Dış ve iç piyasa açısından aralık ayı, diğer yıllara ve diğer aylara göre çok daha hareketli geçecek görünüyor.Aralık ayı başından itibaren, dış ve iç ekonomik gelişmeler yılın son haftasına kadar finans çevreleri, iş dünyası, yatırımcılar tarafından yakından izlenerek, yeni yıla ilişkin yeni kararlar alınacak. Türkiye ile ilgili 4’üncü madde incelemesini tamamlayan Uluslararası Para Fonu (IMF) Üst Kurulu, geçen hafta yayınladığı raporda; Türkiye’nin 2013’te iç tüketim ve kamu yatırımlarıyla büyümesinin yüzde 3,8 olması bekleniyor. Buna bağlı olarak cari açıkta artış görülüyor ve enflasyonun da halen hedeflenen seviyenin üstünde olduğu belirtiliyor. Türkiye’deki finans sisteminin sağlam olduğunu belirten IMF İcra Kurulu, bankaların maruz kaldığı dolaylı döviz kuru riskinin izlenmesi gerektiğine, makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde hane halkına verilen kredileri ve döviz cinsi kurumsal kredilerine dikkat çekiliyor. Türkiye’nin bu yıl yüzde 3,8, gelecek yıl ise yüzde 3,5 büyüyeceğini öngören IMF, cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 7,4, gelecek yıl yüzde 7,2 olacağını tahmin ediyor. Rapor malumun ilamı şeklinde olduğundan piyasalara olumlu veya olumsuz yansıması olmadı. Ama gelecek yıla ışık tutması açısından önemliydi. Aralık ayı içinde diğer kurumların yayınlayacağı benzer raporlar piyasalarda yakından izlenecek. Nitekim gelecek haftanın ilk işlem günü uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in ekonomik raporu da, piyasalarda ilgi görebilir. 3 Aralık günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (MB) kasım ayı enflasyon verisi yayınlanacak. Eylül ve ekim ayı enflasyonu beklentilerden yüksek olduğundan, kasım ayı enflasyonu önem arz ediyor. Yılın son iki ayında, enflasyonun düşük gerçekleşmesi halinde; halen yüzde 8,8 olan yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 7,50’ye gerilemesi piyasalarda olumlu algılanabilir. Aynı gün Hazine’nin 4 ayrı vadede iç borç tahvil ihalesi de yapılacak. Hazine’nin son tahvil satış ihalelerinde rahat borçlandığı gözleniyor. Bu nedenle Hazine, söz konusu iç borç tahvil satış ihaleleri de özellikle kasım ayı enflasyonunun düşük gerçekleşmesi halinde daha rahat borçlanabilir. 4 Aralık’taki Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) faiz toplantısı da piyasaların yönü açısından önemli olacak. AMB kasım ayı toplantısında 25 baz puan faiz indirerek politika faizini yüzde 0,25’e indirdi. Bu toplantıda faiz indirimi beklenmiyor. Ancak sonrasında Başkan Mario Draghi’den yapılacak açıklamalar, Euro paritesinin ve bankacılık sektörünün geleceği açısından önemli olacak. Aralık ayının ilk haftasının önemli beklentilerinden biri de 5 Aralık’ta Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvurusu ve kasım ayı özel sektör istihdam verisi. Söz konusu verilerin olumlu gelmesi halinde global piyasalarda gözler ABD Merkez Bankası’na (FED) çevrilecek. Her ayın ilk cuma günü ABD’den açıklanan bir önceki aya ilişkin Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik verisinin kasım ayına ait olanı 6 Aralık’ta açıklanacak. Söz konusu verinin olumlu gerçekleşmesi halinde FED’in 18 Aralık’taki toplantısında bir süredir gündemde olan parasal sıkılaştırma takvimini açıklama beklentisi daha da güçlenebilir. Bu gelişmeyle dolar paritesi yeniden güçlenebilir. Son günlerde 1,3600’lar düzeyinde olan Euro/dolar paritesi yeniden 1,3500 ve aşağısına gerileyebilir. Ayrıca, altın fiyatı da bu gelişmeye yine sert tepki vererek 1200 dolar/ons’a kadar gerileyebilir. 24 ayar altının gram fiyatı da 78,00 TL’ye doğru gerileyebilir. Döviz cephesinde ise; 17 Aralık’taki MB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kadar pariteye de duyarlı olarak, dolar 2,00 TL düzeyinde kalabilir. Piyasalar yılın son ayını hareketli geçirecek.
Dış ve iç piyasa açısından aralık ayı, diğer yıllara ve diğer aylara göre çok daha hareketli geçecek görünüyor.Aralık ayı başından itibaren, dış ve iç ekonomik gelişmeler yılın son haftasına kadar finans çevreleri, iş dünyası, yatırımcılar tarafından yakından izlenerek, yeni yıla ilişkin yeni kararlar alınacak. Türkiye ile ilgili 4’üncü madde incelemesini tamamlayan Uluslararası Para Fonu (IMF) Üst Kurulu, geçen hafta yayınladığı raporda; Türkiye’nin 2013’te iç tüketim ve kamu yatırımlarıyla büyümesinin yüzde 3,8 olması bekleniyor. Buna bağlı olarak cari açıkta artış görülüyor ve enflasyonun da halen hedeflenen seviyenin üstünde olduğu belirtiliyor. Türkiye’deki finans sisteminin sağlam olduğunu belirten IMF İcra Kurulu, bankaların maruz kaldığı dolaylı döviz kuru riskinin izlenmesi gerektiğine, makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde hane halkına verilen kredileri ve döviz cinsi kurumsal kredilerine dikkat çekiliyor. Türkiye’nin bu yıl yüzde 3,8, gelecek yıl ise yüzde 3,5 büyüyeceğini öngören IMF, cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 7,4, gelecek yıl yüzde 7,2 olacağını tahmin ediyor. Rapor malumun ilamı şeklinde olduğundan piyasalara olumlu veya olumsuz yansıması olmadı. Ama gelecek yıla ışık tutması açısından önemliydi. Aralık ayı içinde diğer kurumların yayınlayacağı benzer raporlar piyasalarda yakından izlenecek. Nitekim gelecek haftanın ilk işlem günü uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in ekonomik raporu da, piyasalarda ilgi görebilir. 3 Aralık günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (MB) kasım ayı enflasyon verisi yayınlanacak. Eylül ve ekim ayı enflasyonu beklentilerden yüksek olduğundan, kasım ayı enflasyonu önem arz ediyor. Yılın son iki ayında, enflasyonun düşük gerçekleşmesi halinde; halen yüzde 8,8 olan yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 7,50’ye gerilemesi piyasalarda olumlu algılanabilir. Aynı gün Hazine’nin 4 ayrı vadede iç borç tahvil ihalesi de yapılacak. Hazine’nin son tahvil satış ihalelerinde rahat borçlandığı gözleniyor. Bu nedenle Hazine, söz konusu iç borç tahvil satış ihaleleri de özellikle kasım ayı enflasyonunun düşük gerçekleşmesi halinde daha rahat borçlanabilir. 4 Aralık’taki Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) faiz toplantısı da piyasaların yönü açısından önemli olacak. AMB kasım ayı toplantısında 25 baz puan faiz indirerek politika faizini yüzde 0,25’e indirdi. Bu toplantıda faiz indirimi beklenmiyor. Ancak sonrasında Başkan Mario Draghi’den yapılacak açıklamalar, Euro paritesinin ve bankacılık sektörünün geleceği açısından önemli olacak. Aralık ayının ilk haftasının önemli beklentilerinden biri de 5 Aralık’ta Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvurusu ve kasım ayı özel sektör istihdam verisi. Söz konusu verilerin olumlu gelmesi halinde global piyasalarda gözler ABD Merkez Bankası’na (FED) çevrilecek. Her ayın ilk cuma günü ABD’den açıklanan bir önceki aya ilişkin Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik verisinin kasım ayına ait olanı 6 Aralık’ta açıklanacak. Söz konusu verinin olumlu gerçekleşmesi halinde FED’in 18 Aralık’taki toplantısında bir süredir gündemde olan parasal sıkılaştırma takvimini açıklama beklentisi daha da güçlenebilir. Bu gelişmeyle dolar paritesi yeniden güçlenebilir. Son günlerde 1,3600’lar düzeyinde olan Euro/dolar paritesi yeniden 1,3500 ve aşağısına gerileyebilir. Ayrıca, altın fiyatı da bu gelişmeye yine sert tepki vererek 1200 dolar/ons’a kadar gerileyebilir. 24 ayar altının gram fiyatı da 78,00 TL’ye doğru gerileyebilir. Döviz cephesinde ise; 17 Aralık’taki MB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kadar pariteye de duyarlı olarak, dolar 2,00 TL düzeyinde kalabilir. Piyasalar yılın son ayını hareketli geçirecek.