Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Selim İleri - Sait Maden için

$
0
0
Sait Maden de veda etti.Geçen güz Ankara Caddesi’nden inerken görmüştüm onu. Arabadaydım, Everest Yayınları’na gidiyordum. O, yürüyor, Sirkeci’ye iniyordu; dimdik, dinçti. Yalnızca bakışları, kocaman gözlüklerinin gerisinde, biraz tedirgin…1970’lerde Ölüm İlişkileri’nin kapak resmi için Sait Maden’e gitmiştim. Ne hanıydı, o handaki, Ankara Caddesi’ne bakan, çok derli toplu odasına.Genç edebiyatımıza katkısı büyük olmuş Halil İbrahim Bahar’ın Soyut dergisi zamanından beri tanışıyorduk. Soyut’un bütün grafik düzenlemesi Sait Maden’in imzasını taşırdı. Doktor ve şair Halil İbrahim Bahar kendi olanaklarıyla yayımlardı dergiyi. Sait Maden de gönülden yardım ederdi.Sait Maden sanat coşkusunu sonuna kadar korudu.Onun kapak resimlerine, kitap kapağı çalışmalarına hayrandım. Sahaflar’daki, gençliğimin büyüleyici mekânı Elif Kitabevi’nin sahibi Arslan Kaynardağ şöyle yorumlamış:“Sait Maden’in yeri İhap Hulusi’ninkine benzer. İhap Hulusi nasıl afiş sanatına grafiği kabul ettirmiş, bu yolda öncü olmuşsa Sait Maden de başta kitap kapağı olmak üzere yayıncılıkta grafiğin yerini kabul ettirmiştir. Onun imzasını taşıyan kapaklar bu işin klasikleri arasında sayılmaktadır.”1980’lerin dağdağalı ortamında üç arkadaş ‘amatör’ yayınevi Günebakan Yayınları’nı kurmuştuk. Ömrü kısa süren Günebakan’ın bütün kitapları, iç ve dış düzenlemeleriyle, Sait Maden’in elinden geçti. Titiz çalışmasına asıl o zaman tanık oldum. Bilgisayarsız yıllardı; adların harfleri hemen hep kendi ‘eser’iydi. Maddî olanaklarımızın darlığını bildiğinden telif bedelini hep kısıtlı tutardı.Baudelaire’e ve Lorca’ya hayrandı. Sait Maden şiir tutkunuydu; Lorca’nın bütün şiirlerini dilimize o kazandırdı. Octavia Paz’ı onun emeğinden tanıdım. Blaise Cendrars’ı, Eluard’ı unutmuyorum…Bir yayıncımız “Niye roman çevirmiyor? Hiç değilse üç beş kuruş kazanır çeviriden” demişti. Sormuştum; Sait Maden yalnızca ‘şiir’ çevirmek istediğini söylemişti.Şiirde ‘atak’ bir çevirmendi. Başlangıçta, Vasfi Mahir Kocatürk, Suut Kemal Yetkin gibi çevirmenler, Baudelaire şiiri için ağdalı sözcükleri yeğlemişlerdir. Cahit Sıtkı, Orhan Veli, Dıranas usta şairliklerinin tadıyla Baudelaire’e yaklaşmışlardır. Sabahattin Eyuboğlu’nun “Sarhoş Gemi”si bir doruk noktasıdır. Ama hep tek tek emekler…Sait Maden, Baudelaire’i bütün eseriyle severdi. Şairin hiç de ‘ünlü olmayan’ şiirlerini de Türkçe’ye kazandırmak çabasındaydı. Daha 1950’lerden beri. O yıllarda gerçekleştirdiği Baudelaire çevirilerini sonraları elden geçirmiş, göstermişti bir kez, ağdalı sözcükleri elemiş.Daha 1950’lerin sonunda Baudelaire için yalın bir çeviri anlayışını yeğlediği saptanabiliyor; “Batı”nın son dizelerini alıntılıyorum:“Bir mezarlık kokusu bürüdü karanlığı, / Ayaklarım korkuyor, geçerken bataklığı, / Sümüklüböceklerle soğuk kurbağalardan.”Çevirilerinin yanı sıra, şiirler yazdı Sait Maden. Şiirlerini hayli geç yayımladı. Belki bu yüzden ‘şair’ Sait Maden ön plana çıkmadı.Gerçi hiçbir alanda ön plana çıkmaktan hoşlanmazdı. Ölçüsü, özeni, dış görünümde hep dingin Sait Maden’in özellikleriydi.En son, üç dört yıl önce, Karaköy vapur iskelesinde karşılaşmış, Kadıköyü’ne birlikte geçmiştik. Hızla değişen sanat ortamından yakınmıştım. Gülümseyerek, sessizce dinlemiş, “Umutsuzluğa kapılmamak gerekir” demişti, “her birimiz kendi yolumuzda yürüdükçe…”Kendi yolunda yürüyenlerdendi…

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue