Elinde tek bir ideal 11’i bulunan Akhisarspor, sadece kadro dışı oyuncuları ile bile lig şampiyonluğuna oynayacak Fenerbahçe ile karşılaşınca bir sürpriz çıkması için en azından Oğuz’un kalesinde, Çağdaş’ın sol bekte, Bilal’in 90 dakika sahada kalması lazımdı.Oysa dün ilk ikisi zaten yoktu. Bilal Kısa 16 dakika sonra sakatlanıp çıkınca tek bir sürpriz ihtimali bile kalmadı.Fenerbahçe, ligin en geniş kadrosuna sahip. Akhisar ise ligin en dar kadrosuyla oynuyor. Fenerbahçe’de hemen hemen tüm mevkilerin iki alternatifi mevcut. Akhisar’da neredeyse Kenan ile Sertan dışında ikinci iyi adamı ya da şöyle söyleyelim sorun çözecek oyuncu alternatifini bulabilmek imkansız. F.Bahçe’nin yabancı sınırlamasının sınırlayamadığı, elastikiyeti olan kadrosunun alameti farikalarından birisi de haftalardır gösterdikleri gibi fizik üstünlükleri. Akhisar zaten yabancı sayısı bakımından sınırlı. Fizik bakımından ortalamalar. Fenerbahçe kolay yorulmuyor. Hareketli toplardan, duran toplardan, yüksek toplardan gol üretiyor. Fenerbahçe’yi zorlayan ikinci bir fikstür de olmadığından sakatlık, rotasyon kısırlığından bahsetmek anlamsız olur.Fenerbahçe bu özellikleri ile psikolojik olarak da rakipleri üzerinde önemli bir üstünlük sağladı. Akhisar’ın bizzat Kerim’in maç öncesi itiraf ettiği gibi deplasman maçlarında özgüveni yeterli değil.Kısacası hiç eşit olmayan şartlarda oynadılar. Şartlar bununla da kalmayıp gittikçe kötüleşti. Önce Bilal 16’da sakatlanıp aylardır sakatlığı nedeniyle oynamayan Mustafa Aşan oyuna girdi. Orta alanda topu tutma, atak başlatma, uzun top oynama şansını kaybetti Akhisar. Sonra Sonko’nun ikinci sarıdan kırmızı kartı ile Bruno stoper’e çekilince o dakikaya kadar iki kez Fenerbahçe kalesine inen Niasse’nin etkinliği de kayboldu. Fenerbahçe, Çağdaş’ın yokluğunda bek oynayan Güray’ın kanadını kullanarak başladı. Sow ile Gökhan’ın bindirmeleri Akhisar savunma dengesini maç başlar başlamaz bozdu. Sonko’nun atılması büyük şanssızlık oldu. Kuyt’ın penaltı kaçırması kaleci Evren’in başarısıydı ama aynı Evren kötü bir kaleci vuruşuyla topu Kuyt’a atınca ona da penaltıdaki hatasını affettirecek asisti yapmak kaldı.Güray’ın öne çekilip Erkan’ın beke gelmesi ikinci yarıda, Yanal, Alper’in yerine Webo alarak 10 kişi oynayan Akhisar’ı iki forvetiyle sahasına hapsetti. Erkan’ın varlığı Fenerbahçe’nin sol kanadı çürütme hızını kesmedi. Her zamanki gibi ikinci yarıda devir yükselten sahanın tüm noktalarından gelen, her türlü gol organizasyonunu rahatlıkla üreten Fenerbahçe rahat farka gitti. Devreyi lider bitirmeyi garantilediler.Akhisar maçı bir ölçü değil ama muhtemelen bu takımı İstanbul’da kimse yenemez. Deplasmanda dururlar mı bilinmez ama Ersun Yanal takımları bir yere kadar gider, sonra düşer savını çıkaranların yeni bir argümana ihtiyaç duydukları kesin..
Elinde tek bir ideal 11’i bulunan Akhisarspor, sadece kadro dışı oyuncuları ile bile lig şampiyonluğuna oynayacak Fenerbahçe ile karşılaşınca bir sürpriz çıkması için en azından Oğuz’un kalesinde, Çağdaş’ın sol bekte, Bilal’in 90 dakika sahada kalması lazımdı.Oysa dün ilk ikisi zaten yoktu. Bilal Kısa 16 dakika sonra sakatlanıp çıkınca tek bir sürpriz ihtimali bile kalmadı.Fenerbahçe, ligin en geniş kadrosuna sahip. Akhisar ise ligin en dar kadrosuyla oynuyor. Fenerbahçe’de hemen hemen tüm mevkilerin iki alternatifi mevcut. Akhisar’da neredeyse Kenan ile Sertan dışında ikinci iyi adamı ya da şöyle söyleyelim sorun çözecek oyuncu alternatifini bulabilmek imkansız. F.Bahçe’nin yabancı sınırlamasının sınırlayamadığı, elastikiyeti olan kadrosunun alameti farikalarından birisi de haftalardır gösterdikleri gibi fizik üstünlükleri. Akhisar zaten yabancı sayısı bakımından sınırlı. Fizik bakımından ortalamalar. Fenerbahçe kolay yorulmuyor. Hareketli toplardan, duran toplardan, yüksek toplardan gol üretiyor. Fenerbahçe’yi zorlayan ikinci bir fikstür de olmadığından sakatlık, rotasyon kısırlığından bahsetmek anlamsız olur.Fenerbahçe bu özellikleri ile psikolojik olarak da rakipleri üzerinde önemli bir üstünlük sağladı. Akhisar’ın bizzat Kerim’in maç öncesi itiraf ettiği gibi deplasman maçlarında özgüveni yeterli değil.Kısacası hiç eşit olmayan şartlarda oynadılar. Şartlar bununla da kalmayıp gittikçe kötüleşti. Önce Bilal 16’da sakatlanıp aylardır sakatlığı nedeniyle oynamayan Mustafa Aşan oyuna girdi. Orta alanda topu tutma, atak başlatma, uzun top oynama şansını kaybetti Akhisar. Sonra Sonko’nun ikinci sarıdan kırmızı kartı ile Bruno stoper’e çekilince o dakikaya kadar iki kez Fenerbahçe kalesine inen Niasse’nin etkinliği de kayboldu. Fenerbahçe, Çağdaş’ın yokluğunda bek oynayan Güray’ın kanadını kullanarak başladı. Sow ile Gökhan’ın bindirmeleri Akhisar savunma dengesini maç başlar başlamaz bozdu. Sonko’nun atılması büyük şanssızlık oldu. Kuyt’ın penaltı kaçırması kaleci Evren’in başarısıydı ama aynı Evren kötü bir kaleci vuruşuyla topu Kuyt’a atınca ona da penaltıdaki hatasını affettirecek asisti yapmak kaldı.Güray’ın öne çekilip Erkan’ın beke gelmesi ikinci yarıda, Yanal, Alper’in yerine Webo alarak 10 kişi oynayan Akhisar’ı iki forvetiyle sahasına hapsetti. Erkan’ın varlığı Fenerbahçe’nin sol kanadı çürütme hızını kesmedi. Her zamanki gibi ikinci yarıda devir yükselten sahanın tüm noktalarından gelen, her türlü gol organizasyonunu rahatlıkla üreten Fenerbahçe rahat farka gitti. Devreyi lider bitirmeyi garantilediler.Akhisar maçı bir ölçü değil ama muhtemelen bu takımı İstanbul’da kimse yenemez. Deplasmanda dururlar mı bilinmez ama Ersun Yanal takımları bir yere kadar gider, sonra düşer savını çıkaranların yeni bir argümana ihtiyaç duydukları kesin..