Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Mehmet Kamış - Bir üst düzey partili

$
0
0
Eskiden üst düzey bir general açıklama yapar ve siyaset, o kimliği belirsiz bir üst düzey generale göre şekil alırdı.Hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmayan, hiçbir sorumluluk taşımayan bu güçlü sesin hukuksuzluğu tartışılamazdı. Üstelik daha sonra mahkemede hesap verme ihtimali de bulunmuyordu. Çünkü bu general hem var hem yoktu. Siyaset onun istediği şekilde dizayn olacak ama o yapılan hiçbir işten hukuk önünde sorumlu tutulamayacaktı. İsmi bir türlü açıklanmayan ‘üst düzey yetkili’ zaman zaman genç subayların rahatsızlığını dile getirir, zaman zaman hükümetin alacağı herhangi bir kararın Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar büyük tehlike olduğunu dillendirirdi. Devir değişti, generaller kendi alanlarına çekildi. Bazı kriminal işlere karışanlar, yargıda hesap verdi ve içlerinde ceza alanlar oldu ancak o ismi açıklanmayan ‘bir üst düzey yetkili’ kavramı devlet yönetiminden çıkartılamadı. Bu aralar bir üst düzey AK Partili isim çıkıp konuşuyor. Bu tarz siyasetle, hem sorumluluk taşımamış hem de karnındaki ağrıyı dışarı vurmuş oluyorsun. Geçtiğimiz günlerde Ünal Tanık isimli yazar, bir internet sitesindeki çirkin yazısını yine üst düzey AK Partililere dayandırmıştı. “Bu satırlar benim görüşlerim değil, parti içerisindeki üst düzey isimlerle yaptığım görüşmeler sonrası onların görüşü olarak yazıyorum.” demişti. Tabii bu yöneticiler ismini vermek istememişti. Bu kez de Hayko Bağdat, üst düzey bir AK Partili kaynağa dayanarak Ferhat Kentel’in, Ahmet Hakan’ın, Cengiz Çandar’ın KCK operasyonunda cemaat tarafından tutuklanacağını Başbakan’ın araya girmesiyle bunun engellendiğini yazdı. Tarz aynı, yöntem aynı... Yani tıpkı generaller gibi kim olduğu belli olmayan, belli olmadığı için de hiçbir delil ve mesnede dayanmadan akla ziyan sözler sarf edebilen ‘üst düzey yetkili’ yine karşımıza çıktı. Böylece istenildiği gibi tehditler savrulabiliyor, her türlü iddia kolaylıkla sıralanabiliyor. Delilsiz bir şekilde insanlar zan altında bırakılıyor. Bu iddialara KCK soruşturmasını yürüten savcılardan sert bir şekilde yalanlama geldi. Savcılar ‘alınacak’ denilenlerin dosyada adının dahi geçmediğini vurguladı. “Ne Ferhat Kentel ne de diğerleri... Hiçbiri dosyada yok. Bu kişilerin ne alakası olabilir?” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler. Ferhat Kentel ise dünkü açıklamasında iddialarla ilgili yanıltma taktiklerine dikkat çekti: “Cemaatçi polisler deniyor ama ben bundan emin değilim. İki kademeli niyetler olabilir. Siz ‘a’ hareketi olarak öyle bir hareket yaparsınız ki ‘b’nin yaptığını düşündürtebilirsiniz. C grubu bile söz konusu olabilir. Fakat bana, ‘Cemaatçi olabilecekleri’ söylendi. ‘Onlar olabilir.’ dendi.” Evet işte işin püf noktasını Kentel söylüyor: A yapıyor gösterirsiniz ama aslında yapan B’dir. Siz bu işlerin faturasının A tarafından ödenmesini istersiniz. Hem el altından yaptırır, etrafa korku salar, bütün muhalifleri susturursunuz hem de bunun hukuki-siyasi faturasını ödememek için kamuoyuna karşı ‘A’yı hedef gösterirsiniz. Hatta kendinizin de bu yapılanlara karşı olduğunuzu ima edersiniz. Hukukun tesis edilmesinden başka bir hesabı kitabı olmayan insanlara da birtakım yaftalarla bir isim verir ve onları kötü adam haline getirebilirsiniz. Bütün bunları hiç tereddüt etmeden yaparsınız. Ancak unutmamak lazım ki, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue