Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Hüseyin Gülerce - Ey yakıp yıkan gençler...

$
0
0
Birileri, uzun süredir odun yığdılar, çalı çırpı topladılar ve Gezi Parkı’nda kibriti çaktırdılar. Kibriti çakanlar, daha önceki darbe ve demokrasiye müdahale dönemlerinde olduğu gibi kibriti kimin için çaktıklarını, başlattıkları yangının nerelere varacağını elbet bilemediler.27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinde de kibriti gençliğe çaktırdılar. Darbe dönemi öncesindeki üniversitelerdeki bütün gençlik olayları, masum isteklerle, “halkın”, “milletin” “kurtuluşu” talepleri ile başladı. Sahadakiler hiçbir zaman büyük resmi göremediler. Yapbozda, bir şekilsiz parça idiler. Yerlerine konulduklarında, ortaya çıkan resim, her seferinde darbe için çizilmiş kaos planıydı.Gençlik her zaman idealisttir. 1968’den beri Kürt ve Alevi gençleri, kendini “devrimci” gören, düzen değişsin diyen gençler, “devlet zulmü”ne başkaldırıyordu. Onların karşısındaki “milliyetçi-muhafazakâr” gençlik de inançlarına, değerlerine bir saldırı olduğu hissi ile “karşı taraf” olurken, onlar da iliklerine kadar samimiydi. Ama samimiyet, toplumun içinde yeni yaralar açılmasına, kutuplaşmaya, çatışmaya mani olamadı. Bilhassa Kürt ve Alevi gençlerin, bilemedikleri, anlayamadıkları; kinin, nefretin kaynaklık ettiği şiddet, terör asla çözüm değildi. Üstelik bu kin ve nefret, ülkemizin ve insanımız aleyhine, iç barışımızı, kardeşliğimizi dinamitlercesine birileri tarafından kullanılıyordu. Şiddeti, silahı tercih eden Kürt ve Alevi gençleri, yakarak, yıkarak, büyük makul çoğunluğu karşıya alarak, köprüleri tahrip ederek istediklerini alamazlardı. Ve devletle başa çıkamazlardı. Hele o devlet, hukuk dışına çıkmış derin yapıların tesirine girmişken, balyozlar tek çözüm yolu olarak bellenmişken, kendi inançlarına, ideallerine asla derman bulamazlardı.Bugün de Gezi Parkı’nda şiddete başvuran, terörle, kinle, nefretle yıkıp yakmaya devam edenler aynı yanlışı yapıyorlar. Bu çıkmaz sokak. Buradan yol bulamazlar. Halkın desteğini daha önce de alamamışlardı, yine alamazlar.Mesela AK Parti tabanını öyle ürküttüler, endişelendirdiler ki, Başbakan’ı ve iktidarı yıpratma arzuları, AK Parti tabanında ters tepti. AK Parti seçmeni gerçekten ürktü. İktidarın el değiştirmesi halinde, başlarına nasıl bir felaketin geleceğini iliklerine kadar yaşadılar. Gevşeyen taban birden toparlandı. Tayyip Bey etrafında, eskisinden daha kuvvetli bir kenetlenme oldu.Onun için diyorum ki: “Ey yakıp yıkan gençler, kin ve nefretlerinizi bırakın artık.” Bu ülke hepimizin, Türk’üyle, Kürt’üyle, Sünni’siyle Alevi’siyle, laik olanı, mütedeyyin olanı ile hepimiz, bu toprakların eşit haklara sahip mensuplarıyız. Geliniz, ‘önce insan’ diyelim. Geliniz, önce hukukun üstünlüğü, özgürlüklerin genişletilmesi, adalet temelli demokrasi zemininde eşit yurttaşlar olalım. Birbirimizin konumlarına, fikirlerine, düşüncelerine, saygılı olalım. Herkesi kendi konumunda kabul etmenin ötesinde, kimse kimseye yaşam tarzı dayatmasın.Tabii ki yönetim de bu talebimizi paylaşmalı, desteklemeli. Başta Sayın Başbakan hepimizi kucaklamalı. Yangına su sıkar gibi, köpük sıkar gibi affedici olabilmeli. Af, insanlara bir daha düşünme fırsatı verir.Yeri gelmişken bir hissiyatımı paylaşayım. Sayın Erdoğan da bizim gibi bir insan. Onun insan tarafını ben, başbakan tarafından daha çok seviyorum. Yüreğini konuşturduğu zaman nasıl daha geniş kitleleri sarıp sarmaladığını da biliyor ve görüyoruz. Hep yüreğini konuştursa...

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue