Malum, hac mevsimi. Hacı adayları çoktan belli. Bu sene hâlâ gidebilme ümidi olanlar var mı bilmiyorum ama bana ulaşan sorular kur’a usulünün haricinde hacca gitmek için yol bulanların olduğunu gösteriyor. Sorular iki noktada düğümleniyor; ilki başkalarının hakkına tecavüz; ikincisi ise kur’aya girmeden ama başkalarının hakkına tecavüz de etmeden bulunan başka yolların caiziyeti.Aslında kul hakkına tecavüz sadece kutsal hac yolculuğu için değil, hayatımızın her anı ve her faaliyeti için geçerli. Dolayısıyla kul hakkına girmeme, başkasının hakkına tecavüz etmeme konusunda gösterilen hassasiyeti takdirle karşılıyorum. Gelelim sorunun cevabına; haccın farziyetini ifade eden delil Kur’an’daki şu ayet-i kerimedir: “Orada apaçık alâmetler ve deliller, İbrahim’in makamı vardır. Kim Beytullah’a girerse korkudan emin olur. Ziyarete gücü yeten herkese Beytullah’ı ziyaret etmek, Allah’ın onun üzerindeki hakkıdır. Nankörlük edip bu hakkı tanımayana Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur, o bütün âlemlerden müstağnidir.” (Al-i İmran, 97) Şimdi dikkat; ayette “men istetaa ileyhi sebile” kaydıyla beyan edilen kısım sorumuza cevap teşkil etmesi açısından önemli. Bu kısma lafzî tercüme yapıp anlam versek şunu dememiz lazım: “Oraya yol bulmaya gücü yeten kişi/ler.” Nitekim bakmış olduğum birçok mealde bu önemli ayrıntı dikkatle ele alınmış. Söylenenler şunlar: “Oraya yol bulabilen; yol bulmaya gücü yeten; yol bulup güç yetiren; oraya ulaşmaya yol bulan; yoluna gücü yeten; gitmeye imkânı olan ve ziyarete güç yeten.” Görüldüğü gibi fukahanın “Hac kimlere farzdır?” sorusuna cevap ararken müracaat ettikleri bu ayet, farklı yorumlara kapı açabilecek bir muhtevaya sahip. Onun içindir ki fukaha “oraya gitmeye yol bulma” meselesini farklı şekillerde yorumlamıştır. Şimdi soruyu net olarak tekrarlayalım ve mealini verdiğimiz bu ayet üzerinden fukahanın izinde yol alalım. “Hacıların Mekke ve Medine’de çeşitli yerlere taşınması için şoför, Mina’da hayvan kesmek için kasap, hastaları tedavi etmek için doktor veya hemşire, hacılara rehberlik yapmak için hoca olarak hac mevsiminde Mekke’ye gidenler maddi imkânları itibarıyla hac kendilerine farz olmasa da hac yapamazlar mı? Yaptıkları hac, haccetu’l-İslam yerine geçmez mi?” Son sözümüzü şimdiden söyleyelim, maddi imkânlar açısından hac kendilerine farz olmamış olsa da, oraya gitmeye bir şekilde yol bulmuş kişiler, kendileri adına hac yapabilir ve bununla hac mükellefiyetleri son bulur. Pekâlâ bu soru sorulduğuna göre ortada bir kafa karışıklığı var; neden? Nedeni, yukarıda mealini verdiğimiz ayete fukahanın getirdiği farklı yorumlar. İ.Azam Hazretleri, haccın farz olması için maddi imkân ve bedenî sıhhat şartını birlikte ileri sürüyor. İ.Malik, sadece bedenî sıhhati esas alıyor. İ.Şafiî sıhhat diyor, maddi imkândan söz etmiyor. Son tahlilde içtihadî bir mesele olduğu için bu görüş ayrılıkları son derece doğal ve tabii. Dinin ruhuna da uygun. Şahsi kanaatim o ki, imamlar arasındaki görüş ayrılıklarının sebebi yaşamış oldukları zaman ve mekândan kaynaklanıyor. Mesela; İ.Malik ömrü boyunca Medine’de yaşamış, İ.Azam ise Bağdat’ta. Günümüzde olduğu gibi kotalar, sınırlamalar yok. Müslüman nüfus bugünkü kadar kalabalık değil. Dolayısıyla ister Bağdat ister Medine’de yaşayın, her sene hac yapabilirsiniz. Ama Medine’den hacca gelecek kişi ile Bağdat’tan gelecek kişi arasında yapılacak masraf açısından fark var. Bağdat’ta yaşayan insan günlerce yolculuk yapacak, masrafı olacak, geride bıraktığı çoluk çocuğunun iaşe ve ibatesini temin edecek. Onun için İ.Azam’ın içtihaden haccın farziyetinde maddi imkân ve yeterliliği bedenî sıhhatle birlikte nazara almasından daha tabii bir şey olamaz. Medineli için bu, daha kolay. Bir şüpheyi izale sadedinde dile getirdiğim bu açıklamalardan sonra derim ki; gönlünüz rahat olsun. Oraya gitmeye başkalarının hakkına tecavüz etmeden meşru sınırlar içinde bir yol bulduysanız haccınızı yapabilirsiniz. Allah haccınızı mübarek, mebrur ve makbul eylesin. Bir Müslüman olarak fıtrattaki öze kavuşma, “ben”likten sıyrılıp önce “biz”, sonra “O”nda erime ve hiçliğinin farkına varma yolculuğunda muvaffak kılsın. Dualarınızda yer almak ümidiyle…
↧