![]()
Bir dakikanızı alabilir miyimDostlarım ve henüz dost olmadıklarımGaz sıkarak veya tencere çalarakOturarak ya da ayaktaKonuşarak veya sessiz kalarakProtestonuzu ille göstermek istiyorsunuzPeki göstermeseniz olmaz mıBir süreliğine erteleseniz diyorumÇok değil bir iki günlüğüneTelevizyonu açmasanız meselaSadece müzik dinlesenizGazete okumasanız meselaBaşınızı bir kitaba eğsenizTweet atmasanız meselaDuygularınızı kâğıda döksenizHayır nefretinizi, öfkenizi değilSadece sevdiğiniz şeyleriBakalım neleri seviyormuşsunuzNeyiniz varmış içinizdeGüzel ve iyiSükunetin görkeminiYazsanız madde maddeBir sayfayı bulur muBulmazsa bulduklarınızaBiraz daha derin baksanızDoğururdu belki onlar daKendilerinden başka güzelleriTerapi yapsanız yani kendinizeİçinizde bulamadıklarınızıSözlükten yardım alarakBirer birer ekleseniz o kâğıdaAman dikkat sadece olumluOlacak o kelimelerSadece sevimli ve ümitvarAşk olacak, vefa olacak nimetlereGökkuşağı olacak ve dağlarla denizlerAnlayışlı ve sabırlı gözlerleTemiz ve berrak tebessümler olacakİnsanlardan alamadıkların değil deAllah’ın sana verdikleri olacakKorkmasanız bunu yaparkenBir başlayınca gerisiNasıl kolay oluyor görsenizBunu başarıncaYani tek bir olumsuzaYer vermeyince o kâğıttaMesela karanlığı koymayınca orayaKüfürleri koymayınca ve şiddetiÇağıran her şeyi kovuncaTerapinin ikinci aşamasına geçsenizDaha zor ama etkisi daha kalıcı olanınaBunu bir psikiyatristten öğrenmiştimDoktor bey kendi üzerindenBir örnekle anlatmıştıAnnesinden ve babasındanÇok nefret ediyormuş vaktiyleÇocukluğu ve gençliği ıstırap doluymuşHayatını karartmışlar gerçektenDetaylarına gerek yok özele girerKoca adam olmuş, başkalarınaAcıyla nasıl baş edilir öğretirkenÜzerlerindeki ağırlığı hafifletebilirkenKendi ana-baba öfkesiİçini dağlıyormuş hâlâBunu bana nasıl yaparlar banaSorusundan kurtulamıyormuşYabancı bir meslektaşınaİçini açmış sonundaŞöyle bir şey önermiş o daO hep nefretle andığınAnne ve babanaBir mektup yazAma sadece iyi yanlarını söyleyeceksinKötüye kötü, çirkine çirkin demek kolaydırAma her kötünün içinde en az bir iyiHer çirkinin içinde en az bir güzel vardırAslında birden fazladır, derin bakarsanO iyiler ve güzeller arasındaSana değenler de vardır muhakkakSeni değil başkalarını ihya edenler deİşte senin görevin ayırt etmedenEbeveyninin portresini bunlarla çizmekKendilerine seslenerek yazacaksınOnlara bu yönlerini gördüğünü, hissettiğiniVe takdir ettiğini söyleyeceksinVe hatta teşekkür edeceksinBu yönleriyle sevilmeyiHak ettiklerini belirteceksinVe son olarak da evetHiç amalarla yön değiştirmedenHiç eski yaralara girmedenMadalyonun öteki yüzünüHiç çevirmeden sevdiğini belirtipAltına adını soyadını yazacaksınVe tabii imzanı da esirgemeyeceksinYok artık daha neler diyeDerisinden ter fışkırmış, gözlerinden yaşDur telaşlanma hemen demişO doktor bu doktoraGöndermeyeceksin bu mektubu aslaZarfına koy ama sende kalsınNe yazdığını sadece sen bileceksinBu mektup seni özgürleştirecekBu mektup zincirlerini kıracak seninNefretle bağlandığın ve aslındaGizliden gizliye nefretine âşık olduğunLimandan demir alacaksınAçık denizlerin huzuruna kavuşacaksınBizim doktor imkânsız demişYapamam bunu, çünkü şöyle şöyle olmuştuVe bir de böyle böyleYabancı doktor demiş kiBiliyorum anlatmıştınBir daha anlatma lütfenHer anlatışında daha da bağlanıyorsun nefretineHatırım için bir dene söylediğim şeyiDost doktor bunuÖylesine sevgiyle istemiş kiDenemezse ayıp olacağını düşünmüştüAma umduğundan zor olmuş bu işGünler sürmüştü o mektubu yazmakÇok canı yanmış, çok ağlamıştıBela okuduğu insanlaraGüzel sözler bulurkenAman Ya Rabbi adetaEtleri kemiklerinden ayrılmıştıSonunda başarmıştı o mektubuRüyasında görse inanmazdıSevmişti o yazdıklarını üstelikHayır ana babasını sevmekten bahsetmiyorduBunu söylerkenKendi özünü sevmiştiİçindeki o güzel bahçeyi keşfetmiştiNasıl olmuştu da bu çiçeklerdenHabersiz yaşamıştı bunca yılKapı yok pencere yokBir delik bile yok ışığı sızdıracakHer yer duvar derkenYıkılıvermişti o duvarlar kendiliğindenHayır kör olmamıştıEvet duruyordu orada hâlâAma eskimiş ve solmuş olarakDuruyordu nefretin dikenleriHep de duracaktıAma o uzaklaşıyordu hepsindenKim bilir belki bir zamanYeterince uzaklaştığında onlardanGeri dönecekti o limanaHayır koşup boyunlarına sarılmayacaktıTebessümle geçecekti yanlarındanAllah’la arasına giremeyecekti kimseAynen böyle anlatmıştı banaO günden sonra görmedim kendisiniAcaba diyorum canım TürkiyemVatanım, bir taneciğim,Varım yoğum her şeyimKazlıçeşmem ve Gezi ParkımTüm meydanlarım ve parklarımBütün yollarım, cümle meclislerimDağlarım ve ovalarımDışlarındaki her seseTıkayıp o radar kulaklarınıKapatıp o güzel ağızlarınıDenemek ister mi bizim doktorun denediğiniBirbirlerine böyle bir mektubuYazmaya cesaret ederler mi?