Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Nevin Halıcı - Hazreti Mevlâna Dergâhı'ndaki şaheserlerden nisantası

$
0
0
Evrenin ateş, hava, su, toprak elementlerinden kurulu olduğu söylenir. Dünya dahil evrendeki her şeyin bu temel enerjiler sayesinde oluştuğu öne sürülür. Bu enerjilerden su, Kur’an-ı Kerim’de “O gökten su indirendir.” ifadesiyle geçer. “Ben bu kaynaktan arı duru, tatlı su içmişim; gözümü gönlümü o suyla tazelemişim.” der Hz. Mevlâna… Fuzuli “Seyyid-i nev-i beşer derya-yı dürr-i ıstıfa/Kim sebebdir mucizat-ı ateş-i esere su.” mısralarıyla bize yüceleri hatırlatırken, M.S.Sütüven “Bir kayadan duman duman/On yedi metre atlayan/Dağ kokusuyla yüklü su.” diyerek, hepimizi günümüze ve içtiğimiz dağ kokulu suya indiriverir.Su dünyada en önemli maddelerin başında gelir. İnsanlar açlığa uzun süre dayanırlarsa da suya dayanma süresi çok kısadır. Bu nedenle su sofrada eksik olmaz ve su ile yapılan şerbet, şurup gibi içecekler de mutfağımızda geniş yer tutar. Orta Asya’da ayran, kımız; Selçuklu’da sirkencübin, gül şerbeti başta olmak üzere; Osmanlı’da demirhindiden, limon şerbeti, gelinciğe kadar renk, koku veren her türlü şurup ve şerbetler kaynaklarda ve sofralarımızda yer alan içeceklerdir. Cumhuriyet döneminde günümüzün gazoz, şerbet ve şuruplarıyla birlikte yabancı mutfaklardan baş tacı ettiğimiz colalı içecekler ise hepimizin malumudur.Ayrıca, Anadolu’nun her yerinde bulunan tedavi edici özelliğe sahip olduğuna inanılan şifalı sular vardır. İçmeler adıyla adlandırılan bu beldelere böbreklerdeki kumlardan veya barğırsaklarda görülen birtakım canlılardan kurtulmak için gidilir.Bütün bunlar dışında, bir de göklerden yeryüzüne indirilen şifa kaynakları olan yiyecek ve içecekler bulunur. Şırnak’ta yaz mevsiminde göklerden yağan gezu helvası veya nisan ayında Anadolu’nun her tarafına yağan nisan yağmurları gibi... Anadolu’da nisan yağmurlarının her derde deva olduğuna inanılır. Çocukluğumda hatırlıyorum, cilt rahatsızlığı olan ve çaresini bulamayan bir komşu teyze nisan ayında evinin bahçesinde soyunup, ince bir tülbente sarılarak, yağan yağmurun altında bekledi. Bunu birkaç defa yaptığını ve iyileştiğini söyledi.Nisan yağmurları yağmaya başlayınca, Anadolu’da herkes en büyük kenarlı tepsisini bahçede yüksek bir yere koyarak biriktirir. Nisan yağmuru, hemen içildiği gibi kavanozlara konularak hasta olanlara bir yıl boyunca verilmek üzere de saklanır.Bu gelenek kültürümüzde eskiden beri yaşamaktadır. Mevlana Müzesi’ndeki nisan tası buna örnektir. Bu konuda çok güzel bir çalışma tekrar basılarak elimize ulaştı. Konya Müzesi Müdürü M.Zeki Oral tarafından hazırlanan ve ilk baskısı 1954 yılında Türk Tarih Kurumu Basımevi tarafından gerçekleştirilen “Hazreti Mevlâna Dergâhı’ndaki Şaheserlerden nisantası” Ülkü Oral Arıncı tarafından yeniden yayın hayatına kazandırıldı.Eserde nisan tasının İlhanlı hükümdarı Ebusait Bahadır Han tarafından 728 yılında yaptırıldığı ve 734 (1333) yılında türbeye hediye edildiği; 1926 yılında tekke ve zaviyelerin kaldırılması üzerine de Dergah’tan müze envanterine kayıtlandığı bildirilmektedir.Esere göre Mevleviler de nisan yağmurunu uğurlu ve mübarek tutarlardı. Dergahta bu yağmur büyük kazanlarla toplanır, üzerine dualar okunur, Çelebi evlerine, büyük memurlara, isteyen halka dağıtılırdı. Nisan tasına toplanan suya Hzi Mevlâna’nın sarığının ucu=taylasanı batırıldığı için (destar suyu) da denirdi. Bu, Dergâh’ın (Kabet-ül-uşşak)ın zemzemi olarak tevzi olunurdu. Suyun iç sıkıntılarını gidermek için şifa niyetine verildiği gibi bereket için tarlalara da saçıldığı olurdu. Bakırdan yapılan ve üstü altın, gümüş kakmalarla olağanüstü maharetle süslenen bu tasa içine nisan yağmuru konulduğu için ‘nisantası’ denilmiştir.Dergâh’ı gezen konuklarımın yoğun ilgisini çeken bu tasla ilgili her şeyi kitapta bulabilirsiniz. Çalışmasıyla bizlere ışık tutan rahmetli M. Zeki Oral’ın topraklarda değil nurlarda yatmasını dilerken, Ülkü Arıncı’ya da bu hizmetinden ötürü teşekkür edip, sağlıklı ve uzun ömürler dileyelim.Bu hafta sizlere nisan yağmurları ikram edemeyeceğime göre, Hz. Mevlâna’nın, Mesnevi’sinde “Üzüm şeklindeyken kardeş olurlar; fakat sıktın mı ezdin mi, bir tek şıra olurlar” dediği bir üzüm şırası ikram etmek istiyorum, sevgili okuyucularım... Ağız tadıyla ve mutlulukla kalın.Üzüm ŞırasıMALZEMELER: 4-6 kişilik1 kg Konya’nın dimnit üzümü (her tür üzümden de olabilir)Yapılışı: Üzümleri yıka, tanelerini saplarından ayır. Süzgecin altına bir kap koy, üzümleri süzgece al, elle sıkarak suyunu alttaki kaba geçir. Şırayı ince bir tel süzgeçten süzdür. Bardaklara doldur.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue