Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

A. Ali Ural - Algı cehennemi

$
0
0
Salkım salkım anahtarların bir verimin değil, bir çoraklığın işareti olarak şıngırdadığı bir iklimde –şiir yazmıyorsak- söylediklerimizle algılanan arasındaki uçurumu sorgulamak zorundayız. Söylem ve algı arasındaki mesafe açıldıkça, anahtarlarla kilitler arasındaki mesafe de açılıyor çünkü. Kulağın, dili sürçtüğü için; dilin, kulağı yakıştırdığı için suçladığı bir algı cehennemine düşüyoruz.Algı cehennemi dünya cehennemlerinin en alt tabakasıdır. En karanlığı ve en şiddetlisi. Ateşin dişleri hiç bu kadar keskin, ateşin aklı hiç bu kadar sarhoş olmamıştır. Yanlış anlaşılmak, sadece anlatanı değil, anlayanı da yakar çünkü. Tek başına işlenen bir suç değildir; ortakları vardır. Kelimelerin seçimindeki özensizlik, önyargıları kışkırtabildiği gibi, önyargıların ürkütücü gölgeleri, kelimelerin seçimindeki özensizliğe neden olabilir. Maymuncuğunu algılarımız üzerinde pervasızca çeviren bir hırsız güvensizlik. Şeytan maskeleri yapıştırıyor masum yüzlere. Aklı pususuna düşürmeye çalışan bir avcı. Yaralanmış bir algı, yaralanmış bir hüküm değil mi! Bir söylemde ne denilmek isteniyor? Nasıl algılanıyor? Başkaları tarafından nasıl algılanması isteniyor? Bu üç taşa dengeni kaybetmeden basacaksın ki derenin öte yanına geçebilesin. Dümendeki küçük bir açı değişimi, tekneyi bizim değil başkalarının yanaşmasını istediği kıyıya getirir. Daha da kötüsü, algılarımız üzerinde yapılan oynamalar yüzünden biz teknemizi kendi istediğimiz kıyıya yanaştırdığımızı sanırız. Elimize tutuşturulan pusulanın hangi yönü gösterdiğini test etmeden yola çıkmışızdır çünkü. Şeytanın çatalıydı belki de o, zafer işareti değil! Gürültü algıya müdahale eder. Hiçbir büyük beste yoktur ki gürültü onu çürütemesin. Sükunetin ruhudur ancak kalbe karşılama yetisi veren. Güzel, gürültüden kaçar. Güzel, güzelliğini gösteremeyeceği her yerden kaçar. Güzel mi; o ihtirasların tutuşturduğu algı cehennemlerinde değil, dinginlikle yıkanan serin kalplerde konuk edilir. Hüsnü zan/güzel zan, kalbi serinletir. Bakışı berraklaştırır, yakın olur uzak. Hata edene hatasından dönme fırsatı tanır. Başkasının doksan dokuz karanlığına gözünü dikmez, hâlâ sönmemiş bir meşalesi olduğunu görüp umutlu olur ondan. Bir meşalesiyle yakmaya çalışır doksan dokuz sönmüş meşalesini tek tek. Zannın çoğunun yalan olduğunun farkındadır. Maymuncukları kapı dışarı etmiştir bu yüzden, izin vermemiştir algılarıyla oynanmasına. Algıların sahihliği ölçüsünde bir vicdan aynasına dönüşür kamuoyu. Başkalarında kendimizi seyrettiğimiz bu aynalar, merhamet aşılamaya çalışır durur bize. Gördüğümüz her çirkinlikte bizden yansıyan bir tarafı bakışa açar. Kıyamet aynası yüzümüze tutulmadan, yüzümüzdeki kıyameti gösterir. Kurcalanmış algılar kurcalanmış aynalardır, adı kamuoyu olsa da. Bakışlarımızı diriltmek şöyle dursun, kirletir düşünceyi. Bir hamama girdiğinde suyunun çok pis olduğunu fark etmiş de Diyojen, “Burada yıkandıktan sonra nereye gidip temizlenmeli!” diyerek atmış dışarıya kendini. Kamuoyunun seli akmaya görsün, kolay değildir kendini dışarıya atmak. Sürüklenen bir dal parçacığı olduğunu fark etmek yerine, dümenine hakim bir nehir gemisi olduğunu düşünmek daha afili olabilir pekala. Yine de kendini gemi sanan dal parçasına söylenecek olan bir gemi olmadığı değildir. Ne gemileri ne dallar indirmiştir denize. Allah’ın insanlara tanıdığı seçme özgürlüğünü, birbirinden esirgememeli insanlar. Büyük bir fitneyi uyandırmak yerine küçük bir yanlışa göz yumulabilir belki de. Yeryüzünün ezeli ve ebedi pusulası Kâbe’nin tamiri sırasında Peygamber Efendimiz’in Hz. Ayşe’yle aralarında geçen konuşmaya kulak verelim: -Görmüyor musun, Kâbe’yi yeniden inşa ederken, Hz. İbrahim’in atmış olduğu temelleri tam olarak takip edemediler! -Öyleyse siz, Kâbe’nin inşaatını Hz. İbrahim’in attığı temeller üzerine oturtacaksınız… -Evet, yapardım bunu, küfrün aynı şehrin insanları arasında yeniden hortlamasından korkmasaydım. (Buhari, Hacc, 42; Muvatta Hacc 104) Buhari’nin bir başka rivayetinde ise Hz. Peygamber şu cevabı vermiştir Hz. Ayşe’ye: -Eğer hemşehrilerin cahiliye dönemine bu kadar yakın olmasaydı ve ben de onların memnuniyetsizliklerinden korkmasaydım, duvar, mabedin bir parçası ve kapının eşiği de yer seviyesinde olacak şekilde inşaatı yenilerdim. (Buhari, İlim, 48) Bu sözleriyle insanları algı cehenneminden korumaya çalıştığını düşünemez miyiz Hz. Peygamber’in?

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue