Sivasspor, bu ligin seyir keyfi veren takımlarından biri. Topu iyi çeviriyor. Temposuyla, önde çoğalmasıyla, ceza alanı içindeki arayışlarıyla, üretkenliğiyle ve her maça kazanmak için çıkmasıyla bu sezon gerçekten de çok farklı bir yerde duruyor.Ancak futbolun en önemli gereklerinden birini yerine getiremiyor. Hep hücumu düşündüğü için, savunmada sorun yaşıyor. Hele de kadro kalitesi yüksek takımlar karşısında. Fenerbahçe’ye oyun stratejisinin dengesizliğinden kaybetmişti. Sahasında Kasımpaşa’ya da. Bu defa Galatasaray’a boyun eğdi. Üstelik çok üstün olduğu bir ilk yarı oynamasına karşın.O ilk yarıda, Galatasaray sahasında oynamasına rağmen hissedilir bir ezikliği yaşadı. Özellikle Riera’nın kanadından yediği ataklara çözüm bulamadı. Buna bir de 21. dakikada Dany’nin atılmasıyla on kişi kalması eklenince... Oyunun kontrolü iyice Sivasspor’a geçti.Bu noktada Dany’ye bir paragraf açmak lazım. Oyuncu biraz zeki olacak. Büyük takım oyuncusu ise oyun zekası daha da gelişmiş olacak. 15’te sarı kart gören bir oyuncu, 21’de bir hava topunda rakibe alttan vuruyorsa onun dengesinden, oyun zekasından profesyonelliğinden şüphe edilmez mi? Galatasaray, oyun düzenini değiştiren bu karta karşın, bir penaltı golüyle skor avantajını yakaladı Sivasspor karşısında. Rakibin baskılı oynadığı bölümde, Burak’ın ligdeki 100. golüyle öne geçmişti. Djebbour’un golüyle tam da sorunlu bir sürece girmişken, Selçuk’un penaltısı ilaç gibi geldi. Buna bir de 38’de Ümit’in ikinci sarıdan atılması eklenince, biraz olsun rahatladı. Çünkü bu defa da Sivasspor’un oyun düzeni değişti. Kadir stopere geçti. Orta alanda savunma karakterli tek oyuncu Adem kaldı. Galatasaray, Aydın-Burak-Umut’la önde baskı uygulayarak başladığı ikinci yarıda, Adem’in bu bölgedeki yalnızlığından fazlasıyla yararlandı. Çünkü Sivasspor hücum karakterli oyuncularla oynadığı için Adem’e, dolayısıyla takım savunmasına yeterli desteği sağlayamadı. İlk yarısı çok keyifli geçen maçın ikinci bölümünde kontrol Galatasaray’daydı. Önemli pozisyonlar yakaladı. Ancak üçüncü golü atamadı. Aslında o fırsat Drogba’ya yapılan penaltıda eline geçmişti. Ama Drogba penaltıyı auta atınca, şans kullanılamadı. Bu noktada da Drogba’dan söz etmekte yarar var. Kalitesine, deneyimine, sağladığı katkıya diyecek bir şey yok. Fakat Galatasaray’da takımın kimyasını bozan bir Drogba ayrıcalığı var. İlk penaltıyı Selçuk atmış. Golü yapmış. Oyunda da iyi. Neden Selçuk’a o fırsat verilmez? Frikiklerde Selçuk ikinci planda. Penaltıda ikinci planda. Drogba’nın artık bu atışlarda daha paylaşımcı, daha özverili olması gerekmez mi? Enteresan bir maç oldu dün. Gollerin, direkten dönen topların dışında dört de kırmızı kart vardı. Sivasspor yalnızca maçı değil, savunmasındaki üç oyuncuyu da kaybederek büyük bir yara aldı. Galatasaray ise bu zor oyunu üç puanla geçmenin keyfini yaşadı.
↧