Bu maçta da bildiğimizi gördük: Galatasaray en hazır ekip ve kazanmayı beceriyor. Üstelik bunu yaparken ‘transfer medyasını’ da unutmuyor: Hakan Balta yaptığı inanılmaz hatayla ‘ne olursa olsun bu takımın solbeke ihtiyacı var’ şeklindeki transfer haberlerinin sürmesini sağlıyor. Tek değişiklik durumundaki Chedjou henüz tat verir gibi değil...Aslında ligin bu yanını sevmemek mümkün değil: İki takımın arasında olağanüstü bir değer farkı olsa da zayıf görülen takım güçlüye epeyce çile çektiriyor. Şampiyon erken bulduğu gole ve sonrasındaki pozisyonlarına karşın Gaziantepspor karşısında özellikle son 20 dakikada bunu yaşadı. Zaten son iki sezonda Arena’da Cim Bom’u en çok hırpalayan da onlar olmuştu. 2010-11’deki 4-2’lik galibiyetleri, geçen sezon da 1-1’lik beraberlikleri kolay unutulacak maçlar değildi.Daha maç başlarken G.Saray öne geçecek gibiydi ama soldan gelen ortanın sekme biçimini hesaplayamayan Drogba yarım adım da geç kalınca 2 metreden topu içeri atamadı. Böylesi daha iyi oldu, rakip takım o sırada epeyce uzayan bir tedavi nedeniyle 10 kişiydi. Benzer bir pozisyonu devrenin sonunda Hakan Balta’nın değerlendiremeyişi normaldi çünkü topu bek gibi almaya kalktı, çok sektirip kaleciye kaptırdı. Karcemarskas farkın büyümesini engelleyen adamdı ama çok açık da bir tedirginliği vardı. Nitekim Burak’ın ne yapacağını pek de bilmediği pozisyonda penaltıya yol açıp takımını yıktı!Bu sezonki Gaziantepspor kişisel futbol anlayışıma çok uygun bir takım. Transfer yapamadılar ama bana göre böylesi çok daha iyi. Hazırlık dönemiydi, transferlerin uyumuydu, yeni sistem ve taktik arayışıydı gibi dertleriniz olmuyor. Nitekim Medunjanin yönetiminde oyunun büyük bir bölümünde topa sahip olup ayakta durdular. Cim Bom’un çıkışlarında açıklar verseler de kalelerini savunmayı bildiler. Golü bulup şampiyona eziyet yaşatmaları da beklenen bir durumdu. Bülent Uygun’un ikinci yarıya iki değişiklikle birden başlamasının ödülünün takımının yorulduğu açıkça görülen 70’ten sonra gelmesi ilginçti. Önce mutlak gollük bir atağı Muslera’nın şansı önledi, ardından hiçbirşey olmayacak topu Hakan Balta’nın kafayla kale alanı içine çevirmesi gibisinden çok acemice savunma hatası Muhammet’in nefis rövaşata golünü getirdi.Hamit’in yerini Emre’ye bırakması orta alanda top tutabilmek için gerekliydi. Selçuk’un sakatlanıp çıkması sorun oldu, Erman aynı etkinliği gösteremedi. Neyse ki rakibin daha fazlasını yapabilecek gücü yoktu. Sarı Kırmızılı takım beklediği kadar keyifli olmasa da 3 puan konusunda bir kazaya uğramadan başlamış oldu.Minik bir not: Eboue’nin her faulde yarım saat yerde yatması bıktırıcı oluyor. Bunun bir çaresi yok mu? a.cakir@zaman.com.tr
Bu maçta da bildiğimizi gördük: Galatasaray en hazır ekip ve kazanmayı beceriyor. Üstelik bunu yaparken ‘transfer medyasını’ da unutmuyor: Hakan Balta yaptığı inanılmaz hatayla ‘ne olursa olsun bu takımın solbeke ihtiyacı var’ şeklindeki transfer haberlerinin sürmesini sağlıyor. Tek değişiklik durumundaki Chedjou henüz tat verir gibi değil...Aslında ligin bu yanını sevmemek mümkün değil: İki takımın arasında olağanüstü bir değer farkı olsa da zayıf görülen takım güçlüye epeyce çile çektiriyor. Şampiyon erken bulduğu gole ve sonrasındaki pozisyonlarına karşın Gaziantepspor karşısında özellikle son 20 dakikada bunu yaşadı. Zaten son iki sezonda Arena’da Cim Bom’u en çok hırpalayan da onlar olmuştu. 2010-11’deki 4-2’lik galibiyetleri, geçen sezon da 1-1’lik beraberlikleri kolay unutulacak maçlar değildi.Daha maç başlarken G.Saray öne geçecek gibiydi ama soldan gelen ortanın sekme biçimini hesaplayamayan Drogba yarım adım da geç kalınca 2 metreden topu içeri atamadı. Böylesi daha iyi oldu, rakip takım o sırada epeyce uzayan bir tedavi nedeniyle 10 kişiydi. Benzer bir pozisyonu devrenin sonunda Hakan Balta’nın değerlendiremeyişi normaldi çünkü topu bek gibi almaya kalktı, çok sektirip kaleciye kaptırdı. Karcemarskas farkın büyümesini engelleyen adamdı ama çok açık da bir tedirginliği vardı. Nitekim Burak’ın ne yapacağını pek de bilmediği pozisyonda penaltıya yol açıp takımını yıktı!Bu sezonki Gaziantepspor kişisel futbol anlayışıma çok uygun bir takım. Transfer yapamadılar ama bana göre böylesi çok daha iyi. Hazırlık dönemiydi, transferlerin uyumuydu, yeni sistem ve taktik arayışıydı gibi dertleriniz olmuyor. Nitekim Medunjanin yönetiminde oyunun büyük bir bölümünde topa sahip olup ayakta durdular. Cim Bom’un çıkışlarında açıklar verseler de kalelerini savunmayı bildiler. Golü bulup şampiyona eziyet yaşatmaları da beklenen bir durumdu. Bülent Uygun’un ikinci yarıya iki değişiklikle birden başlamasının ödülünün takımının yorulduğu açıkça görülen 70’ten sonra gelmesi ilginçti. Önce mutlak gollük bir atağı Muslera’nın şansı önledi, ardından hiçbirşey olmayacak topu Hakan Balta’nın kafayla kale alanı içine çevirmesi gibisinden çok acemice savunma hatası Muhammet’in nefis rövaşata golünü getirdi.Hamit’in yerini Emre’ye bırakması orta alanda top tutabilmek için gerekliydi. Selçuk’un sakatlanıp çıkması sorun oldu, Erman aynı etkinliği gösteremedi. Neyse ki rakibin daha fazlasını yapabilecek gücü yoktu. Sarı Kırmızılı takım beklediği kadar keyifli olmasa da 3 puan konusunda bir kazaya uğramadan başlamış oldu.Minik bir not: Eboue’nin her faulde yarım saat yerde yatması bıktırıcı oluyor. Bunun bir çaresi yok mu? a.cakir@zaman.com.tr