Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Nuriye Akman - Kim yarışabilir güneşle?

$
0
0
Güneşin doğuşuyla batışı ne kadar benzer birbirine, farkettiniz mi? Güneş, parantezini açarken de kaparken de çok cömerttir.Olağanüstü zenginlikte bir renk cümbüşü izletir bize, öyle ki saat kavramımız olmasa tan mı ağarıyor, gurup mu çöküyor anlamakta güçlük çekerdik. Parantezin içinde ne yaşarsak yaşayalım başlangıçla bitişi sanki yapıştırıp tek bir an haline getirir bu renkler. Ömrümüzün göz açıp geçinceye kadar parlayıp sönüşünü bıkmadan usanmadan hatırlatır. Ama bunu ayıplarımızı yüzümüze vurmadan, bağırıp çağırmadan, letafetle yapar. Bu açıdan kimse güneşle yarışamaz.İster fotoğraftaki Parisliler gibi Seine nehri üzerinden izle, ister İstanbul’da evinin penceresinden bak ufka; içine bir tutam hüzün, bir tutam sevinç tozu serpilir. O sırada güne merhaba da diyebilirsin, veda da edebilirsin. Yeter ki bir mucizeye tanıklık ettiğinin farkına var ve o heyecanla parantezin içine bir nokta gibi yerleş. Belki o zaman güneşin aslında ne doğduğunu ve ne de battığını öğrenirsin...***Sıradışının hüneriBelçikalı modacı Martin Margiela’nın bir defilesinde çekilen fotoğraf, çiçeklerden oluşan bir maskeyle podyumda salınan mankenlere odaklanmış. Maksat dikkat çekici bir görsellik oluşturulsun, medyada kendine yer bulsun. Yüzümüzü böyle bir maskeyle kapatıp sokaklara çıkacak değiliz ama kim bizi güzellik ve çirkinlik üzerine düşünmekten alıkoyabilir ki? Acaba bizim estetik algımızı doğuran nesnelerin kendisi değil de kullanılma biçimi midir? Mesela o çiçekler yüze değil de saça takılsaydı, tamam o kadar ilgi çekmezdi ama daha güzel görünmez miydi gözümüze?Görünürdü de, biz normallik adına sıkıcılılığı ve tembelliği tercih etmiş olurduk. “Acaba yüzlerindeki utancı mı örtüyor bu çiçekler?” gibi bir soru gelmezdi aklımıza. O zaman da modadan çıkıp siyasete geçemez, güzel sözlerle gizlenen kirli amaçları hatırlamazdık. Hatırlamayınca da modadan çıkıp felsefeye atlayamaz, insan yüzünün mükemmelliğine hayret edemezdik. Açık olan şeyin bir sır taşıdığına, kapalı görünen şeyin de aslında en çıplak haliyle ortada olduğuna şaşakalamazdık...***Bilgi kirliliğiİki buçuk yıl öncesinden bir fotoğraf. Mühenna Kahveci’nin objektifinden. İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienali sırasında çekilmiş. Hüzün verdi bana. Bilgi kirliliğinin resmi bu dedim. Öğrendiğimiz herşey aklımızdan bir şeyler çalıyor. Çünkü, çok şey bilince aralarındaki bağı kavrayamaz hale geliyorsun; bu bir.Çünkü dünya yerinde durmuyor, bilgi değişken bir şey, sen eski bilgilerine bağlanıp kalıyorsun, yenileyemiyorsun hepsini, bağnazlaşıyorsun; bu iki.Çünkü, aynı anda birbirine zıt bilgiler de ortaya çıkabiliyor, yenilenemeyi bırak, hangisi doğru diye araştırmaya ne zamanın var, ne de mecalin, öğrendiğini zannettiğin şeyler çatışmadan başka bir işe yaramıyor; bu üç.Zaten herkesin aynı zaman diliminde aynı şeyleri öğrenmesi mümkün değil, bilgin ister istemez seni diğerlerinden ayıran, koparan, hedef haline getiren bir şey oluyor veya sen bilgileri yüzünden bazı insanları hedef alıyorsun; bu da dört.İşin tabii bir de dünyevi her bilginin hakikatimizi örtmesi var ki, o uzun hikaye; çok uzun hem de. Ümmiliğe, yani anadan doğmuş gibi tertemiz ve sevilesi kalmaya, yaratıcına en yakın olduğun hallerin aczinin en büyük olduğu o bahse girmeyelim. Bu da beş.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue