Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Joost Lagendijk - Erdoğan, Putin'e niye bu kadar yumuşak?

$
0
0
Daha önce Russia Today adıyla bilinen RT, geçenlerde web sitesinden, İsrail’in Suriye’ye yönelik son hava saldırılarından birini, Türkiye’deki bir askeri üssü kullanarak düzenlediğini duyurdu.Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu derhal karşılık verdi, iddiaları “tümden yalan” diyerek yalanladı. Davutoğlu’na göre, bu iddiayı ortaya atanlar “Türkiye’nin gücüne ve itibarına zarar vermek istiyordu.” RT’nin doğrudan Rus hükümetine bağlı olduğu, hükümetçe finanse edildiği ve Rusya’nın yurtdışındaki imajını düzeltmeye yönelik daha geniş kapsamlı bir çabanın parçası olduğu hesaba katıldığında, Türkiye’nin 1 numaralı diplomatı, şaşırtıcı sertlikte bir tepki verdi. Başka deyişle: Davutoğlu, dolaylı yoldan, Moskova’yı ağır dille eleştirdi ki, bu tavır, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerinde her daim kullandığı yumuşak tonla keskin tezat oluşturuyor.RT’nin Türkiye’yi İsrail’in Suriye saldırılarıyla ilişkilendirmeye yönelik fazlasıyla bariz girişimi, RT’ye Gezi Parkı protestoları ve Türk hükümetinin Suriye politikası hakkında geçenlerde verdiğim mülakatı hatırlattı bana. Önceden kaydedilen mülakatta, sunucunun, bana tasdik ettirmek istediği net biçimde tanımlanmış bir gündemi olduğu başından belliydi: Buna göre, ilkin, Türk hükümetinin gösterilere tepkisi, Başbakan Erdoğan’ın otoriter bir lidere dönüştüğünün göstergesiydi; ikincisi, Türkiye’nin Suriye politikası yanlış ve sürdürülemezdi.İlk hususta kısmen hemfikir olmakla birlikte, Erdoğan’ı bana göre otoriter liderliğin günümüzdeki ikonu olan Putin’le kıyaslamam, sunucu tarafından kesinlikle takdirle karşılanmadı. Erdoğan ile onun cepheleştirici tarzı ve politikalarına karşı protestoların, 2011’de Suriye’de gördüğümüze benzer silahlı direnişe dönüşebileceğinin ima edildiği noktada ise kuvvetle itiraz ettim. Bu, RT’nin kadın sunucusunun, Gezi Parkı ile Suriye Devlet Başkanı Esed’e karşı başarısızlığa uğrayan ve sonunda halihazırdaki kanlı iç savaşa dönüşen barışçı gösterileri karşılaştırmaya dönük çabalarından sadece biriydi. Türk hükümetinin protestoları yanlış yönetmesini baştan beri eleştirmiş olmama rağmen, bu sendelemeyi, Suriye rejiminin geçmişte ve günümüzde her türlü muhalefeti sistematik biçimde, şiddet kullanarak bastırması ile karşılaştırmanın akla yatkın olduğuna inanmıyorum. Bu savı bir adım daha ileri götürürsem: Böyle yapay benzerlikleri gündeme getirmeyi, Esed rejimi ile baş destekçisi Rusya’nın baskıcı eylemlerini savunma ve Türk hükümetinin Esed karşıtı politikasını gayri meşrulaştırmaya yönelik kasti bir girişim olarak değerlendiriyorum.RT röportajcısının taraflı soruları, Türkiye’nin Suriye politikasını yanlış yöne sapmış ve yasa dışı olarak yaftalamaya yönelik Rus stratejisinin altını çiziyordu; zira Moskova’ya göre, Ankara, uluslararası toplumca tanınan ve terörist saldırılara karşı kendini savunmaya çalışan bir hükümeti hedef alıyor.Erdoğan, birkaç hafta önce, Suriye’deki durum dâhil bir dizi mesele hakkında Putin ile telefonda konuştu. Şam’a muamele konusunda iki liderin her zamanki gibi temelden görüş ayrılığı içinde bulunduğu aşikâr olduğundan, görüşme medyanın ilgisini pek çekmedi. Erdoğan’ın, Ankara’nın başka şeylerin yanı sıra Reyhanlı’da 50 küsur kişiyi öldüren terörist saldırıdan sorumlu tuttuğu rejime Putin’in aktif destek stratejisini kuvvetle kınadığını duymak nasip olmadı.Pazar günkü yazımda belirttiğim gibi, Erdoğan, Brüksel’in Mısır ordusunun yönetime el koymasını darbe diye nitelemeyi becerememesi üzerine, AB’yi ikiyüzlülükle suçlayıp eleştirirken haklıydı. Ama sıra, Türkiye’nin bölgedeki yaşamsal çıkarlarına, ister RT propagandası ister silah teslimatı yoluyla olsun, yapısal açıdan komplo kurmayı ve zarar vermeyi amaçlayan Rus stratejisine geldiğinde, Erdoğan, en azından kamuoyu önünde, neden hiç de kendine özgü olmayan biçimde sessiz kalıyor? Gerçekten sadece Rus gazı ve petrolüne bağımlılık yüzünden mi?Yoksa Erdoğan’ın tenkitçilerinin, Türkiye Başbakanı’nın Rusya Devlet Başkanı’nın iç muhalefeti bastırmak için başvurduğu demir yumruk taktiklerine içten içe hayranlık beslediği iddiaları isabetli mi? Bu, Yiğit Bulut’un, Erdoğan’ın yeni baş danışmanı olarak atanmasını da açıklayabilir. Hem Erdoğan’ın hem de Putin’in büyük hayranı olarak tanınan Bulut’un, en gözde iki otoriter liderinin birbirine düşmesini engellemek için elinden geleni yapacağından emin olabiliriz. Çifte standart mı? O da nereden çıktı? j.lagendijk@zaman.com.tr

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue