Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Mustafa Ünal - Ortam zehirlenirken...

$
0
0
Çözüm sürecinin ikinci aşaması tartışılırken terör örgütünün Suriye kolu PYD yetkilileri ‘özerklik veya otonom bölge’ açıklamaları eşliğinde sınırın öte tarafına bayrak dikti. PYD’nin ilk çıkışı değil bu. Geçen yıl da bu vakitler sınırın öbür yakasında aynı bayrak görünmüştü.Örgüt, Başbakan Erdoğan’ın ‘Sabrımız taşıyor’, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın ‘Fillî durumu kabul etmeyiz’ şeklindeki tepkilerine tehditvari üslupla cevap verdi. ‘Eğer bir tahammülsüzlük ve sabır taşma varsa tüm Kürtlerin sabrı taşıyor’ dedi. Tüm Kürtler derken kastettiği, Türkiye, Irak ve Suriye Kürtleri. Bu açıklamanın, sabrı zorladığı ortada. Sınırda yaşananlardan çözüm sürecinin olumsuz etkileneceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. Türkiye olup bitene seyirci kalabilir mi? Hayır. Görmezden gelme, sonra da neticesine katlanma lüksü yok. Yakından tekip etmek, ön almak zorunda. PYD’nin yaptıkları karşısında sokaktaki insanın kaygılanma, endişelenme hakkı var. Buradan ‘süreç karşıtlığı’ sonucu çıkarmamak lazım. Gerçi çözüm sürecinin de pek sağlıklı işlediği söylenemez. Daha fazla silahlı unsurun ülke topraklarından çıkması gerekiyordu. Şu ana kadarki rakamlar çok düşük. Yarısı bile terk etmiş değil. Çekilme başlayalı iki ay oldu. Kaç kişinin çıktığı konusunda değişik rakamlar var. Netice tatmin edici değil. Yenilerinin eklendiği haberlerine ne demeli? Önce AK Parti Diyarbakır Milletvekili Salim Ensarioğlu söyledi. Dün de Siirt Valisi Ahmet Aydın konuştu. ‘Telsiz konuşmalarını dinliyoruz. Son zamanlarda bölgede artan bir katılım var. Çok ciddi bir artış var’ dedi. Aydın’ın söyledikleri tahmin veya tevatür değil, örgüt mensuplarının birbiriyle yaptığı telsiz konuşmalarından elde ettiği bilgiler. Vali Aydın’ın ‘Hakikaten karşı taraf, örgüt samimiyse barış sağlanacaksa çözüm süreciyse bu çocukları niye kabul ediyor?’ sorusu cevapsız. Örgüte yenilerini katmak çözüm süreciyle bağdaşır mı? Neyin hesabı bu? Örgütün görünmeyen farklı bir stratejisi mi var? Örgüt bir yandan barış yapıyor görünürken öte yandan başka ajandanın mı peşinde? İkinci aşamaya geçişi geciktiren de bu yaşananlar... Son teröristten çıkması beklenmeyecek, ‘demokratikleşme’ yolunda adım atılacaktı. Arınç’ın, ‘hükümet sözcüsü’ sıfatıyla bir bakanlar kurulu toplantısı sonrası ‘Tatile girmeden Meclis’e göndereceğiz’ açıklaması karşılığını bulmadıysa bu yüzden. İkinci aşamaya geçmek için çekilmenin geri dönüşü olmayan yola girmesi lazım. Manzara parlak değil. Bir yanda Suriye sınırında bayrak, diğer yanda örgüte yeni katılımlar... Yoksa hükümet ‘demokratikleşme paketinden’ vazgeçmiş değil. Çalışmalarını sürdürüyor. Dün yine ilgili bakan ve bürokratlar bir araya geldi. Sürecin ruhuyla bağdaşmayan başta Suriye sınırı olmak üzere, bölgede yaşanan diğer olayları da masaya yatırdılar. Paketin içeriği çözüm süreciyle sınırlı değil. Örgüt veya BDP’nin beklentilerinin tümüyle karşılanacağını söylemek zor. Onların talep listesi çok uzun. Siyasi Partiler Kanunu da var, yüzde 10 barajının düşmesini isteyen Seçim Kanunu da. Pakette şüphesiz doğrudan çözüm sürecini ilgilendiren maddeler var. ‘Alevi açılımı ve kamuda başörtüsü’ gibi reform niteliğinde düzenlemeler de yer alıyor. Ancak son şekli verilmiş değil. Açıklama için iklim de önemli. Her türlü olumsuzluğa rağmen ‘çözüm süreci’ başarıya ulaşmak zorunda. Başka alternatif yok çünkü. Sorumluluk sadece hükümet tarafında değil, örgüt ve BDP de sürece zarar vermekten, ortamı zehirlemekten kaçınmalı.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue