Yeni anayasa ile ilgili haber veya analiz heyecan verici değil biliyorum ama yine de bir Ankara gelişmesi olarak ‘son durumu’ aktarmak zorundayım.Anayasa çalışmalarının kaderi bugün belli olacak. Gözler Meclis Başkanı Çiçek’in Başbakan Erdoğan’la öğle saatlerinde yapacağı görüşmeye çevrildi. İki seçenek var: Ya komisyon çalışmalarına devam edecek. Bu, uzatmaların da uzatması demek. Ya da yeni bir yol haritası ortaya çıkacak. Yani AK Parti’nin ‘B planı’ devreye girecek. B planı üç veya iki parti ile yeni anayasa yapmanın yollarını aramak anlamına geliyor. B planı için de vakit daralıyor. Siyasi iklim giderek olumsuzlaşıyor çünkü. Seçim dönemlerinde reform adımları zorlaşır. Her parti kendisine avantaj sağlayacağı politikaları savunur. Meclis ikinci dönemin sonuna geldi. Sonbaharda siyaset 2014 yerel seçimlerinin menziline girecek. Ve partiler seçime göre pozisyon alacak. Yerel seçimler üç perdeli seçimin ilki... Sandık sadece belediye başkanlarını belirlemeyecek, diğer iki seçimin de atmosferini etkileyecek. Seçime kilitlenen siyasetin yeni anayasa konusunda ilerleme sağlaması pek gerçekçi değil. Siyasi iklimin eskiye oranla zorlaşması o yüzden. Yeteri sayıda milletvekiline sahip olmasa da AK Parti’nin tek başına hazırlayacağı yeni anayasa metnini Meclis’e göndermesi de seçenekler arasında... Sorumluluğu paylaşmak isteyecektir. Anayasa bir yükümlülüktü. Sadece AK Parti değil, bütün partiler için geçerli. İstisnasız hepsi seçim meydanlarında ‘yeni anayasa’ vaat etti. Partiler seçmenin karşısına çıkarken anayasa konusunda ne yaptıklarını anlatmak, neden başaramadıklarını izah etmek durumundalar. Meclis Başkanı Çiçek, dün muhalefet liderleriyle görüştü. Uzlaşma Komisyonu’nun sonuçlarını anlattı. Netice ortada: Dört partiden eşit sayıda milletvekilinin yer aldığı komisyon iki yıla yakın çalıştı. Toplam 176 madde ele aldı. Her parti kendi teklifini gündeme getirdi. CHP’den farklı öneriler geldiği de oldu. Uzlaşılan madde sayısı 50’yi bulmadı, 48’de kaldı. Tablo iç açıcı değil. İyimser bakmak isteyenler, dört partinin kalkmadan masada oturduğunu, teklifleriyle her partinin anayasa taslağı oluşturduğunu söyleyebilir. Şüphesiz bir kazanımdır. Bazı partilerin özellikle de CHP’nin ‘Meclis anayasa yapamaz’ noktasından ‘anayasa yapmak için masaya oturma’ aşamasına gelmesi olumlu. Ancak netice de önemli. 2 yıl az bir süre değil. Daha ileri sonuç elde edilmeliydi. Şimdi bu süreyi 3 yıla, 4 yıla çıkarmanın anlamı yok. Muhalefet liderleri komisyonun devam etmesinden yana. MHP de CHP de ‘Masadan kalkmayacağız. Çalışmalar sürsün’ dedi. Hedef masada oturmak değil ki... Anayasa yapmak. Neticeye ulaşmak. Dört partili anayasa baştan zordu. Dört partinin de ‘evet’ dediği anayasa siyasetin doğasına aykırıydı. Olmazı görmek gerekiyordu. Bunun için iki yıl beklenmemeliydi. Diğer seçeneklere fırsat tanınmalıydı. Başbakan Erdoğan bugün Çiçek’le yapacağı görüşmede muhalefet liderlerinin tutumuna da bakarak bir tavır belirleyecek. Ve yeni anayasanın kaderi büyük oranda belli olacak. Umut mu? Fazla değil. 2011 seçimlerinin rüzgârıyla sonuç almak daha kolaydı. Zaman geçtikçe yüzde 50 etkisini yitirdi. Anayasa açısından siyasi hava bugün, düne göre daha olumsuz. Umut az olsa da yeni anayasanın kaderi için Erdoğan’ın tavrını görmek lazım. Her şeye rağmen dört partinin uzlaştığı 48 madde heba edilmemeli, değerlendirilmeli. İki yıllık çalışmalar 50 maddelik anayasa paketine niye dönüşmesin? Meclis’te referanduma gerek kalmaksızın rekor oyla kabul edilir.
↧