Pazar günkü derbide yaşanan olayları vaka-yı adiye diye değerlendirmek yapılacak en büyük yanlıştır. Olayların Beşiktaş’ın gerçek taraftarının dışında gerçekleştiği apaçık ortadadır.İstanbul Emniyet Müdürü’nün “Stada kaçak seyirci girişi olmamıştır.” sözlerini görüntüler boşa çıkartmaktadır. Sayın müdürün bu bilgiyi kendisine verenlere yayınlanan kaçak girişleri gösteren görüntüleri izlettirip hesap sorması gerekir. Gençlik ve Spor Bakanı’mızı da ibretle ve hayretle izliyorum. Kendileri yaptığı açıklamada kırılan kapılardan, zarar verilen turnikedeki elektronik düzenlerden bahsetmektedir. Beşiktaş’a verilen öncelikle manevî zarardır. Sonrasında olası seyircisiz oynama cezası alması halinde kapı hasılatı, reklam geliri, ürün satışı, görüşme aşamasındaki sponsorluk anlaşmaları gibi maddi zararlar da ortadadır. Bakanın gündeme getirmemesi unutkanlıktan mıdır yoksa akla gelmemişlikten mi kaynaklanmaktadır doğrusu merak ediyorum. Sayın Bakan, Büyük Millet Meclisi açıldığında yeni yasa teklifinde bulunulacağını ve ağır cezalar getirileceğini beyan etmiştir. Kendisine şimdi sormak istiyorum: 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da, sırf şike olaylarının muhataplarının cezalarını hafifleterek tutukluluk hallerine son verdiren 10.12.2011 tarih ve 6259 sayılı yasa ile değişikliğe gidildi. Cezalarda da indirime gidilmesi esnasında kendileri neredeydi? 31.3.2013 tarihli 6222 sayılı yasanın 16/ 1. maddesi spor müsabakaları esnasında yasak alanlara girilmesi halinde 3 aydan bir yıla kadar, 16/2 maddesi ise yasak alana girilmesi fiilinin müsabakanın seyrini veya güvenliğini bozması halinde fail hakkında bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmekteydi. 5237 sayılı Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri ile para cezasına çevrilemiyor ve ertelenemiyordu. “Üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para” ibaresi “Yirmi günden az olmamak üzere adli para” şeklinde “Bir yıldan üç yıla kadar hapis” maddesi de “Üç aydan bir yıla kadar” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik yapılmamış olsaydı gözaltına alınan ve fiilleri ispatlanmış kişiler ceza karşılığı iki yıldan fazla olduğu için salıverilmeyeceklerdi. Şimdi Sayın Bakan Suat Kılıç sahaya girenler için müebbet hapis cezası mı isteyecek? Beşiktaş’a haksızlık yapılmaktadır. Sayın Başbakan’ımızın her seferinde söylediği gibi bu tarz olaylar karşısında kurumlar değil bireyler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’ndaki ilgili madde hükümleri bu konuda yaptırıma imkan vermektedir. Misal olarak söylemek gerekirse “Spor alanları ve alandaki eşyaya, mala zarar verme suçu bakımından kamu malı hükmündedir” demektedir. Ayrıca 6222 sayılı yasanın 17/2 maddesine göre spor sahalarındaki eşya ve mala verilen zararlara karşı kulüplerin mahkemece suçları sabit olanlara bu zarar ve ziyanları tazmin açısından rücu etme hakkı vardır. Zararın tazmini konusunda kolluk kuvvetlerince tespit edilip haklarında adli işlem yapılan kişilere karşı tazminat davası açma hakkı vardır. Tabii ki cesaretiniz var olup kimseleri kırmayalım düşüncesinde değilseniz…
Pazar günkü derbide yaşanan olayları vaka-yı adiye diye değerlendirmek yapılacak en büyük yanlıştır. Olayların Beşiktaş’ın gerçek taraftarının dışında gerçekleştiği apaçık ortadadır.İstanbul Emniyet Müdürü’nün “Stada kaçak seyirci girişi olmamıştır.” sözlerini görüntüler boşa çıkartmaktadır. Sayın müdürün bu bilgiyi kendisine verenlere yayınlanan kaçak girişleri gösteren görüntüleri izlettirip hesap sorması gerekir. Gençlik ve Spor Bakanı’mızı da ibretle ve hayretle izliyorum. Kendileri yaptığı açıklamada kırılan kapılardan, zarar verilen turnikedeki elektronik düzenlerden bahsetmektedir. Beşiktaş’a verilen öncelikle manevî zarardır. Sonrasında olası seyircisiz oynama cezası alması halinde kapı hasılatı, reklam geliri, ürün satışı, görüşme aşamasındaki sponsorluk anlaşmaları gibi maddi zararlar da ortadadır. Bakanın gündeme getirmemesi unutkanlıktan mıdır yoksa akla gelmemişlikten mi kaynaklanmaktadır doğrusu merak ediyorum. Sayın Bakan, Büyük Millet Meclisi açıldığında yeni yasa teklifinde bulunulacağını ve ağır cezalar getirileceğini beyan etmiştir. Kendisine şimdi sormak istiyorum: 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da, sırf şike olaylarının muhataplarının cezalarını hafifleterek tutukluluk hallerine son verdiren 10.12.2011 tarih ve 6259 sayılı yasa ile değişikliğe gidildi. Cezalarda da indirime gidilmesi esnasında kendileri neredeydi? 31.3.2013 tarihli 6222 sayılı yasanın 16/ 1. maddesi spor müsabakaları esnasında yasak alanlara girilmesi halinde 3 aydan bir yıla kadar, 16/2 maddesi ise yasak alana girilmesi fiilinin müsabakanın seyrini veya güvenliğini bozması halinde fail hakkında bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmekteydi. 5237 sayılı Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri ile para cezasına çevrilemiyor ve ertelenemiyordu. “Üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para” ibaresi “Yirmi günden az olmamak üzere adli para” şeklinde “Bir yıldan üç yıla kadar hapis” maddesi de “Üç aydan bir yıla kadar” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik yapılmamış olsaydı gözaltına alınan ve fiilleri ispatlanmış kişiler ceza karşılığı iki yıldan fazla olduğu için salıverilmeyeceklerdi. Şimdi Sayın Bakan Suat Kılıç sahaya girenler için müebbet hapis cezası mı isteyecek? Beşiktaş’a haksızlık yapılmaktadır. Sayın Başbakan’ımızın her seferinde söylediği gibi bu tarz olaylar karşısında kurumlar değil bireyler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’ndaki ilgili madde hükümleri bu konuda yaptırıma imkan vermektedir. Misal olarak söylemek gerekirse “Spor alanları ve alandaki eşyaya, mala zarar verme suçu bakımından kamu malı hükmündedir” demektedir. Ayrıca 6222 sayılı yasanın 17/2 maddesine göre spor sahalarındaki eşya ve mala verilen zararlara karşı kulüplerin mahkemece suçları sabit olanlara bu zarar ve ziyanları tazmin açısından rücu etme hakkı vardır. Zararın tazmini konusunda kolluk kuvvetlerince tespit edilip haklarında adli işlem yapılan kişilere karşı tazminat davası açma hakkı vardır. Tabii ki cesaretiniz var olup kimseleri kırmayalım düşüncesinde değilseniz…