Hocaefendi’nin ‘Herkül’deki -uyarı içerikli- sohbetinden naklettiğim bu kitaplık çaptaki altın sözleri, sorumluluk duygusuna sahip herkesin ilgi ile okuyacağını düşünerek aynen arz ediyorum.Derin tefekkürle okuyacağımız kitaplık çaptaki bu altın sözler, her inanmış insanın sorumluluklarının farkında olması konusunda önemli uyarılarda bulunmaktadır:Bediüzzaman Hazretleri’nin, “Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.” şeklinde dile getirdiği ölçüye göre iffet, meşru daire içinde yaşayıp gayri meşru sahaya nazar etmeme, el uzatmama, adım atmama demektir. Dolayısıyla, iffetli bir insan, göz, kulak, el, ayak gibi bütün âzâların helal dairedeki lezzetleriyle iktifâ etmeli, hiçbir şekilde ve hiçbir yolla haram işlememeli, izzet ve haysiyetine dokunacak durumlardan da sakınmalıdır.Hususiyle âli bir heyet içinde yürüyen insanların işledikleri küçük bir iffetsizlik, küçük bir ismetsizlik, küçük bir sadakatsizlik gibi hata ve günahlar, bütün o heyeti, o camiayı mahcup edecek şekilde ortaya çıkabilir. Öyle bir âli heyetin her ferdi tıpkı bir vücudun uzuvları gibidir. Bu açıdan onlardan hiçbiri “Ben topuktum, ben dizdim; bana sıçrayan çamurdan, levsiyâttan başkalarına ne!..” diyemez.Allah’ım, benimle arkadaşlarımı mahcup etme; arkadaşlarımla da hem beni hem de arkadaşlarımı mahcup etme!..Bir topuk, kirlenme mevzuunda gerekli olan hassasiyeti göstermiyorsa, umum camianın hukukuna tecavüz ediyor ve şeytan gibi zararlı oluyor demektir. Umum o camia ona “Hakkımı helal ettim!” demedikten sonra onun Cennet’e girmesi şüphelidir.İnanan insanlar, umumun hukuku adına, “Allah’ım, Senin sevmediğin bir şeye göz dikeceksem canımı al; kulak kabartacaksam canımı al, belimi kır, hak ile yeksan et!” diyecek kadar yiğitçe davranmalıdırlar.Madem yol peygamberler yoludur, onların evsaf-ı lazimesi olan sıfatlarla serfiraz bulunma o yolda başarılı olmanın tek şartıdır. İffetli yaşama, dünyaya meyl ü muhabbet etmeme.. nifaka sapmama, insanları aldatmama, kendini alkışa salmama… Bu âlemin erkânı budur; ille de bu âlem içinde kendinize bir yer bulmak istiyorsanız, ismet-iffet, sıdk-sadakat, emanet, tebliğ ve fetânet lazım. Bunlar, yitirdiğimiz Cennet’in temel unsurlarıdır. Yeniden bir cennet kurmayı düşünüyorsanız, malzemesi budur.Hazreti Ömer Efendimiz:“Hesaba çekilmezden evvel sürekli kendi kendinizle hesaplaşın.” buyurmuştur. Esasen herkesin kendisiyle böyle bir hesaplaşması olmalıdır. İnsanın hesaplı yaşaması lazımdır ki ötede veremeyeceği hesaplarla karşı karşıya kalmasın.Hesaplı yaşamak ve bir hata ile her şeyi batırmamak için Hazreti Üstad’ın şu ifadesine uygun davranmak gerekmektedir: “Mâdem öyledir, hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dâne, bir lem’a, bir işaret ve bir öpmekle batma! Dünyayı yutan büyük letâifini onda batırma.”Kutsî hadiste Allah (celle celâluhu), “Harama bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim Benden korkarak nazarını başka yere çevirirse, ona hazzı kalbde duyulan bir imanı tattırırım.”Gelin Allah aşkına, Allah’tan utanarak, bir heyeti mahcup edecek densizliklere girmemek için sur üstüne surlar, kale üstüne kaleler oluşturalım, üst üste kapılar koyalım; şeytan ve avenesi geldiği zaman “Beyhude yorulma, kapılar sürmelidir!.” diyelim.Allah’ın bize lütfettiği dünyayı, ihsanları nefsimize uyarak yıkmayalım!.. Gelin insanımızı mahcup etmeyelim, iffetimizle yaşayalım. Arzularımızı unutalım, gömelim; üzerine kayalar yükleyelim onların. Öbür tarafımızı mahvetmeyelim!..Rabb’im, zayıfım, tutarsızım, kaymaya müheyya bulunuyorum; kaydırıp yanlış iş yaptırıp bunca insanı benimle mahcup etme!Yük ağır, emanet muhterem.. Elli tane eskortla götürseniz yine de yetmez. Basiret eskortu, dikkat eskortu, temkin eskortu, cemaatten ayrılmama eskortu, dua eskortu, ibadet ü taat eskortu… Bu emanete dokundurmamak için elli tane eskortla gitseniz yine az gelir.Daha ne diyeyim? “Ey her yerde isim ve sıfatlarının tecellileri görülen, her muhtaca ihtiyacına göre tecelli eden Rabb’im, şu perişan halime merhamet et. Ey her şeyden yüce, yegâne büyük Allah’ım, derbeder halimizi Rahmetinle ıslah eyle.”Evet, şimdi düşünme sırası, fert fert bizlerde, sorumluluğunun farkında olan her düşünen insanda!
↧