Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Ahmet Selim - Duygular, düşünceler

$
0
0
Yeni bir anayasa yapma çalışmaları, 60 tane genel ve problemsiz madde sınırında tıkandı.Niye tıkandığını hepimiz biliyor sayılırız. Hal böyle iken Diyarbakır’daki buluşma olayı neler ifade ediyor olabilir? Düşünüyorum ve bulmaya çalışıyorum, fakat başarılı olduğum söylenemez.Hayatta bazen, belli meselelerde yalnız kaldığım olmuştur. Eş dost “iyi olur (yahut olacak)” demiştir, bir miktar direnmeye çalışıp uyum göstermek durumunda kalmışımdır. Yani 4-5 kişi “buradan gidelim” diye umutla ısrar ediyorsa, ihtiyat rezervimi içimde saklar o arkadaşlarıma uyarım. Çıkar yol olmadığını düşünsem bile, bir deneme yapmadan izah edemeyeceğimi anladığım için uyarım. Çocukluğumdan beri özel hayatımda böyle durumları çok yaşamışımdır. Fikrî hayatımda da benzeri sayılabilen haller, çeşitli derecelerde ve mahiyetlerde başıma gelmemiş değildir. 1950’li ve 60’lı yılları siyasî ve toplumsal bir şuurla yaşamış olma imkânına yaşı gereği sahip bulunmayanlara bazı hassas meseleleri anlatmak çok zor. Mazur görüyorum, ısrar edemiyorum. Olaylar okuyarak da öğrenilir ama yaşayarak değerlendirmenin özellikle de toplum yapısını ve dokusunu değerlendirmenin kazandıracağı gözlem imkânlarını veremez. 1950’li ve 60’lı yılları siyasi ve toplumsal bir şuurla düşünerek yaşama imkânlarına, tecrübelerine, birikimlerine sahip bulunmayanların bazı açılardan anlayışla karşılanması gerekir kanaatindeyim. 27 Mayıs’ın sadece bir siyasi darbe olmanın çok ötesinde, aynı zamanda bir “toplumsal darbe” olduğu gerçeğini tam olarak bilememek; bazı analizlerde ciddi bir yanılma payı bulunması sonucunu otomatikman getiriyor. Bu yanılma payını anlatmaya çalıştıysam da, izahlarımın kabul görmesini sağlamaya gücümün yetmemesi benim halledebileceğim bir mesele değildir. Sabır ve tevekkül, tefekkürün vazgeçilmez şartlarından ve ihtiyaçlarından biridir; ancak bu sayede bazı meseleleri erteleyip yolunuza devam edebilirsiniz. Tabii ki gündeme gelemeyenleri asla unutmadan ve dikkate alınmalarını ihmal etmeden, yok sayıp rehavete kapılmadan.Yıllar önce, bir yakınımın arabasıyla ailece Trakya’da bir geziye çıkmıştık. Alpullu’daki akrabalarımıza gidecektik. Yolda arabanın altından iki defa, tok sert bir ses geldi. Endişelendim. Böyle bir ses, ancak hareketli ana parçalardan gelir. Arabayı kullanan, “çamurluktaki toprak (çamur) birikimi kopup arabaya çarpmıştır.” dedi ve umursamadı. Öyle bir ses değildi bu. Tokat gibi değil, yumruk gibi bir sesti... Kalınca bir metal kısım kırılıyorcasına bir kütleme sesiydi... O halle Alpullu’ya vardık. Orada yalvardım, bir ustaya baktıralım diye. Fakat çoğunluk arabayı kullananın “bir şey olmaz” deyişinden yanaydı ve benim endişemi vehim olarak görüyordu. Yine uymak zorunda kaldım. Lakin dönerken olan oldu ve arabanın şaftı yere düştü. O sesler, şaftın mafsalındaki dağılmanın sesleriydi. Bereket ki sürekli uyarılarım sebebiyle yavaş gidiyorduk ve ucuz atlattık. Yoksa bu arıza kamyonlara bile takla attırabilecek kadar önemliydi. Böyle durumlarda hiç haklı çıkmak istemediğim halde maalesef hep haklı çıkmışımdır. Yaygın bir “Diyarbakır Buluşması” sevinci var. “Kavga bitiyor, barış geliyor” umudu, hatta inancı paylaşılmakta. Bu ruh haline iştirak etmek ve herhangi bir fikri tahlilde şimdilik bulunmamak istiyorum. Sevince iştirakimi gönülden sağlayamıyor isem de, herhangi bir itirazım da olmayacak.... Öte yandan, dershanelerin kapatılması konusunda derin ve çok kavrayıcı bir hüzün içindeyim. Hangi demokratik hakla, hangi mantıkla, nasıl bir yakıştırma ve sindirme duygusuyla yapılabilecek bu?

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue