Kamuoyunun Fenerbahçe’yi peşinen favori göstermesi, sporcu ruhunun gereği Beşiktaşlı futbolcuların maça aşırı derecede motive olmalarını sağlamıştır.Bu düşüncede olmayan Slaven Bilic, Torku Konya müsabakasını oynayan 11’i bozmadan sahaya çıkarmıştı. Bu bir anlamda “Rakip olarak benim için farkınız yok.” demekti. Taraftarın beklentisi, defans blokunun solunda Motta’nın, sağda ise Caner’i çabukluğuyla daha iyi kontrol edebilir düşüncesiyle Atiba’nın oynamasıydı. Ev sahibinin üç orta saha, üç de forvetle oynama düzeni karşısında misafir takım tek forvet anlayışıyla müsabakaya başladı. Siyah-Beyazlı takımda Veli ve Oğuzhan, göbekten gelen rakip oyunculara önde basarak atak oluşturmalarına baştan engel olmaya çalıştılar. Kazanılan topların karşı atak olarak başlaması için kenar adamlarının kendilerini boş göstermede çabuk davranmamaları sonucu organize olunmada sıkıntı yaşanıyordu. 10’da gelen Almeida asistli Olcay golüyle yakalanan skor üstünlüğü 2 dakika sürünce Siyah-Beyazlı takımda biraz şaşkınlık yaşandı. Kısa süren bu durum sonrasında yenik duruma düşülse de oyun disiplininden kopmayış, favori takım karşısında daha iyi bir futbol sergileyen Beşiktaş açısından ileriki dakikalar için olumlu işler çıkacağına işaretti. Bir de Meireles 30’da Veli’nin yan bağlarının üzerine kramponlarıyla haince basınca hakem Cüneyt Çakır gerekeni yaptı ve Portekizliyi soyunma odasına gönderdi. Bu geri kalan 60 dakika, rakibin 10 kişiyle oynaması anlamını taşıyordu; ancak Veli’nin sakatlanmasıyla şans yakalayan Necip Uysal, kısa süre içerisinde iki sarı karttan kızararak oyun dışı kaldı. Böylece sahada sayısal eşitlik oluştu. Oyunun hakimi Beşiktaş, ilk yarının son dakikaları oynanırken kazanılan iki Almeida imzalı golle skoru 2-3 yaptı. İkinci yarıda Slaven Bilic’in oyuncu değişikliği hamleleri skoru koruma adına kabul edilebilir cinstendi. Motta ile defansa, Mustafa Pektemek ile forvete dinç ve çabuk adamlar monte etti. Biraz da ilk devreye nazaran geriye yaslanılınca rakip ataklar da haliyle tehlike oluşturacak şekilde arttı. Bu durumun sonucunda, 83’te Caner’in ortasında Kuyt’ı unutan Siyah-Beyazlı savunma, bu oyuncunun kafa vuruşundan beraberlik golünü kalesinde gördü. 60lı dakikalarda hakem tarafından biri ofsayt, diğeri kaleci Tolga’ya nizami olmayan müdahale sonucu kazanılan iki golün iptalinde Cüneyt Çakır, son derece başarılı kararlara imza attı.
Kamuoyunun Fenerbahçe’yi peşinen favori göstermesi, sporcu ruhunun gereği Beşiktaşlı futbolcuların maça aşırı derecede motive olmalarını sağlamıştır.Bu düşüncede olmayan Slaven Bilic, Torku Konya müsabakasını oynayan 11’i bozmadan sahaya çıkarmıştı. Bu bir anlamda “Rakip olarak benim için farkınız yok.” demekti. Taraftarın beklentisi, defans blokunun solunda Motta’nın, sağda ise Caner’i çabukluğuyla daha iyi kontrol edebilir düşüncesiyle Atiba’nın oynamasıydı. Ev sahibinin üç orta saha, üç de forvetle oynama düzeni karşısında misafir takım tek forvet anlayışıyla müsabakaya başladı. Siyah-Beyazlı takımda Veli ve Oğuzhan, göbekten gelen rakip oyunculara önde basarak atak oluşturmalarına baştan engel olmaya çalıştılar. Kazanılan topların karşı atak olarak başlaması için kenar adamlarının kendilerini boş göstermede çabuk davranmamaları sonucu organize olunmada sıkıntı yaşanıyordu. 10’da gelen Almeida asistli Olcay golüyle yakalanan skor üstünlüğü 2 dakika sürünce Siyah-Beyazlı takımda biraz şaşkınlık yaşandı. Kısa süren bu durum sonrasında yenik duruma düşülse de oyun disiplininden kopmayış, favori takım karşısında daha iyi bir futbol sergileyen Beşiktaş açısından ileriki dakikalar için olumlu işler çıkacağına işaretti. Bir de Meireles 30’da Veli’nin yan bağlarının üzerine kramponlarıyla haince basınca hakem Cüneyt Çakır gerekeni yaptı ve Portekizliyi soyunma odasına gönderdi. Bu geri kalan 60 dakika, rakibin 10 kişiyle oynaması anlamını taşıyordu; ancak Veli’nin sakatlanmasıyla şans yakalayan Necip Uysal, kısa süre içerisinde iki sarı karttan kızararak oyun dışı kaldı. Böylece sahada sayısal eşitlik oluştu. Oyunun hakimi Beşiktaş, ilk yarının son dakikaları oynanırken kazanılan iki Almeida imzalı golle skoru 2-3 yaptı. İkinci yarıda Slaven Bilic’in oyuncu değişikliği hamleleri skoru koruma adına kabul edilebilir cinstendi. Motta ile defansa, Mustafa Pektemek ile forvete dinç ve çabuk adamlar monte etti. Biraz da ilk devreye nazaran geriye yaslanılınca rakip ataklar da haliyle tehlike oluşturacak şekilde arttı. Bu durumun sonucunda, 83’te Caner’in ortasında Kuyt’ı unutan Siyah-Beyazlı savunma, bu oyuncunun kafa vuruşundan beraberlik golünü kalesinde gördü. 60lı dakikalarda hakem tarafından biri ofsayt, diğeri kaleci Tolga’ya nizami olmayan müdahale sonucu kazanılan iki golün iptalinde Cüneyt Çakır, son derece başarılı kararlara imza attı.