![]()
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu 'Batı Trakya'ya gidiyoruz gelir misin?' dediğinde çok heyecanlandım, tereddüt etmeden 'tamam' dedim. Sanki yıllardır beklediğim çağrı gibiydi. İskeçe ve Gümülcine en çok görmek istediğim yerlerdendi.Oralarda kervan göçünce dağlar başında yapayalnız kalan insanların diyarı. Osmanlı tarih sahnesinden çekilirken 'en ağır travmayı' onlar yaşadı. Ömrü çok kısa olsa da Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti'nden önce kuruldu. Serüveni ilginç. Okumanızı öneririm. İskeçe ve Gümülcine'nin kişisel hikâyemde de yeri var. Taa ortaokul yıllarından... Balıkesir İmam Hatip Lisesi'nde Batı Trakya'dan gelen öğrenciler vardı. Hepsi de sıcak, sempatik arkadaşlardı. Onlarla sıkı dostluklar kurduk. Bizim dışa açılan penceremiz gibiydi. İsimleri uzundu. Soyadları yerine babalarının, dedelerinin isimleri peş peşe sıralanırdı. Bir kısmı geri döndü, bir kısmı Türkiye'ye yerleşti. Öte tarafa geçmek ne kadar kolaymış. 'Bakan kolaylığı' demeyin. Ayak bastığımız yer Yunanistan. İlk durağımız Dimetoka. Meriç Nehri'nin hemen kenarında. Bugün küçük ama tarihte çok önemli bir merkez. Pek bilinmez ama Osmanlı'ya başkentlik yapmış bir yer. Padişah Birinci Murad, Edirne'de Eski Saray inşa edilirken devleti tam 5 yıl buradan yönetmiş. Oğlu Yıldırım Beyazıt burada doğmuş. Tam merkezde çok uzaklardan görünen büyük bir cami var. Kubbesi klasik değil farklı... Kapısında kilit, harabeye dönmüş. Mihrabı, minberi örümcek bağlamış. Yunan makamlarıyla protokol yapılmasına rağmen yıllardır restorasyona başlanmamış. Günebakan tarlalarının arasından ilerleyerek İskeçe'ye geçiyoruz. Terk edilmiş şehir gibi. Sokakları bomboş, işyerleri kapalı. Türkler de Rumlar da sokaklardan çekilmiş. 'Siesta zamanıymış' meğer. Öğle istirahati yani. Perdeler çekili, İskeçe uykuda. İskeçe Türk Birliği'ne uğruyoruz. Onlarca heyecanlı genç. Sıkıntılarını anlatıyorlar. 'Batı Trakya'nın sorunlarının' konuşulmamasından, tartışılmamasından yakınıyorlar. Birliğin adında 'Türk' kelimesi geçtiği için mahkeme 1986 yılında kapatmış. Uzun bir yargı mücadelesinin sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, derneği haklı bulmuş, Yunanistan'dan kararı düzeltmesini istemiş. Ama sonuç alınamamış. Bakan Müezzinoğlu konuşmasında 'birlik ve beraberlik' vurgusu yaptı. Balıkesir İmam Hatip'ten Ahmet Hacı Osman'la yıllar sonra ilk kez İskeçe'de karşılaşıyorum. Siyasetin içinde... İki dönemdir Yunanistan Parlamentosu'nda PASOK'tan milletvekili. Geçmişten Balıkesir'den, Toygar Mahallesi'nden konuştuk. “Oraları çok özledim, rüyalarıma giriyor.” dedi. Hacı Osman, ata topraklarına dönen ve başkent Atina'ya kadar uzayan bir başarı örneği... Gümülcine İskeçe'ye uzak değil. Bir saatlik mesafe. Türk ve Müslüman azınlık orada da örgütlü. Gümülcine Türk Gençler Birliği ile iftar öncesi kısa bir toplantı. İftar Kızılağaç köyünde. Yola çıkıyoruz. Köylerde görünen her minare oranın kimliğini ilan ediyor. Her yer tütün tarlası. Dünyanın en kaliteli tütünleri bu topraklarda yetişirmiş. Kızılağaç, dağların arasında bir Türk köyü. Kıvrım kıvrım uzayan yollardan güçlükle ulaştık. İRCİCA Başkanı Halit Eren'in köyü. Onun da hikâyesi dokunaklı. Köyden 15 yaşında çıkmış. Yaşadıkları roman. Ev sahibi. Çevre köylerden gelenlerle oluşan büyük bir kalabalık. Bayrampaşa Belediyesi'nin 'Kardeşliğin Sınır Tanımadığı' iftar sofrasındayız. Remzi Hasan'ı orada gördüm. Balıkesir'de öğrenciydi. “Köyümüz az ötede...” dedi. Bursa'ya yerleşmiş. Üniversite denkliği ciddi problemmiş. Acı bir örnek verdi. “Balıkesir'den mezun İbrahim Hoca Türkiye'de tıp okudu, şimdi köyünde imam.” dedi. Teravih, Bakan Müezzinoğlu'nun köyü Kozlukebir'de... Hayatı bu köyde tütün tarlasında değişti. Babasına 'Ben İstanbul'a okumaya gideceğim' dediğinde 13 yaşındaydı. Yaşadıkları film olur. Vatansız kaldı. Şimdi bakan olarak köyünde. “Çocukluğumun geçtiği topraklardayım. Her baktığım yerde anım var.” derken heyecanı sesine yansıyordu.