Hiç dikkat ettiniz mi? Fenerbahçe’nin öncelikli forveti Webo. Galatasaray’ın Drogba. Beşiktaş’ın Almeida. Trabzonspor’un Henrique. Kasımpaşa’da Türk statüsünde oynayan Malki. Sivasspor’un Utaka ya da Djebbour. Eskişehirspor’un Bienvenu. Akhisarspor’un Bruno. Karabükspor’un Akbala. Gençlerbirliği’nin Zec. Rizespor’un Uche Kalu ya da Kweuke. Konyaspor’un Gekas. Antalyaspor’un Diarra. Erciyesspor’un Vleminckx. Elazığspor’un Moore.Geriye hangi takımlar kaldı? Kadro dışı bıraktığı Pinto’nun yerine geçici transferde yabancı alacak olan Bursaspor. Bobo’yu sakatlığı nedeniyle oynatamayan Kayserispor. Ve çoğu kere Muhammet, arada bir de Cenk tercihi yapan Gaziantepspor. Bu tablo, bir tükenmişliğin göstergesi aynı zamanda. Türk futbolunda artık forvet yetiştirilemediğinin resmi. O tükenmişliğin düşündürücü bir boyutunu gol krallığı yarışına baktığınızda görmeniz de mümkün. Tarihte ilk kez, 34 haftalık maratonun üçte birlik bölümünü neredeyse geride bıraktığımız bir dönemde, ilk 10’da Türk oyuncu yok! Chahechouhe’nun 9, Scarione’nin 7, Almeida, Diarra, Henrique, Kuyt, Niasse, Sow ile Stancu’nun 5’er golle sıralandığı listeye, son dönemlerin en etkili yerli golcüsü Burak Yılmaz bile girebilmiş değil! Demek ki artık az sayıdaki golcülerimizi de değerlendiremiyoruz. Ya da yetiştirdiklerimizi geliştiremiyoruz. Takım içi rekabetlerde, çoğu kere yetersizliklerinden kaynaklanan nedenlerle onları ya stepne olarak kullanıyor veya farklı pozisyonlara çekerek goldeki verimliliklerini düşürüyoruz. Sorunun doğal yansımasını, sancılarını ise Milli Takım oluşumlarında ve performanslarında çekiyoruz. Kuzey İrlanda ve Belarus galibiyetleriyle yeni bir döneme, üstelik de keyifle başladık. Bu defa beklentiler her zaman olduğundan daha yüksek. Yalnızca kazanan değil, tempolu, baskılı, etkili oynayan, heyecan veren, coşku sunan, kalıcı başarılara ulaşan, büyük hedeflere koşan bir Milli Takım istiyor bu ülkenin insanları. Fatih Terim de bunun bilincinde. Yeni arayışlar içerisinde. Milli Takım’a yeni isimleri katabilmenin peşinde. Kalede sorunu yok. Savunmada alternatifleri var. Orta alanı genç yeteneklerin de devreye girmesiyle daha rekabetçi bir yapıya sokma fırsatına sahip. Ama forvette? Ne yazık ki seçenekleri kısıtlı. Stoperi, beki bir kenara itin. Yeni dönemin en ciddi handikabı bu. Hele de ligdeki yabancı tercihleri yüzünden yerli forvete tamamen yabancı kalınan şu ortamda! Forvetlerin yabancı kuşatmasına girdiğine işaret ettik. Gol krallığı yarışında ilk 10’da yerli oyuncu olmadığına dikkat çektik. Milli Takım’a yapacağı olumsuz yansımayı belirttik. Hadi o zaman ilk 11 hafta gollerine yabancı üstünlüğünün nasıl yansıdığına da bir göz atalım. 259 gol var puan cetveline battığınızda. Ama aslı 258. G.Saray’ın hükmen galip geldiği Beşiktaş derbisinde sahipsiz bir golü çıkaralım ve 258 golün dağılımına bakalım. 66 yabancı oyuncu, 154 gol attı geride kalan 11 haftada. 66 yerli oyuncu da 104 gol. Yabancıların gol sayısındaki payı yüzde 59,68’e ulaştı. Yerlilerin payı yüzde 40,31’de kaldı. Fenerbahçe 21, Kasımpaşa 18, Sivasspor 16 golle yabancılarından en fazla verim alan üç takımdı. Rizespor 9, Konyaspor ile Elazığspor ise 8’er golle yerliler ön plana çıktı.
Hiç dikkat ettiniz mi? Fenerbahçe’nin öncelikli forveti Webo. Galatasaray’ın Drogba. Beşiktaş’ın Almeida. Trabzonspor’un Henrique. Kasımpaşa’da Türk statüsünde oynayan Malki. Sivasspor’un Utaka ya da Djebbour. Eskişehirspor’un Bienvenu. Akhisarspor’un Bruno. Karabükspor’un Akbala. Gençlerbirliği’nin Zec. Rizespor’un Uche Kalu ya da Kweuke. Konyaspor’un Gekas. Antalyaspor’un Diarra. Erciyesspor’un Vleminckx. Elazığspor’un Moore.Geriye hangi takımlar kaldı? Kadro dışı bıraktığı Pinto’nun yerine geçici transferde yabancı alacak olan Bursaspor. Bobo’yu sakatlığı nedeniyle oynatamayan Kayserispor. Ve çoğu kere Muhammet, arada bir de Cenk tercihi yapan Gaziantepspor. Bu tablo, bir tükenmişliğin göstergesi aynı zamanda. Türk futbolunda artık forvet yetiştirilemediğinin resmi. O tükenmişliğin düşündürücü bir boyutunu gol krallığı yarışına baktığınızda görmeniz de mümkün. Tarihte ilk kez, 34 haftalık maratonun üçte birlik bölümünü neredeyse geride bıraktığımız bir dönemde, ilk 10’da Türk oyuncu yok! Chahechouhe’nun 9, Scarione’nin 7, Almeida, Diarra, Henrique, Kuyt, Niasse, Sow ile Stancu’nun 5’er golle sıralandığı listeye, son dönemlerin en etkili yerli golcüsü Burak Yılmaz bile girebilmiş değil! Demek ki artık az sayıdaki golcülerimizi de değerlendiremiyoruz. Ya da yetiştirdiklerimizi geliştiremiyoruz. Takım içi rekabetlerde, çoğu kere yetersizliklerinden kaynaklanan nedenlerle onları ya stepne olarak kullanıyor veya farklı pozisyonlara çekerek goldeki verimliliklerini düşürüyoruz. Sorunun doğal yansımasını, sancılarını ise Milli Takım oluşumlarında ve performanslarında çekiyoruz. Kuzey İrlanda ve Belarus galibiyetleriyle yeni bir döneme, üstelik de keyifle başladık. Bu defa beklentiler her zaman olduğundan daha yüksek. Yalnızca kazanan değil, tempolu, baskılı, etkili oynayan, heyecan veren, coşku sunan, kalıcı başarılara ulaşan, büyük hedeflere koşan bir Milli Takım istiyor bu ülkenin insanları. Fatih Terim de bunun bilincinde. Yeni arayışlar içerisinde. Milli Takım’a yeni isimleri katabilmenin peşinde. Kalede sorunu yok. Savunmada alternatifleri var. Orta alanı genç yeteneklerin de devreye girmesiyle daha rekabetçi bir yapıya sokma fırsatına sahip. Ama forvette? Ne yazık ki seçenekleri kısıtlı. Stoperi, beki bir kenara itin. Yeni dönemin en ciddi handikabı bu. Hele de ligdeki yabancı tercihleri yüzünden yerli forvete tamamen yabancı kalınan şu ortamda! Forvetlerin yabancı kuşatmasına girdiğine işaret ettik. Gol krallığı yarışında ilk 10’da yerli oyuncu olmadığına dikkat çektik. Milli Takım’a yapacağı olumsuz yansımayı belirttik. Hadi o zaman ilk 11 hafta gollerine yabancı üstünlüğünün nasıl yansıdığına da bir göz atalım. 259 gol var puan cetveline battığınızda. Ama aslı 258. G.Saray’ın hükmen galip geldiği Beşiktaş derbisinde sahipsiz bir golü çıkaralım ve 258 golün dağılımına bakalım. 66 yabancı oyuncu, 154 gol attı geride kalan 11 haftada. 66 yerli oyuncu da 104 gol. Yabancıların gol sayısındaki payı yüzde 59,68’e ulaştı. Yerlilerin payı yüzde 40,31’de kaldı. Fenerbahçe 21, Kasımpaşa 18, Sivasspor 16 golle yabancılarından en fazla verim alan üç takımdı. Rizespor 9, Konyaspor ile Elazığspor ise 8’er golle yerliler ön plana çıktı.