Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

A. Ali Ural - Pinokyo'nun evi

$
0
0
Konuşmaya başlamasaydı, meslektaşı Gepetto’ya vermeyecekti bulduğu ağaç parçasını marangoz Antonio.Bir kukla yapmasaydı o odundan Gepetto, yalan söyleyen çocukların burunları uzamayacaktı. Olan oldu ve Carlo Collodi 1850’li yıllarda, Fransızcadan İtalyancaya masal çevirmekten vazgeçip bir ağaç kuklanın iplerini parmaklarına doladı. Çılgınca yonttuğu bu kahramanını Roma’daki bir gazetenin editörü olan arkadaşına gönderdiğinde ipler onun elinden çıkmış, Pinokyo “Giornale dei bambini” adlı çocuk dergisinin sayfalarında bulmuştu kendini. İlk bölümleri bu dergide tefrika edilen Pinokyo’nun yalnız burnu değil yolu da uzadı, hiçbir ülke kalmadı ki bu söz dinlemez kukla oraya yolunu düşürmemiş olsun.Yontulduğunda ilk işi kendisine hayat veren ellerden kaçmak olsa da, Pinokyo’nun peşini bırakmadı Gepetto Usta. Emek verilen her şey gibi vazgeçilmez olmuştu oyduğu ağaç. Ararken hapse düşmüş ne gam. Serbest kalıp eve döndüğünde onu buldu ya! İlk pişmanlığıydı Pinokyo’nun ve ilk pişmanlığının son pişmanlığı olacağını sanan herkes gibi yanılmıştı ustasını artık üzmeyeceğine söz verirken. Fakat şimdi bunları düşünerek ona kızacak değiliz. Okula gitmek istiyordu madem, kışa rağmen satacaktı ceketini Gepetto Usta, ona okul kitabı alabilmek için.Pinokyo’nun sözü bir kukla tiyatrosunun önünde sona erdi. Başka kuklalar oyun oynarken onlara katılmamak elinden gelmedi. Diğer kuklalar bu ipsiz kuklanın kendilerinden biri olduğunu anlayınca büyük bir kutlama yaptılar. Tiyatro müdürü “ateş yiyen” başta çok sinirlendi ve Pinokyo’yu cezalandırmak istediyse de sonradan merhamet edip hasta babasının bakımı için ona beş altın verdi. Sevinçle evinin yolunu tutan Pinokyo, yolda bir tilki ve kediyle karşılaştı ve beş altınlık servetinden söz etti onlara. Mucizeler Tarlası ne güne duruyordu, Pinokyo servetini çoğaltmak istiyorsa gömmeliydi onu. Carlo Collodi, on dokuzuncu yüzyılda bir bahçıvanın sonradan Mucizeler Tarlası adı verilen bir arazide altın paralardan oluşan bir gömü bulduğu yolundaki efsaneyi masalına taşıdı. Her hayal bir gömüydü ve edebiyat bir mucizeler tarlasından başka bir şey değildi. Zenginlik başa belaydı ve iki maskeli hırsız altınlarını ağzına attığı için soyamamışlardı Pinokyo’yu. Bir meşe dalına asmışlardı fakat. Neyse ki lacivert saçlı bir peri kurtarmıştı onu; iyileştirmiş, doğru yoldan bir daha ayrılmaması için uyararak Gepetto Usta’nın yanına göndermişti.Bir gün insana dönüşeceğine göre daha şimdiden bazı insan özelliklerine sahip olabilirdi Pinokyo; bencillik, tembellik ve umursamazlık… Başına gelen felaketlerden ders çıkarmaması da pekala insan olacağının bir işareti olarak kabul edilebilirdi. Tilki ve kediyle yeniden karşılaştığında çoktan unutmuştu onlardan gördüğü kötülüğü. Unutmak da bir insan özelliğiydi ve Mucizeler Tarlası’na parasını gömmeye ikna edilmişti Pinokyo. Dolandırıldığını fark edip şikayet ettiyse de suçluları, adalet hırsızlara değil ona göstermişti hapishane yolunu. Pinokyo sonunda hapisten kurtulsa da egosundan kurtulamadı. Tabii felaketlerden de. Bu sefer bir çiftçi bekçi köpeği yapmaya kalktı onu. Gepetto Usta vazgeçmedi Pinokyo’dan. Hep aradı onu. Arandığını hisseden ağaç parçası ise kök saldı geçmişine. Bir adayla ödüllendirildi nihayet; ustasını kurtarmaya çalışmıştı çünkü bir felaketten, denemişti bunu, kaybolduysa da gözünden bir anda, elinden bir şey gelmediyse de denemişti. Çalışkan arılar yaşıyordu bu adada ve tembellik ettiği için yemek vermiyordu ona kimse. Ta ki ağır sepetini taşıdığı kadın lacivert saçlı bir periye dönüşene kadar. Pinokyo bir daha pişman olabilirdi pekala. Peri de bu sözüne karşılık, dediklerini yaparsa bir gün gerçek bir çocuk olacağına dair söz verebilirdi. Pinokyo yeni sözünü bir sınıf arkadaşı ondan kendisiyle oyuncaklar ülkesine gelmesini isteyene kadar tutabildi ancak. Çünkü adım adım yürüyordu gerçek bir insan olabilmek için. Onlarca defa hata yapıp onlarca defa dönecekti ki hatasından, kuklası bir sandalyenin üstünde kıvrılıp yatarken, bir sabah uyandığında kendini bir insana dönüşmüş olarak bulsun.Carlo Collodi, Pinokyo’da “insan”ı yakaladığı için ölümsüz bir eser yazdı. İşte o efsanevî masalın inşa edildiği Floransa’daki evinin resimleri şu sıralarda gazete sayfalarını süslüyor. Pinokyo’nun evi 10,5 milyon euroya satılığa çıkarılmış; yalan söylüyorsam burnum uzasın. Çok mu pahalı? Bana sorarsanız daha fazla eder. Çünkü Pinokyo’nun evi, bin kere tövbesini bozmuş insanın döndüğü evdir.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue