![]()
Suriye meselesi ile en yakından ve en çok ilgilenen ülkelerin başında İsrail’in geldiğine hiç şüphe yok. Bunun sebepleri de zaten aşikâr.Bu ilgi olup biteni izlemek ve İsrail’i doğrudan tehdit eden herhangi bir gelişmeye müdahale etme şeklinde tezahür ediyor.Son konuda İsrail baştan bu yana tavrını açıkça belli etmiş bulunuyor. Bu konuda özellikle de Hizbullah’ın eline geçebilecek çeşitli silahları imha etmeye kararlı olduğunu söylüyor. Söylemekle de kalmıyor, bunu yapıyor da.Buna son örnek 5 Temmuz’da Lazkiye yakınlarındaki büyük bir askeri depoya yaptığı saldırı. Adlarını vermeyen Amerikalı yetkililerin, başka kaynakların da teyit ettiği bu saldırının hedefi Rusya’nın Esed rejimine sağladığı deniz hedeflerine karşı kullanılan Rus yapımı Yakhont füzeleri ve bunlara ait radar sistemleriydi.Haberlere göre, Rusya’nın 2007 yılında sözleşme uyarınca geçen yıl rejime sağladığı ve yakın zamanda bunlara ait gelişmiş radar sistemlerini de teslim ettiği Yakhont füzeleri süpersonik hızla hedeflerini bulan, 300 km menzile sahip, deniz yüzeyinden sadece 5-10 metre yüksekte hareket eden ve bu yüzden tespit ve önlem bakımından son derece zor çok gelişmiş silahlar.İsrail ve Amerika’nın geçmiş yıllarda uyarmalarına rağmen Rusya’nın bu uyarıları kulak ardı edip rejime verdiği bu silahlar İsrail’i hem Hizbullah’ın eline geçmesi ve hem de ticari ve askeri deniz faaliyetlerini önleyebilecek imkân ve gücüne sahip olmaları bakımından son derece kaygılandırıyor. Bu sebeple de bu konuda fazla beklemeden bu silahların bulunduğu depoyu vurmuş bulunuyor.Suriyeli muhalif kaynakların ‘depoyu biz değil, bir yabancı güç vurdu’ diyerek teyit ettikleri bu son saldırının hangi vasıtalarla yapıldığı konusunda ise bugün tam bir netlik ve kesinlik yok. Amerikan kaynakları deponun İsrail uçaklarınca vurulduğunu söylerlerken, başkaları bunun açıkta bekleyen İsrail savaş gemilerinden atılan füzelerle olabileceğine de işaret ediyorlar.Bu iki ihtimal şüphesiz akla yatan ihtimaller. İsrail’in geçmiş saldırılarına bakıldığında ilk bakışta uçak saldırısı sanki daha mümkün gibi görünüyor. Hatırlayalım, İsrail’in bu son saldırısı Suriye’deki hedeflere karşı bu yılki dördüncü saldırısı oluyor. Daha önce, ilki ocakta, ikisi de geçen mayısta üç saldırı gerçekleştirmişti. Bunların da uçaklarla yapıldıkları konusunda şüphe yoktu. Saldırıların tarzı, kullanılan füzeler ve diğer emareler bunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştu.Ne var ki, bugün sözünü ettiğimiz saldırı konusunda başka bir ihtimal de ortaya çıkmış bulunuyor. Bu da deponun Akdeniz’de bulunan İsrail denizaltılarından atılan füzelerle vurulduğu şeklindeki iddia ve haberlerden kaynaklanıyor.Bu gibi konularda daha önceki haberleri doğrulanan İngiliz The Sunday Times gazetesine göre, İsrail denizaltıları Amerika ile yakın askeri koordinasyon içinde söz konusu üste bulunan 50 kadar Yakhont füze sistemini seyir füzeleri ile şafak vakti vurmuş bulunuyorlar.Bu iddia muhtemelen gerçeği yansıtıyor. İsrail bu defa hangi sebepler yüzünden bilinmez, söz konusu hedefi denizaltılarla vurmayı tercih etmiş bulunuyor bize göre. Böyle davranarak belki de gelecekteki saldırıların mutlaka uçaklardan beklenilmemesi gerektiğini şimdiden hasımlarına hatırlatıyor.Esasen bu köşede daha önceleri İsrail’in denizaltı gücünü artırdığını, bununla caydırıcılık ve saldırı yeteneğini geliştirmeyi amaçladığını, dolayısıyla denizaltı saldırılarının beklenmesi gerektiğine işaret etmiştik. Anladığımız kadarıyla İsrail artık denizaltı gücünü de kullanmaya başlamış görünüyor. Esasen denizaltılardan yapılacak saldırılar hem tahmini, hem tespiti zor ve hem de kaynağı kolay kolay belirlenemeyecek, ispatlanamayacak saldırılar. Üstelik bu saldırılar, hiçbir iz bırakmadan yapılırlarsa yapanın yanına kâr kalacak saldırılar da.İsrail bu tür saldırılarını iz bırakmadığı sürece hasım gördüğü her ülkeye de yapabilir ayrıca. Son saldırıyı denizaltılardan yaptıysa (ki biz bu kanaatteyiz) bu İsrail’in saldırı stratejisinde yeni bir sayfa açtığını gösterir.