele de soğuğun ve yağışın yoğun olduğu dönemlerde ve özellikle de ulaşım sorunu yaşanan kentlerde geç saatlere kadar evinden uzak tutmamak. Onlara ertesi gün işe nasıl gideceğinin kaygısını yaşatmamak. Sportif yararı ise çocuk ve kadın futbolseverin sayısal artışını sağlayıp, daha fazla sayıda seyirciyi tribünlere çekip doluluk oranını artırmak.Mantık şunu söylüyor.Cuma gece maçı oynanabilir.Cumartesi bir bölüm gündüze kaydırılarak gece maçı yapılabilir.Ama pazar maçları gündüz oynanmalıdır.Peki yayıncı kuruluş buna ne der?Tabii ki “hayır” der.O zaman doğru çözüm şu olabilir; ısının yüksek olduğu ve ligin kaderinin belirleneceği son haftalar dışında cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi geceleri yalnızca birer maç oynatılır. Ve gündüz maçları ile gece maçları arasında denge sağlanır.Böylece özellikle de ulaşım zorluklarının yaşandığı kentlerde, futbolseverler çile çekmekten kurtarılabilinir. Dikkat, şimdi gol zamanıGol, futbolun her defasında keyif veren, coşku getiren en değerli ürünü. Bazen şanslı bir anın veya bir rastlantının eseri… Çokça da uzun süreli çalışmaların ya da sıra dışı yeteneğin. Peki hiç düşündünüz mü, kimi zaman skor, kimi zaman sonuç, kimi zaman da kader belirleyen gol, en çok hangi dakikalarda atılıyor? Mesela ligimizde, gollerin yoğunlaştığı bölümler hangileri?Son 7 sezonun ortaya koyduğu, değişmeyen ve çarpıcı bir istatistiği anlatacağım sizlere. 2006-2007 sezonundan başlayıp, geride bıraktığımız sezonu da içeren veriler, bu zaman dilimi içerisinde toplam 5 bin 410 golün atıldığını gösteriyor.İlk yarılar, gol konusunda verimsiz. Bir anlamda takımların daha dengeli oynadığını ortaya koyuyor. 2 bin 336 golün atıldığı bu bölümlerin oransal karşılığı yüzde 43,13… İkinci yarılar daha hareketli. Gol sayısı 3 bin 74. Oran ise yüzde 56,82 (TABLO 1)Son yedi sezon verilerinin ortaya koyduğu en çarpıcı nokta, en fazla golün son dakikalarda atılması. 41. dakikadan devre bitimine dek atılan gollerin sayısı 370. Bu sayının ilk yarıdaki tüm gollere oranı yüzde 15,83. Tüm gollere oranı da yüzde 6,83. 86. dakikadan maç sonuna dek atılan gollerin sayısı 643. İkinci yarıda atılan gollerle oranladığımızda karşımıza çıkan rakam yüzde 20,91. Tüm goller içindeki oran ise yüzde 11,88. Her iki devre sonlarında atılan gollerin sayısı, 7 sezonda kaydedilen tüm gollerin yaklaşık beşte biri… Tam 1.013. Yani yüzde 18,72 gibi şaşırtıcı bir oran. (Tablo 2)Gelelim en kritik ana… İlk yarılarda 44, ikinci yarılarda 89. dakikalar hiç değişmeksizin son 7 sezonda adeta hep kader anları! 44. dakika gollerinin bu süreçteki toplamı 155. 89. dakika gollerinin toplamı ise 256.Bu neyi gösteriyor?İlk yarı gollerinin yüzde 6,63’ü, ikinci yarı gollerinin ise yüzde 8,32’sinin 44 ile 89. dakikalara denk geldiğini… Ya da başka bir değerlendirmeyle 5 bin 410 gol içerisinde 44. dakika gollerinin yüzde 2,86, 89. dakika gollerinin ise 4,73’lük bir yere sahip olduğunu. (TABLO 3)Esprili bir ifade ile ise takımların akıllarının son dakikalarda başlarına geldiği! Farklı bir açıdan, biraz rakam yoğunlukta bir değerlendirme sundum sizlere. Hani TV’lerde önemli bir gelişmeyi anlatmak için “son dakika” vurgusuyla başlayan ve çoğu kere merakla ekrana odaklanmamızı sağlayan alt yazılar vardır ya. Siz siz olun… Maç izlerken en çok da bu son dakikalara dikkat kesilin. Gol her an gelebilir!
↧