Image may be NSFW.
Clik here to view.
Biliyorum, böyle gamlı-kederli sözlere kimsenin kulak astığı yok hatta sıkıntı verici ama size masal anlatacak değilim, halimiz pek parlak değil. Aslında Avustralya maçı ile ilgili konuşulacak fazla birşey yok.Rakip takım öne geçtiği golü atmasaydı hiçbirşey yapmak niyetinde değildik. Zaten önce Hakan Çalhanoğlu’nun, son dakikalarda da Okay Yokuşlu’nun attığı belki de turnuvanın şu ana kadarki en güzel iki golünden başka birşey yaptığımız da söylenemez.Turnuvanın yıldızı olacak diye bakılan Salih’in bu karşılaşmada da hayalet gibi dolaşmasına Feyyaz Uçar’ın tahammül edemeyişi herhalde en ilginç noktaydı. Onun kulübeye çekilmesi takımı biraz kendine getirir gibi oldu. Muhtemelen turnuvanın en kötü maçlarından birinin ortağı olmaktan iki müthiş golle kurtulduk! Grup ikinciliği nedeniyle Fransa ile eşleşmiş olmak ciddi bir talihsizlik.Bu karşılaşmayı bırakıp Akdeniz Oyunları’nda Fas’la final oynayan 19 yaşaltı takımımızın durumundan iki satır sözedelim... Altın madalyayı Fas penaltılarla kazandı. İster darılın ister sarılın, buna sevindim. Çünkü hem bizden çok daha iyiydiler hem de sahada gerçek bir sporcu gibi davranıyorlardı. Bizim oyuncularımızdan bazıları, oynayamadıkları futbolun açığını mahalle kabadayılığı ile kapatmaya çalışıyordu.İtalyan hakemin bütün hoşgörüsüne karşın bir oyuncumuz kendisini zorla oyundan attırdı. Öncesinde yine onun neden olduğu bir tatsızlık nedeniyle durumu yanlış anlayan hakem, kaleci antrenörümüzü dışarı atmıştı. Ayrıca savunmadaki iki oyuncumuz daha her pozisyonda hakemle tartışarak oyundan atılabilmek için çaba gösterdi. İnsan utancından ne yapacağını şaşırıyor bunları izlerken... Bu oyuncular mı bizim geleceğimiz? Bunları kimler, nerede, nasıl yetiştiriyor? Teknik direktörleri geçmişin en efendi oyuncularından biriydi. Ancak oyuncuları bu özellikten çok uzak görünüyor. Daha önce de Toulon’da yine aynı teknik direktör yönetimindeki A2 takımımızın kaptanı, Meksikalı hakeme kafa atmıştı. Hayatımda ülkem adına en çok utandığım anlardan biriydi.Galiba biz toplu bir cinnet hali içindeyiz. Futbolumuzun yönetilmeyişi, işlerin ‘saldım çayıra/mevlam kayıra’ perişanlığı içinde oluşu haliyle buralara kadar yansıyor. Kazanma becerisini bırakın, sporun ne olduğunu öğretemediğimiz oyuncularımızın hali gelecek için umutlanmamızı imkansız hale getiriyor.A Milli Takım’ın çöküşünden sonra gençlerimizin de bu üzücü durumu kaçınılmaz olarak bizi gamlı baykuşa dönüştürüyor. Kendi maçımızda bile yarıdan az seyircili tribünlerin küfürlü kulüp tezahüratlarını da buna eklediğinizde tam bize özgü trajik bir durum ortaya çıkıyor. Ne güzel şampiyona yapıyoruz, yine herkes bize hayran kalacak, bu acıklı şenlikten dolayı... a.cakir@zaman.com.tr
Clik here to view.
