![]()
İspanya aklınıza gelecek tüm spor dallarında yetiştirdiği sporcularıyla bu yüzyıla damgasını vuruyor. Gerek takım sporlarında gerek bireysel performanslarda kulüpler ve milli takımlar düzeyinde İspanya bayrağının dalgalanmadığı turnuva yok.1992 yılında Barcelona Olimpiyatları’na ev sahipliği yaptıktan sonra İspanya sportif devrimini gerçekleştirdi. Olimpiyat ev sahipliğinin sosyal moral ve şehirleşmeyi düzenleyen başarısı büyük tesisleşme ritmiyle ülke tarihine katkı yaptı. Şimdi Madrid, 7 Eylül 2013’te Buenos Aires’te açıklanacak 2020 Olimpiyatı’nı kimin düzenleyeceğine ilişkin kararı bekliyor. Bu Avrupa Birliği üyesi olduktan sonra ivmelenen ülkenin son iki yılda yaşadığı ekonomik durgunluğa yeni hareket kazandıracak önemli bir fırsat.Tokyo, 1964 Olimpiyatları’nın ev sahipliğini yapmıştı. Japonlar savaş sonrası yıkılan ülkelerinin ne kadar hızlı geri döndüğünü o yıl harika bir organizasyon yaparak gösterdiler.1954 Dünya Kupası başarısı savaşın ağır mağlubu Alman ulusu için ne kadar büyük bir dönüm noktası ise 1964 Tokyo Olimpiyatı o denli Japonya’nın duygusal güçlenmesi anlamına gelir. 2020’nin koşulları ne 54 Dünya Kupası ne 64 Olimpiyat oyunları ikliminde olacak. Dijital çağın zirvesinden bahsediyor olacağız.O yüzden İstanbul 2020’yi almak kadar 2020’de ulusun sadece misafirperver olmadığını göstermek niyetinde. Tüm dallarda en yüksek katılım ve madalyaları toplayacak sporcular yetiştirmek için kapsamlı projeler şimdiden ortaya çıkmaya başladı.Son yılların devrimsel nitelikteki ilk projesi için start verildi. Atletizm ve Yüzme Federasyonları, Spor Bakanlığı’nın himayesinde uluslararası arenada ses getirecek elit sporcu sayısını artırmak için ilk adımı attılar.Devrimsel bir işbirliği modeliBu projeyi devrimsel kılan, ülke sporu tarihinde ilk kez özel bir şirketin sadece parasal değil tüm sosyal ve teknolojik gücüyle destek kanalı açıyor olması.Turkcell iki branş için Spor Bakanlığı’nın 28 milyon TL’lik desteğinin yanına 28 milyon TL’lik bir bütçe daha koyuyor. Toplam 56 milyon TL bütçe 2020 yılına kadar 200 bin sporcuyu Olimpiyat’a hazırlamak için harcanacak.Bu çalışmayı farklı kılan özellik 2013 Eylül ayında oylamayı İstanbul kaybettiği takdirde bile belirlenen modeller dahilinde sistemi büyütme odaklı olması.Her iki federasyon da şu anda 18 bin olan faal sporcu sayısını önce 40 bin, 2020’de 100 bine çıkarmayı planlıyor.Atletizm Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği modelini esas alıyor, İzmir’de Uluslararası Yüksek Performans Merkezi açılacak. Federasyon Başkanı Mehmet Terzi’ye göre dünya çapında 10’uncu büyük olacak bu merkez altyapıda uluslararası standartlarda sporcular yetiştirilmesini amaçlıyor.Yüzmede ise Bob Bowman Modeli esas alınıyor. Michael Phelps’in antrenörü Bowman İstanbul Tozkoparan Olimpik Havuz’u merkez olmak üzere 4 farklı şehirde sporcu ve antrenör geliştirme projelerine koordinasyon sağlayacak.Belirlenen iki model de uluslararası standart olarak başarının altın anahtarı gibi görünüyor. Rakamlara ve modelin içini dolduran figürlere bakıldığında heyecan verici bir süreç bizi bekliyor.Peki uygulamada başarı sağlanabilecek mi?İletişim teknolojisi spora yön verecekHer iki federasyonun destekçi Turkcell ile yakın temas kurarak çalışacak olması verimli bir sinerji yaratabilir. Örneğin iletişim ve teknoloji desteği ülkede daha önce benzerini görmediğimiz bir şekilde gerçekleşecek.Ulusal bir veri tabanı oluşturularak sporcuların başarı ve dereceleri mobilden takip edilecek. Sporculara ve ailelere mobil eğitim bilgilendirmesi yapılacak.Bu şunu gösteriyor. Tüm sportif dereceler, devam ve devamsızlıklar, performans çizelgeleri ve gelişim grafikleri verilen eğitimin içerisinde takip edilecek.Teknoloji, iyi eğitmenler ve koordineli çalışmanın başarı potansiyeli yüksek sporcuyu bulma hızı ve kolaylığı sağlayacağına şüphe yok.Yedi yıllık bir çalışma yapılacak. İki Federasyon ve Turkcell’in uygulamadaki adımlarını takip ettikçe paylaşacağız.Başarı yeni sponsorları, yeni atılımcı fikirleri tetikleyecektir. İspanya örneğinde olduğu gibi sokaktaki insana dokundukça, onları spor alanlarında iyi olanın kazanacağına, hak edenin forma alacağına inandıran projeler gerçekleştirdikçe ülkede bir sportif devrim yaşanacağına inanabiliriz.Sessiz sedasız yeni bir sportif gelişim kanalı açılıyor.Tarihe not düşelim.İyi pazarlar.