Doğu cephesinde değişen bir şey yok! Yine kötü oynuyor Galatasaray. Yine etkisiz ve yine verimsiz. Hafta içerisinde, batı cephesinde atılan o görkemli adım da bu cepheye bir hareketliliği taşıyabilmiş değil.Üstelik bu defa sistem karmaşası içerisinde bocalanılıyor. Mancini, Elazığspor maçında 3-5-2’yi ilk kez denediğinde, bir eleştiri getirmiş ve önemli gördüğüm bir soruna dikkat çekmiştim. Orta beşlinin kenar oyuncularının bu sistemin kilit oyuncuları olduğuna değinmiş ve gerek Eboue’nin gerekse Riera’nın hücum organizasyonuna katkı yapamadıklarını, bu nedenle de sistemin işlemediğini söylemiştim.Dün, önce 3-5-2 ile başladı Mancini. Sistem yine işlemedi. 37 dakika süren etkisizlik, Hakan-Burak değişikliği ve 4-2-3-1’e dönüşü zorunlu olarak beraberinde getirdi. Ama Galatasaray, bu oyunda da etkisiz kaldı. İkinci yarıya 4-4-2’yi uygulayarak başladı. Aslında doğru sistem buydu. Lakin bu defa da Sneijder oynadığı pozisyonda yetersiz kaldı. Çünkü orta alanın sol dışına kaydırıldı. Gençlerbirliği, o taraftan gelebilse, savunma yapmayan Sneijder kanadından Galatasaray defansını fazlasıyla zorlayabilirdi. Ancak skoru koruma önceliğiyle hareket edince, bu zaaftan yararlanamadı. Galatasaray’ın oyunda etkili olduğu bölüm, 4-4-2 oynadığı sıralardı. Drogba’nın golü ve Burak’ın karşı karşıya kaçırdığı pozisyon bu sistem uygulandığında geldi. Mancini, 74’te yeniden sistem değişikliğine gitti. Eboue-Sabri değişikliğiyle yeniden 3-5-2’ye yani başa döndü. Sneijder’i eski pozisyonuna çekti. Daha verimli bir hücum organizasyonu gerçekleştireceğini sandı. Tabii ki yanıldı. Gençlerbirliği, daha başlangıçta bu sistemin paradını almış ve oyuna zaten 3-5-2 ile başlamıştı. Uzatma bölümünde psikolojik baskıyı kıramamaktan gelen cılız pozisyonlar verdi. Ancak yine de oyunu beraberlikle tamamlamayı becerdi. Eğer biraz hücum etmeyi düşünse ve becerebilse, son derece kötü gününde yakaladığı Galatasaray’ı yenebilirdi.Bir takım, kötü de oynayabilir. Kadro kalitesi, derinliği yeterli olsa da arada bir keyifsiz bir günü yaşayabilir. Ancak bu Galatasaray’daki gibi uzun süreli olursa... İşte o zaman hem sıkıntı büyür. Hem de akıllara cevap bekleyen sorular gelir.Mancini başlayalı 2,5 ay oldu. 9 lig, 5 Şampiyonlar Ligi, 1 Türkiye Kupası maçı geride kaldı. Galatasaray hâlâ kadro istikrarını yakalayamadı. Hâlâ doğru sistemi bulamadı. Hâlâ oyun kalitesini artıramadı. Ve Ankara’da bıraktığı iki puanla Fenerbahçe’nin tam 11 puan gerisine düştü.Öyleyse Galatasaraylı oyuncuları bu iç karartıcı performans nedeniyle sorgulamak lazım. Ancak asıl sorgulanması gerekenin de Mancini olduğunu unutmamak lazım. Böylesine güçlü bir kadro, vasatı aşan bir futbolu oynayamıyorsa, zevk vermiyor, sonuç alamıyor, 15. haftada zirvenin 11 puan gerisinde kalıyorsa... Sorun yalnızca oyuncuda mı dersiniz?
Doğu cephesinde değişen bir şey yok! Yine kötü oynuyor Galatasaray. Yine etkisiz ve yine verimsiz. Hafta içerisinde, batı cephesinde atılan o görkemli adım da bu cepheye bir hareketliliği taşıyabilmiş değil.Üstelik bu defa sistem karmaşası içerisinde bocalanılıyor. Mancini, Elazığspor maçında 3-5-2’yi ilk kez denediğinde, bir eleştiri getirmiş ve önemli gördüğüm bir soruna dikkat çekmiştim. Orta beşlinin kenar oyuncularının bu sistemin kilit oyuncuları olduğuna değinmiş ve gerek Eboue’nin gerekse Riera’nın hücum organizasyonuna katkı yapamadıklarını, bu nedenle de sistemin işlemediğini söylemiştim.Dün, önce 3-5-2 ile başladı Mancini. Sistem yine işlemedi. 37 dakika süren etkisizlik, Hakan-Burak değişikliği ve 4-2-3-1’e dönüşü zorunlu olarak beraberinde getirdi. Ama Galatasaray, bu oyunda da etkisiz kaldı. İkinci yarıya 4-4-2’yi uygulayarak başladı. Aslında doğru sistem buydu. Lakin bu defa da Sneijder oynadığı pozisyonda yetersiz kaldı. Çünkü orta alanın sol dışına kaydırıldı. Gençlerbirliği, o taraftan gelebilse, savunma yapmayan Sneijder kanadından Galatasaray defansını fazlasıyla zorlayabilirdi. Ancak skoru koruma önceliğiyle hareket edince, bu zaaftan yararlanamadı. Galatasaray’ın oyunda etkili olduğu bölüm, 4-4-2 oynadığı sıralardı. Drogba’nın golü ve Burak’ın karşı karşıya kaçırdığı pozisyon bu sistem uygulandığında geldi. Mancini, 74’te yeniden sistem değişikliğine gitti. Eboue-Sabri değişikliğiyle yeniden 3-5-2’ye yani başa döndü. Sneijder’i eski pozisyonuna çekti. Daha verimli bir hücum organizasyonu gerçekleştireceğini sandı. Tabii ki yanıldı. Gençlerbirliği, daha başlangıçta bu sistemin paradını almış ve oyuna zaten 3-5-2 ile başlamıştı. Uzatma bölümünde psikolojik baskıyı kıramamaktan gelen cılız pozisyonlar verdi. Ancak yine de oyunu beraberlikle tamamlamayı becerdi. Eğer biraz hücum etmeyi düşünse ve becerebilse, son derece kötü gününde yakaladığı Galatasaray’ı yenebilirdi.Bir takım, kötü de oynayabilir. Kadro kalitesi, derinliği yeterli olsa da arada bir keyifsiz bir günü yaşayabilir. Ancak bu Galatasaray’daki gibi uzun süreli olursa... İşte o zaman hem sıkıntı büyür. Hem de akıllara cevap bekleyen sorular gelir.Mancini başlayalı 2,5 ay oldu. 9 lig, 5 Şampiyonlar Ligi, 1 Türkiye Kupası maçı geride kaldı. Galatasaray hâlâ kadro istikrarını yakalayamadı. Hâlâ doğru sistemi bulamadı. Hâlâ oyun kalitesini artıramadı. Ve Ankara’da bıraktığı iki puanla Fenerbahçe’nin tam 11 puan gerisine düştü.Öyleyse Galatasaraylı oyuncuları bu iç karartıcı performans nedeniyle sorgulamak lazım. Ancak asıl sorgulanması gerekenin de Mancini olduğunu unutmamak lazım. Böylesine güçlü bir kadro, vasatı aşan bir futbolu oynayamıyorsa, zevk vermiyor, sonuç alamıyor, 15. haftada zirvenin 11 puan gerisinde kalıyorsa... Sorun yalnızca oyuncuda mı dersiniz?