Meclis’te sıra dışı bir gün. Son grup toplantıları. Salı günleri siyasetin nabzı Meclis’te atar. Parlamento, bir çalışma döneminin sonuna geldi. Milletvekilleri yorgun. Meclis’in temposu yüksekti. Birkaç gün daha mesai yapacak, sonra tatile çıkacak.Kulisler kalabalık. Her zaman olduğu gibi. Partililer genel başkanlarını dinlemeye gelmiş. Sürpriz değil, salı geleneği. Gözler AK Parti Grubu’nda, Başbakan Erdoğan’ın yapacağı konuşmada. Gezi olayları yatıştı ama Lice’de yaşananlar yürekleri ağza getirdi. Erdoğan’dan ‘balkon konuşması’ tadında sıcak mesaj beklentisi içinde olanlar var. Tansiyon biraz fazla yükseldi. Öte yandan Lice’nin çözüm sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu. Başbakan’ın söyleyecekleri önemli.Tatile çıkmadan Meclis’e sevk edileceği söylenen ‘demokratikleşme paketinin’ akıbeti de soru işareti. 35. madde paketin bir parçasıydı. Ancak beklenen çözüm sürecini doğrudan ilgilendiren düzenlemeler. Anadilde eğitim ve yerel yönetim yasaları gibi. Ve tabii Meclis başkanlığı seçimi var. Bir sürpriz yok. Cemil Çiçek ikinci kez aday. Partisinin desteği arkasında. CHP ve MHP de aday çıkardı. Meclis’te yaşanan sıradan bir gün değil derken kastettiğim bu. Erdoğan’ın üslubu tatlı sertti. Ankara dışından gelen partililerin tezahüratları karşısında Başbakan konuşmasına sık sık ara vermek zorunda kaldı. Erdoğan’ı dinleyenler arasında yabancı misafirlerin varlığı gözden kaçmadı. Muhalefete, özellikle de CHP’ye sert ifadelerle yüklendi. Karşılıklı salvolar siyasetin salı mesajlarının olmazsa olmazı. Adını vermeden Levent Kırca’ya da dokundurdu.Çözüm sürecine sahip çıktı. ‘Biz sonuna kadar şiddetsiz çözümün parçası olacağız’ dedi ve ekledi: ‘Biz bu sürece canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj bizi bu kutlu yolculuktan geri döndüremez’. Şiddetle çözüm sürecini birbirinden kesin hatlarla ayırdı. ‘Siyasetle müzakere, terörle mücadele’ konsepti.Erdoğan ‘Terör örgütleri eylem yaptığında geri adım atmadan bunlarla mücadele ederiz’ dedi. Lice olayı? Sıradan bir olay olmadığı kesin. Gezi protestolarının hemen peşinden yaşanması bazı senaryoları akla getirmedi değil. Toplumun iki farklı dinamiği. Birlikte görüntü vermekten çekinmedi. Buluştukları nokta AK Parti karşıtlığı. Komutanları taşıyan helikoptere ateş açılması, Cizre’de terör örgütünün asayiş birimi oluşturması ve Lice...Aynı senaryonun üç farklı perdesi mi? Erdoğan net konuştu: ‘Lice olayının dayandığı yer esrar ve Hint keneviri olayıdır’ dedi. Uyuşturucunun terörün finansörü olduğunu hatırlattı. Karakolun bahane olduğunu söyledi. ‘Hukuksuzluğa göz yumamayız’ dedi. Demokratikleşme paketi soru işareti olarak kaldı. Başbakan’ın konuşmasına yansımadı. Ne zaman Meclis’e geleceği ve içeriği konusunda belirsizlik giderilemedi. Zaman da daraldı. Çözüm sürecinin yönünü ve süratini göstermesi bakımından önemli. İkinci aşamanın kapısını aralayacak. Sonbahara kalması da sürpriz olmaz.Sonucu belli olsa da Meclis başkanlığı seçimi her zaman önemlidir. Cemil Çiçek, AK Parti’den tek aday olarak girdi. Ancak gözü o koltukta olan başka milletvekilleri de vardı. Anayasa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, niyetini açıkça belli etti. Nabız da yokladı. Parti yönetimi Çiçek’in adaylığını tartışmaya bile açmadı. Kuzu, küsmese bile kırıldığını söylemekten çekinmedi.Beklendiği gibi Cemil Çiçek üçüncü turda 299 oy alarak ikinci kez Meclis başkanı seçildi. AK Parti’nin milletvekili sayısı 327... Fire biraz fazla. 2014, siyasetin kader yılı. Meclis başkanlığı da kritik koltuk. Bir de Çiçek’in anayasa ödevi var. Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Dört partiyle anayasa yapılamayacağı görüldü. Yeni bir yol haritası belirlenecek. Her ne kadar liderlerin tavrı belirleyici olsa da Çiçek’e yine rol düşebilir. Meclis dün sıra dışı bir gün yaşadı.
Meclis’te sıra dışı bir gün. Son grup toplantıları. Salı günleri siyasetin nabzı Meclis’te atar. Parlamento, bir çalışma döneminin sonuna geldi. Milletvekilleri yorgun. Meclis’in temposu yüksekti. Birkaç gün daha mesai yapacak, sonra tatile çıkacak.Kulisler kalabalık. Her zaman olduğu gibi. Partililer genel başkanlarını dinlemeye gelmiş. Sürpriz değil, salı geleneği. Gözler AK Parti Grubu’nda, Başbakan Erdoğan’ın yapacağı konuşmada. Gezi olayları yatıştı ama Lice’de yaşananlar yürekleri ağza getirdi. Erdoğan’dan ‘balkon konuşması’ tadında sıcak mesaj beklentisi içinde olanlar var. Tansiyon biraz fazla yükseldi. Öte yandan Lice’nin çözüm sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu. Başbakan’ın söyleyecekleri önemli.Tatile çıkmadan Meclis’e sevk edileceği söylenen ‘demokratikleşme paketinin’ akıbeti de soru işareti. 35. madde paketin bir parçasıydı. Ancak beklenen çözüm sürecini doğrudan ilgilendiren düzenlemeler. Anadilde eğitim ve yerel yönetim yasaları gibi. Ve tabii Meclis başkanlığı seçimi var. Bir sürpriz yok. Cemil Çiçek ikinci kez aday. Partisinin desteği arkasında. CHP ve MHP de aday çıkardı. Meclis’te yaşanan sıradan bir gün değil derken kastettiğim bu. Erdoğan’ın üslubu tatlı sertti. Ankara dışından gelen partililerin tezahüratları karşısında Başbakan konuşmasına sık sık ara vermek zorunda kaldı. Erdoğan’ı dinleyenler arasında yabancı misafirlerin varlığı gözden kaçmadı. Muhalefete, özellikle de CHP’ye sert ifadelerle yüklendi. Karşılıklı salvolar siyasetin salı mesajlarının olmazsa olmazı. Adını vermeden Levent Kırca’ya da dokundurdu.Çözüm sürecine sahip çıktı. ‘Biz sonuna kadar şiddetsiz çözümün parçası olacağız’ dedi ve ekledi: ‘Biz bu sürece canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj bizi bu kutlu yolculuktan geri döndüremez’. Şiddetle çözüm sürecini birbirinden kesin hatlarla ayırdı. ‘Siyasetle müzakere, terörle mücadele’ konsepti.Erdoğan ‘Terör örgütleri eylem yaptığında geri adım atmadan bunlarla mücadele ederiz’ dedi. Lice olayı? Sıradan bir olay olmadığı kesin. Gezi protestolarının hemen peşinden yaşanması bazı senaryoları akla getirmedi değil. Toplumun iki farklı dinamiği. Birlikte görüntü vermekten çekinmedi. Buluştukları nokta AK Parti karşıtlığı. Komutanları taşıyan helikoptere ateş açılması, Cizre’de terör örgütünün asayiş birimi oluşturması ve Lice...Aynı senaryonun üç farklı perdesi mi? Erdoğan net konuştu: ‘Lice olayının dayandığı yer esrar ve Hint keneviri olayıdır’ dedi. Uyuşturucunun terörün finansörü olduğunu hatırlattı. Karakolun bahane olduğunu söyledi. ‘Hukuksuzluğa göz yumamayız’ dedi. Demokratikleşme paketi soru işareti olarak kaldı. Başbakan’ın konuşmasına yansımadı. Ne zaman Meclis’e geleceği ve içeriği konusunda belirsizlik giderilemedi. Zaman da daraldı. Çözüm sürecinin yönünü ve süratini göstermesi bakımından önemli. İkinci aşamanın kapısını aralayacak. Sonbahara kalması da sürpriz olmaz.Sonucu belli olsa da Meclis başkanlığı seçimi her zaman önemlidir. Cemil Çiçek, AK Parti’den tek aday olarak girdi. Ancak gözü o koltukta olan başka milletvekilleri de vardı. Anayasa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, niyetini açıkça belli etti. Nabız da yokladı. Parti yönetimi Çiçek’in adaylığını tartışmaya bile açmadı. Kuzu, küsmese bile kırıldığını söylemekten çekinmedi.Beklendiği gibi Cemil Çiçek üçüncü turda 299 oy alarak ikinci kez Meclis başkanı seçildi. AK Parti’nin milletvekili sayısı 327... Fire biraz fazla. 2014, siyasetin kader yılı. Meclis başkanlığı da kritik koltuk. Bir de Çiçek’in anayasa ödevi var. Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Dört partiyle anayasa yapılamayacağı görüldü. Yeni bir yol haritası belirlenecek. Her ne kadar liderlerin tavrı belirleyici olsa da Çiçek’e yine rol düşebilir. Meclis dün sıra dışı bir gün yaşadı.