Image may be NSFW.
Clik here to view.
Çankaya Köşkü’nde dün TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri töreni vardı. Saygın bilim adamlarının ödüllerini bizzat Cumhurbaşkanı Gül takdim etti. Gül, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili ısrarlı sorulara bir cümleyle ‘Her şey rayına giriyor.’ diye cevap verdi.Dershane konusu Ankara’nın yakıcı gündemi. Bakanlar Kurulu, son dönemin en uzun toplantısını yaptı. Tek dershane değil elbette, başka konular da vardı. Ağırlıklı olarak dershanelerin konuşulduğunu söylemek mümkün. Randevu iki hafta öncesinden verildi. Bakanların itirazları üzerine Milli Eğitim Bakanlığı 15 gün boyunca taslağı paydaşlarla görüşerek revize etti. Sonucu Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıkladı. Arınç, kabinenin en deneyimli isimlerinden. Yıllardır aktif siyasetin içinde. Neler yaşamadı ki... Buna rağmen gerginliği üzerindeydi. Konuşmasına da yansıdı. Yer yer sert üslup kullandı. İki hafta önceki halinden eser yoktu. Gezi olaylarında bile ‘Mesajı aldık’ derken serinkanlılığını korumasını bilmişti. Kolay değil, zor bir süreç. Gerginliği, konunun ağırlığından olmalı. Dershanelerin misyonunu en iyi bilenlerden biri. Başından beri ‘yürekleri soğutmak için’ elinden geleni yaptığına şüphem yok. Arınç, ‘Kapatma değil, dönüşüm’ dedi. Ve tasarının ocak ayında Meclis gündemine geleceğini söyledi. Sebebi belli, aralık ayı bütçe görüşmeleriyle geçecek. Dershanelerin özel okullara dönüşümü akşamdan sabaha gerçekleşmez. İki yıllık süre öngörüldü. Buna göre dershaneler 2015 Eylül’üne kadar faaliyetlerine devam edecek. Hemen özel okula dönüşmek isteyenlere daha iyi avantajlar sağlanacak. Kapılarına kilit vurmak için hazırlanan dershanelere bir nefes aldıracağı kesin. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ‘Ocak ayında öğrenci kaydı yapılmayacağını’ ve eğitim sezonuyla birlikte bir daha açılmamak üzere kapılarını kapatacaklarını birkaç kez tekrarlamıştı. Şimdi takvim olarak iki yıla tekabül etse de en az bir eğitim dönemi daha dershaneler açık kalacak. Bunda toplumdan yükselen seslerin etkili olduğunu söylemek lazım. AK Parti gibi halka yaslanan siyasi partiler, halktan gelen sese duyarsız kalmaz. Nitekim kalmadı da. Demokrasi de bunu gerektirir. Bu kararı ‘Yetmez ama...’ diye değerlendirmek mümkün. ‘Evet’ diyemiyorum çünkü bu ‘kapatmayı’ kabullenmek anlamına geliyor. Neticenin birkaç gün öncesine göre iyi bir nokta olduğu muhakkak. Tatmin edici olmayabilir. Ben ihtiyatlı iyimserlikle yaklaşmak taraftarıyım. Neden mi? Dershane konusu yıllardır seslendiriliyor ama düzenleme olarak aceleye getirildi. İlk kez iş ciddileşti. İki yıl boyunca ‘dönüşüm test edilecek’. Kanunlar kâğıt üzerinde doğru görünse de eksiklikler uygulama aşamasında ortaya çıkar. Okul için arsa, bina için teşvik, öğretmenlerin devlete geçişi nasıl olacak? Kısaca, söylendiği gibi plan kusursuz uygulanabilecek mi? Süreç içinde aksayan yönleriyle konuyu revize etmek mümkün.Dershane tartışması maalesef çok farklı yönlere kaydı. Nice ‘komplo teorisine’, ne çok ‘siyasi komploya’ malzeme oldu. Keşke olağan sınırları içinde kalabilseydi. Kırgınlıklara sebebiyet vermeseydi keşke. İki yıllık süreyi biraz nefes alma olarak değerlendirmek lazım. 2015 Eylül’ünü bugünden konuşmak için vakit çok erken. Şairin dediği gibi ‘Gün doğmadan gecenin rahminden neler doğar’. Tarihin akışı çok hızlı zira. O tarihe kadar belki üniversite sınavları ortadan kalkar. Bütün partilerin vaadi değil mi? Belki de Cumhurbaşkanı Gül’ün öngördüğü gibi ‘Her şey rayına girer’.
Clik here to view.
Çankaya Köşkü’nde dün TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri töreni vardı. Saygın bilim adamlarının ödüllerini bizzat Cumhurbaşkanı Gül takdim etti. Gül, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili ısrarlı sorulara bir cümleyle ‘Her şey rayına giriyor.’ diye cevap verdi.Dershane konusu Ankara’nın yakıcı gündemi. Bakanlar Kurulu, son dönemin en uzun toplantısını yaptı. Tek dershane değil elbette, başka konular da vardı. Ağırlıklı olarak dershanelerin konuşulduğunu söylemek mümkün. Randevu iki hafta öncesinden verildi. Bakanların itirazları üzerine Milli Eğitim Bakanlığı 15 gün boyunca taslağı paydaşlarla görüşerek revize etti. Sonucu Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıkladı. Arınç, kabinenin en deneyimli isimlerinden. Yıllardır aktif siyasetin içinde. Neler yaşamadı ki... Buna rağmen gerginliği üzerindeydi. Konuşmasına da yansıdı. Yer yer sert üslup kullandı. İki hafta önceki halinden eser yoktu. Gezi olaylarında bile ‘Mesajı aldık’ derken serinkanlılığını korumasını bilmişti. Kolay değil, zor bir süreç. Gerginliği, konunun ağırlığından olmalı. Dershanelerin misyonunu en iyi bilenlerden biri. Başından beri ‘yürekleri soğutmak için’ elinden geleni yaptığına şüphem yok. Arınç, ‘Kapatma değil, dönüşüm’ dedi. Ve tasarının ocak ayında Meclis gündemine geleceğini söyledi. Sebebi belli, aralık ayı bütçe görüşmeleriyle geçecek. Dershanelerin özel okullara dönüşümü akşamdan sabaha gerçekleşmez. İki yıllık süre öngörüldü. Buna göre dershaneler 2015 Eylül’üne kadar faaliyetlerine devam edecek. Hemen özel okula dönüşmek isteyenlere daha iyi avantajlar sağlanacak. Kapılarına kilit vurmak için hazırlanan dershanelere bir nefes aldıracağı kesin. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ‘Ocak ayında öğrenci kaydı yapılmayacağını’ ve eğitim sezonuyla birlikte bir daha açılmamak üzere kapılarını kapatacaklarını birkaç kez tekrarlamıştı. Şimdi takvim olarak iki yıla tekabül etse de en az bir eğitim dönemi daha dershaneler açık kalacak. Bunda toplumdan yükselen seslerin etkili olduğunu söylemek lazım. AK Parti gibi halka yaslanan siyasi partiler, halktan gelen sese duyarsız kalmaz. Nitekim kalmadı da. Demokrasi de bunu gerektirir. Bu kararı ‘Yetmez ama...’ diye değerlendirmek mümkün. ‘Evet’ diyemiyorum çünkü bu ‘kapatmayı’ kabullenmek anlamına geliyor. Neticenin birkaç gün öncesine göre iyi bir nokta olduğu muhakkak. Tatmin edici olmayabilir. Ben ihtiyatlı iyimserlikle yaklaşmak taraftarıyım. Neden mi? Dershane konusu yıllardır seslendiriliyor ama düzenleme olarak aceleye getirildi. İlk kez iş ciddileşti. İki yıl boyunca ‘dönüşüm test edilecek’. Kanunlar kâğıt üzerinde doğru görünse de eksiklikler uygulama aşamasında ortaya çıkar. Okul için arsa, bina için teşvik, öğretmenlerin devlete geçişi nasıl olacak? Kısaca, söylendiği gibi plan kusursuz uygulanabilecek mi? Süreç içinde aksayan yönleriyle konuyu revize etmek mümkün.Dershane tartışması maalesef çok farklı yönlere kaydı. Nice ‘komplo teorisine’, ne çok ‘siyasi komploya’ malzeme oldu. Keşke olağan sınırları içinde kalabilseydi. Kırgınlıklara sebebiyet vermeseydi keşke. İki yıllık süreyi biraz nefes alma olarak değerlendirmek lazım. 2015 Eylül’ünü bugünden konuşmak için vakit çok erken. Şairin dediği gibi ‘Gün doğmadan gecenin rahminden neler doğar’. Tarihin akışı çok hızlı zira. O tarihe kadar belki üniversite sınavları ortadan kalkar. Bütün partilerin vaadi değil mi? Belki de Cumhurbaşkanı Gül’ün öngördüğü gibi ‘Her şey rayına girer’.
